hesabın var mı? giriş yap

  • üye alımı için aradıklarında eğlenceli anlar yaşamama neden olan olay.

    - merhabalar digiturk’ten arıyorum hede hödö.
    + sözleşmeyi fakslarsanız üye olacağım.
    - tamam, faks numarası verebilir misiniz?
    + hayır, faks makinem yok.
    - nasıl göndereceğim?
    + ben aboneliğimi nasıl sonlandıracaksam öyle.
    - ...

  • merhaba, ben vedat milor.

    gurme değilim ama yazdığım ve çizdiğim hemen her şey yemek ve yemeğin şarapla olan uyumuyla ilgili. ama takip edenlerin de bildiği üzere, bunlarla da sınırlı değil; elimden geldiğince ve bilgim el verdiğince, konulara sosyolojik ve iktisadi açılardan bakıp, daha genel bir tablo çizmeye ve neden sonuç ilişkilerini de ortaya koymaya çalışıyorum.

    tv’deki programım sona erince sosyal medyaya daha çok zaman ayırma şansım oldu. birçok takipçim ile artık düzenli etkileşime girebiliyoruz. ekşi sözlük’ten de böyle bir etkinlik için davet gelince açıkçası heyecan duydum. ister şekeri bol, isterse de acılı veya asiditesi yüksek olsun, sorularınızı cevaplamayı dört gözle bekliyorum.

    kanıt

    edit: sorular için çok teşekkür ederim. her soruyu cevaplayamadığım için kusuruma bakmayın. ekşi sözlük gerçekten değerli bir topluluk. inanın bana birçok gazetecinin röportajda sorduğundan daha derin ve ilginç sorular sordunuz. yakında tekrar bir arada olmak dileğiyle...

    sorularınıza verilmiş yanıtları görmek için şu bağlantıyı kullanabilirsiniz: (bkz: merhaba ben vedat milor sorularınızı cevaplıyorum/@vedat milor)

    not: soru cevap etkinliğini mobil ve web tarayıcınızdan takip edebilirsiniz.

  • dalgın müsterinin duragı kacırdıgını anladıgında,heyecanlanarak telaslı bir bir sekilde minibüs söförüne;
    -pardon söför bey müsait bir yerde iner misiniz?
    diyerek sorması ve akabinde söförün ayar veren cevabı;
    -niye abla sen mi sürecen
    demesiyle ablanın yasadıgı dumur,iste budur.

  • - cesmeden akan sulari gonul rahatligiyla icebilirsin. $i$e suyuna yatirma sermayeyi.
    - evlerde banyo, tuvalet gibi yerlerde bo$una elektrik dugmesi arama. bir ip olacak, onu cek i$igi acip, kapamak istediginde.
    - tuvaletlerde taharet muslugu aranma, yok cunku.
    - yolda aval aval dola$an tilki gormek ozellikle ki$lari cok normaldir, panik yapma, onlar senden korkup kacarlar.
    - farelerden, bir de sicanlardan korkuyorsan gelme sakin.
    - sincaplar bizim cocuk kitaplarindaki gibi kahverengi degil. kafandaki sincaplari griye boyayip da gel.
    - memleketli gormek, memleket yemegi yemek, memleket bakkali gibi bakkallardan ali$veri$ etmek, memleket berberinde tra$ olmak gibi istek ve arzular dolarsa icine, hackney ve harringey bolgelerine du$ur yolunu.
    - hackney londra'nin en fakir semtidir haberin olsun ama en renkli yerlerinden de biridir. gez dola$ stoke newington, church street, dalston gibi kulturler potasini. eridigini hisset dunyanin ortasindaki ate$te...
    - londra koftiden degil, gercekten bir dunya kentidir. tadini cikar cok kulturlulugun. kendini asla yabanci hissetme. bir ingiliz'le kar$ila$inca dikkat et de, o kendini yabanci gibi hissetmesin.
    - marketler bizim memlekette degi$ik yorelerin yiyecek, iceceklerini satarlar. londra'da dunyanin en bilmedigin memleketinin, en bilmedigin yiyecegini, icecegini bulma $ansin vardir. her boku denemeyi seven biriysen tadini cikar.
    - ayni mahallede, ayni sokakta zenginlik ve yoksulluk yanyanadir bu $ehirde. ikisiyle de icice ya$ayacaksin $a$irma! zaten bu kentte $a$irmamayi ogren bence evvela!
    - senin her gun onunden gectigin dandik bir mahalle pubunda, dun gece kizin birinin uc- be$ bin sterlinlik cantasi calinmi$tir mesela. pub deyip de gecme diye $ettim.
    - sen yaya gecidinden gecmek icin harekete gectiginde trafik durur.
    - otobus duraklarinda beklerken elini kaldirip, i$aret etmezsen otobus durmaz.
    - kapali mekanlarda sigara icilmez.
    - ba$in dertteyse cevirecegin acil numarasi 999'dir. yangindi, hirsizlikti ya da olmek uzeresin unutma bu tek numara sana lazim olan.
    - ba$i dertte birini gorunce atma kendini kahraman gibi. kari$ilmaz burda ba$kasinin i$ine.
    - yaninda kimlik ta$imana gerek yok. tuhaf gelebilir belki ama ba$in derde girse de polislik bile olsan, agzindan cikan bilgilerdir istedikleri. kimse nufus cuzdanini yaninda ta$imak zorunda degildir unutma.
    - ev kiralari, alinan ucretler falan haftaliktir. burda aylik diyorlarsa bir $eye, o $eyi 52 ile carpip, 12'ye bolunce elde edilen rakamdan bahsediyorlardir.
    - cuma gunu oldu muydu i$ten cikanlar kendilerini ak$am yemegi icin lokantalara ya da icki icin publara falan atarlar. gunduz elinde supurge sizin sokagi supuren kadini, gece elbisesi ve topuklu pabuclariyla giderken gorunce cok bakma kadina, nerden taniyorum bunu ben diye?
    - bir dukkanda gazoz almak icin elini uzattiginda bir rafa, ayni anda ayni gazoza eli uzanan sizin mahallenin iktidardaki parti milletvekili olabilir. ya da bindigin otobuste, tv'deki en komik programi yapan o kadini gorursun oturuyordur oyle kendi halinde, yuzunde bir gram makyaj olmadan. bu $ehirde me$hurlar, siyasetciler bagirmazlar biz muhimiz diye arkalarindaki koruma ordulariyla gezerken.
    - ana muhalefet partisi ba$kani, parlementoya bisikletiyle giderken gorulebilir herhangi bir londra sokaginda. bir kez daha farkedersin siradanligin o hicbir $eye degi$ilemeyecek kiymetini...
    - dunyadaki en guzel parklara sahiptir londra. bazilari sana orman gibi bile gelebilir. en az bir defa cikar pabuclarini, cimlerinde yuvarlan.
    - kanallardaki o tekneleri ve teknelerde ya$ayanlari gormeden gelme.
    - thames ustundeki koprulerin en az uc tanesinin ustunden gecmeden, london bridge'in altindaki calgiciyi dinlemeden gelme.
    - covent garden'da bir sihirbazi seyret, tate modern'in en ust katinda bir cay ic mutlaka.
    - cin mahallesinde fazla dola$ma, gunlerce cikmaz ustunden ba$indan o yagli hamur kokusu benden soylemesi.
    - istedigini giyebilirsin, yazin paltoyla dola$, ki$in ayaginda parmak arasi terlik normaldir merak etme kimse bakmaz.
    - birinin kiyafine bakip da, sinifini ya da gelir durumunu anlayabilecegini sanma. anlayabildiklerin italyan ya da fransizdirlar kari$tirma. dirsekleri eprimi$ hirkayla gordugun o adam, ciddi bir servetin sahibi olabilir.
    - ortalama ingiliz sigdir, bencil bir bireydir, yalnizdir ama mutlaka saygilidir. bir sorry cok kusuru duzeltir.
    - kadinsan tadini cikar. ne giydigine, ne giymedigine, oturu$una, kalki$ina, baki$ina kimse yan gozle bakmaz. burada kadin olmak muhte$em bir $eydir, e$itligin ve ozgurlugun ruzgarina sal saclarini dalgalansinlar.
    - bu $ehir buyulu bir $ehirdir, yanindan her an bir peri gecebilir.. kabaklarin elinde dola$, tacin cebinde! ya da gercekten beyaz atli biri gecer mesela, uniformalara merakliysan gozun aydin, i$te kismetin!
    - cok kalma, gune$i ozlersin. bir de romatizma. ayarini kacirip da cok kalirsan, birakip da gidemezsin sonra !

  • hem kırmızı ışık, hem yaya geçidi, hem aşırı hız ihlali var. idam edilmeli ve geçilmeli.

  • aslında ne tam anlamıyla bir dialog ne de komik.
    aslında daha cok trajikomik.

    arkadaşımın üstün zekalı kuzeniyle tanıştım bundan 4-5 sene önce. çocuk o zamanlar 8-9 yaşında.
    arkadaşımla çocukla tanıştığım günün akşamında telefonda konuşuyoruz, velet de yanında:

    ben: kuzenin beni sevmiş mi?
    arkadaş: sevdin mi diye soruyor lan
    velet: bu yaşta bir insanın böyle bir soru sorduğuna inanamıyorum. kendisini sevecek ya da sevmeyecek kadar tanımıyorum. sadece bir kaç saat beraberdik. ne duymak istiyor benden?

    salak çocuk.

  • doğum gününde annenin parasız olması sebebiyle cepte 1 lirayla dershaneye gitmek ve en yakın arkadaşın öğle tatilinde ' ya kusura bakma x, hediye alamadım onun yerine yemek ısmarlasam olur mu? ' demesi akabinde gözyaşlarına zorlukla hakim olmak ve içinden ' lan esas hediye bu be. ' demek. bu olayı hatırladıkça hüzünlenmek.