hesabın var mı? giriş yap

  • etek giyse, tahrik ediyosunuz sonra tecavüz bık bık bık

    pantalon giyse erkek pantalon giyer sen erkekmisin

    tayt giyse hu huvvvvv

    şort giyse ohşşşş

    amk memlekette kadın olsam kafama kurşun sıkar, yayında ve yapımda emeği geçen herkesin amk yazılı not bırakırım.

    edit: erkekler için kullanıldığını biliyorum, biliyorum, biliyorum. kadınlar etek giyer diyor ama etek giyen kadınlara da etek giyerseniz tecavüze uğrarsınız deniliyor.

    ironiden anlamayan nesile aşina değilim

  • uzun zamandır şöyle kallavi bir rezalet göremiyorduk. donanımhaber’den çok güzel bir jest oldu sözlüğümüze can geldi, neşe geldi.
    t: yine anadolunun ıssız kenarlarında bir şark kurnazının icraati.

  • benzer şekilde, devlet memurları birbirine yılbaşı hediyesi olarak şişeyle viski alırdı. evde hala hediye şişeler duruyor.

    türkiye'de içkinin 1980'lerden (ve özellikle 1990'lardan) sonra ne kadar büyük bir problem haline getirildiğini hatırlamaya yaşı yetmeyenler bunlara şaşırıyor, halbuki içki kamusal alanda nispeten yaygın olarak bulunuyordu, görülüyordu. bugünkü gibi görünmez kılınmamıştı. gelenekler de ona göreydi o yüzden.

  • olasılık dağılımı başlığı altında kesikli ve sürekli olasılık dağılımları arasındaki farkı anlatmaya çalışayım. çünkü bu husus aslında olasılığın temelleri arasında yer almakta. örneğin, bize aşağıdaki gibi iki şans oyunu verildiğini varsayalım:

    oyun 1: bir zar attınız. eğer 6 gelirse, bir ödül kazanacaksınız.

    oyun 2: bir adamın ağırlığını tahmin et. en fazla 10 denemede tahmin edersen, bir ödül kazanacaksın.

    bu oyunlardan biri, kesikli bir olasılık dağılımıdır ve diğeri ise sürekli olasılık dağılımıdır. peki nasıl karar veriyoruz?

    1. oyun için 1,2,3,4,5 veya 6 gelebilir. bu zarların hepsi eşit derecede gelme şansına sahiptir. (1/6) bu size ayrık bir olasılık dağılımı sağlar:

    http://sketchtoy.com/68741872 (burada çizilen grafiğin zar oyunu ile bir ilgisi yok, sadece ayrık olasılık dağılım grafiğine bir örnek)

    ayrık olasılık dağılımında, bir sonlu küme içinde bulunan tüm elemanlar aynı eşit olabilirliğe sahiptir. bir hilesiz madeni para, bir kusursuz zar veya iyice karılmış iskambil kâğıtları için uygun olan bir olasılık dağılımıdır. tanımın alıntılandığı yer: (https://tr.wikipedia.org/…yrık_olasılık_dağılımları)

    2. oyun olan adamın ağırlığını tahmin etme oyununda ise, örneğin; 80 ve 90 arasında olduğunu tahmin ettin. ki bu aralık seçimi çok zor bir tahmine dönüşür. bu aralıkta bile sonsuz sayıda değer bulunur:

    80.1
    80.11
    80.111
    80.1111
    80.111111........

    işte burada sürekli olasılık dağılımı devreye girer. mesela adamın ağırlığını 80 olarak tahmin ettiniz. ancak bu değer asla tam olarak 80 değildir. belki de 79.9999 ile 80.1111 arasındadır. bu aralığı seçsek bile bile sonsuz sayıda değer olduğu için nokta atışı bir tahmin yürütümeyiz. ve devreye olası aralıktaki alanın hesabı girer. çünkü bu alandaki her bir nokta bu olasılıklardan biridir. yani alanımız. basit bir grafikle bunu anlatmaya çalışalım:

    http://sketchtoy.com/68741891

    burada aralıklar arası sonsuz değerler olduğu için aslında integral-alan hesabıdır. yani eğri altındaki kalan alan. bu arada grafiğimiz düzgün olmak zorunda değildir, şöyle de olabilir:

    http://sketchtoy.com/68741898

    http://sketchtoy.com/68741917

    ayrık (kesikli) olasılık dağılımlarına örnek olarak bernoulli, binom, poisson dağılımları örnek olarak verilebilir.

    sürekli olasılık dağılımları ise uniform, üstel ve normal şeklinde çeşitlenir. örneğin http://sketchtoy.com/68741891 de çizilen grafik uniformdur.

  • insanının zihniyetiyle, binalarıyla koskoca bir gecekondu olan şehir. yani bir şehir 30 yılda hiç mi 1 adım ilerlemez gerçekten inanılmaz.

    izmirli'yim. 20 yıl izmir'de yaşadım, yaklaşık 20 yıldır da ankara'da yaşıyorum. yurtiçi/yurtdışı çok yer gezdim gördüm ancak bu kadar abartılmış bir şehir daha önce görmedim. izmir'i kötü yapan şey suriyeliler istanbullular vs de değil. şehre baştan aşağı gecekondu zihniyeti sirayet etmiş durumda. başka bir şehirde yaşayıp ara ara izmir'e gelince yozlaşmayı, şehrin iliklerine kadar işlemiş varoşluğu çok net gözlemleyebiliyorsunuz.

    merkez ilçelerden bahsedecek olursak. dışardan gelerek izmir'in güzel yüzünü görüp hayran olanların uğradıkları ortam büyük oranda güneyinden kuzeyine sahil şerididir. güneyde narlıdere'den başla, kuzeyde mavişehir'e kadar sahil şeridinde mekanlar da, havası da, insanı da süperdir izmir'in. kolay kolay bozulmaz buradaki semtler. en nezih yerlerinin de bir göztepeli olarak karşıyaka-bostanlı-mavişehir hattı olduğunu da belirterek hakkını vermek lazım.

    ancak denizden içeri 1 km girdiğinizde büyük oranda karşılaşacağınız şey brezilya'nın favela'sıdır. abartmıyorum bir çok mahallede akşamları sokağa çıkmaya korkarsınız. karabağlar'ı, uzundere'si, limontepe'si, buca'nın bir çok mahallesi, eşrefpaşa'sı, kale'si, basmane'si, tepecik'i, kahramanlar'ın bir kısmı, bayraklı'nın arka mahalleleri, doğançay'ı, kuruçay'ı, toros'u, levent'i, yeşildere'si, ballıkuyu'su varoşlarını say say bitmez. izmir koskoca bir varoştan oluşuyor. bu mahallelerin çoğunu yeni gelenler bilmez. 2 saat dolaştır kaçarak uzaklaşır izmir'den.

    eskiden izmir'in en güzel yanlarından biri yazlık mekanlarıydı. kuzeyde dikili, çandarlı, foça'dan başlayıp güneyde çeşme, karaburun hattına uzanan tüm sahil şeridi izmirliler'in yazlık mekanıydı bir zamanlar. merkezden taş çatlasın 1 saate insanlar mis gibi akdeniz havasına atıyordu kendini. şimdi 1 saatte şehirden çıkmak mümkün değil. hadi bir şekilde attın kendini bir sahil şeridine, zaten eskisi gibi bir yazlık alma şansın yok ama eskiden sezonluk yazlık kiralardık. bak 15 günlük, aylık değil sezonluk kiralardık, mayıs başı eylül sonuna kadar. şimdi deniz görmeyen, denizden esen meltemin ulaşmadığı o 30/40 yıllık yıkık yazlıklara aylık 150 200 bin çekiyorlar. acayip.

    tekrar gelelim şehir merkezine. rastgele bir mahalleye zoom yaptım. görsel şu: görsel
    izmir'in en eski mahallelerinden yeşilyurt-akevler arası hatta daha çok eski adıyla arapderesi. alınmasınlar ama eskinin çingene mahallesi. bizim çocukluğumuzda burada pet şişe toplayanlar, değil gecekondu çadırda yaşardı burada. gitmeye korkardık. sonradan şehrin göbeğinde gecekondu mahallesi oldu. şimdi burada 100 metrelik "düz" tek bir sokak bulamazsınız. çünkü 30 yıldır bütün belediyeciler oy için gecekondulara tapu dağıtmıştır. sokaklar leş gibidir muhtemelen. şimdi google kamerası ile sokaklarında gezdim her gecekonduyu yıkan apartman kondurmuş. 3 metre genişlikte yol zik zak yapa yapa ilerliyor binalardan. sokaklar ağzına kadar araba dolu, muhtemelen hiçbir binanın otoparkı yok. inanılır gibi değil şehir planlaması vs hak getire. siz de rastgele bir çok mahalleye aynısını yapabilirsiniz, deneyin farklı bir şeyle karşılaşmayacaksınız.

    gelelim insanına. ailem dahil türkiye'nin en yobaz insanları burada yaşıyor olabilir. atatürkçü geçinen cahiller ordusu resmen. bütün şehrin atatürk'le ilgili okuduğu tek yazılı kaynak yılmaz özdil yazıları muhtemelen. standart bir konyalı'dan zerre farkı yok insanlarının. biri chp'ye küfrediyor, diğeri aynı bakış açısı ile akp'ye. aynı mantıkla oy kullanıyorlar vs.

    hepsinin yanında bu kadar varoş bir şehir yakın gelecekte meydana gelecek bir depremde ne hale gelecek tahayyül edemiyorum. 3 sene önce, 2020'de merkez üssü izmir bile olmayan sisam adası'ndaki 6.6lık ve sadece 16 saniye süren deprem, merkez üssünden 50 km ötede 17 bina yıkıp 117 can aldı. merkez üssü izmir olup da 7 civarında deprem olması halinde, maalesef izmir'in hatay'dan daha kötü hale geleceğini düşünüyorum.

    izmir, parası olan için sahil şeridi ve yazlık mekanları ile "şimdilik" yaşanabilir durumda. suri, afgan vs göçüyle şehirdeki güvenliğin ortadan kalkması ile o cazibesini de kısa zamanda kaybedeceğini düşünüyorum. ayrıca şehirde korkunç bir pahalılık var. eskiden istanbul>ankara>izmir derdim. şimdi izmir=istanbul>ankara olmuş.

    şimdi yine birileri çıkıp "beğenmiyorsan gelme" şeklinde sığ bir şekilde eleştirecek. 7 göbek izmirli biri olarak, anamın babamın olduğu, bütün şehirde anılarımın olduğu yere kimseden izin alıp gelmeyeceğim elbette. gençlik anılarımın olduğu her sokağı skip atmışsınız, bira içtiğimiz her köşe başını suriyelilere peşkeş çekmişsiniz. geçmişin hatrına az bile yazdım ya neyse.

  • ben kedileri cok seviyorum ama alerjim var. en son patronum dedi, alerji yapmayan kedi var. ondan sonra arastirdim biraz alerjisi olanlar icin su iki opsiyon uygunmus arkadaslar.

    1. russian forest cat
    2. savannah cat f1 (bu vasak, ev kedisi kirmasi, f ile siniflandiriliyor bunlar anladigim kadariyla f1 vahsi genleri en cok olan, oldukca buyuk panterimsi bir hayvan bu alerji yapmiyormus)

    utah’da yasadigim yerde russian forest cat yetistiricisi bir kari, koca var. bunlarla iletisime gectim, bir adet sahiplenmeye karar verirsem, kediyi benimle yasamasi icin 1 hafta kadar bana verecekler. alerjim yoksa benim hayvanim olacak. fakat su an isler karisik, ben tam olarak ne yapacagima karar vermis degilim o acidan beklemedeyim. fakat, paylasayim burdan alerjisi olan arkadaslara yardimci olmasi adina

  • --- spoiler ---

    odin, oğlunu dünyaya sürgüne yolluyor. bak düşün adam oğluna ceza verecek, dünyaya yolluyor. öylesine lanet olası bir gezegende yaşıyoruz amk.

    --- spoiler ---