ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
agar.io
-
"free food" isimli elemanın biri peşimde koşarak zorla kendini yedirdi. gülme krizine girdim yemin ederim.
game of thrones
-
6. sezonu nasıl olacak bilmiyorum ama 7. sezonu figüranlarla oynanacak.
göğüs dekoltesine bakmaktan kaçamamak
-
beni bi odaya kapatip ucan araba yapmadan buradan cikis yok desinler, ertesi gun ucan arabayla cikarim o odadan. diger taraftan gogus dekoltesine bakmadan bir gun gecir sana 10 milyon euro desinler aglaya aglaya kaybederim o parayi cunku bakarim.
hatta soyle soylim de iyice fikir sahibi olun hakkimda! bogazli kazak giymis dekoltesiz kadinin goguslerine bile bakiyorum bazen ki belki sutyen giymemistir de kuru uzumleri az da olsa farkederim diye. zaaflari olan bir adamim ben.
aşk bu kızılötesi yaralı müzesi hareket edemem
arda turan'ın hapis cezası alması
-
haberlerden anladığım kadarı ile türkiye cumhuriyeti sınırları içerisinde ruhsatsız silah ile hastanede ateş etmek suç teşkil etmiyor.
100 bullets
-
brian azzarello'nun kaçırılmaması gereken çizgi romanı. kullanmanız başınızı belaya sokmayacak yüz kurşun alıyorsunuz.. gerisi size kalmış.
hard time ile oldukça kendine özgü bir anlatıma sahip olduğunu kanıtlayan azzarello, biçemini bu öykülerde de koruyor ve çizgi romanda apayrı bir adam olduğunu bas bas bağırıyor.
at üzerinde giderken ok atabilen türkler
-
günümüzde tek eliyle araba kullanırken diğer eliyle cep telefonundan mesaj atabilen türklerin atalarıdır...
ersin düzen'in ayda 278.000 tl maaş alması
-
ohaa. ben olsam "arda'yi isliklayanlarin omuga goyim" bile derdim canli yayinda.
burn reklamındaki siki taşağına denk gençler
-
5-6 sene sonra hanımın bıçak ucuyla uzattığı elmayı yiyip, yetenek sizsiniz izleyecek gençlerdir.
minibüsçülerdeki kızgınım vites değiştirmesi
-
hemen ardından 100 tl uzatıp 'şurdan bi kadıköy alır mısın?' diyerek fatality' ye gidilebilir.
öğretmen öğrenci diyalogları
-
(4. sinif, yas 9.5, 10; bir ogrencinin ogretmenine duydugu saygi, sevgi ve hayranligin hala yerinde oldugu donemler...)
bugun sinifa girer girmez, ilk dersimizin tanisma vesilesiyle kaynamasindan mutevellit hemen acin defterleri, kitaplari dememle birlikte, sinif defterini imzalarken gorup gorebilecegim en tatli erkek ogrencilerimden biri, boncuk gozlerinden saril saril akan yaslarla ve elinde minik bir kagitla birlikte masama yaklasir. elindeki kagidi gostererek:
- ogretmenim, annemleri arayabilir miyim?
+ hayrola, neden aramak istiyorsun?
- ogretmenim lutfen arayayim, bakin bu kagitta telefon numaralari yazili, anneanneminki de yazili, isterseniz onu arayalim ogretmenim lutfen, nolur.
+ ne oldu ki, neden arayalim, tamam aglama dur bi saniye.
- ogretmenim gecen sefer ders islemedik diye defterimi ve kitabimi getirmeyi unutmusum bugun ogretmenim. napicam ben? arayalim getirsinler hemen ogretmenim lutfen.
+ olabilir canim benim, ne var bunda bu kadar aglayacak, hadi bakalim otur yerine, aglama ama artik, bos bi kagida yazarsin bugunluk, bunun icin aglanir mi hickira hickira bu kadar? diger defterlerin nerde hani, koparalim bi sayfa hemen...
(umursamayip elindeki numara yazili kagidi tekrar gostererek)
- ama ogretmenim......
+ ne oldu?
- cok utaniyorum...!
+ ...........
lüks mağazada kendini bir şey sanan tezgahtar
-
kardeşimin yaşadığı bir olaydan örnek vereyim. internetten ayakkabı bakıyoruz, bir camper modeli beğendi, sonra gidip mağazada bakıp denemiş. 'pek beğenmediğini' söylediğinde tezgahtar hayretle bakarak 'daha önce camper kullandınız mı?' diye sormuş, kardeşim kullanmadığını söyleyince tepeden bakan bir tavırla 'belli' diye yanıtlamış.
ne demek belli lan? mecbur muyuz yani camper'ı beğenmeye anlamadım ki ya da camper giymediysek ayakkabı konusunda fikrimiz geçersiz mi oluyor..
hayır bir de camper yani, lüks mağaza sayılmaz, pahalıca ayakkabılar satan bir dükkan..velev ki armani olsun, gucci olsun..velev ki tezgahtarı değil, dükkan sahibi olsun, marka üzerinden birini aşağılamak görmemişliktir, kekoluktur, kimse kusura bakmasın..