ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dipsiz göl'ün eski haline gelmesi
-
suyu koyunca ekosistem de anında oluşuyor zaten. helal olsun emeği geçenlere.
galatarasaray'ın çıkardığı 1 dakika tişörtü
-
protestoyu bile korkudan, beceriksizlikten, iş bilmezlikten eline yüzüne bulaştıran ali koç'a müstehak tişörtlerdir.
atla gel şaban'da şaban olmaması
-
kemal sunal'ın zamanında güzel bir şekilde açıklık getirdiği şey:
" ...bundan sonra filmlerde şaban adını koymasak bile, değişen bir şey olacağını zannetmiyorum. millet şaban olarak biliyor. bu yıl, firma yanlışlık yaptı. film adım niyazi. adının atla gel niyazi olması lazım. afişler, lobiler hepsinde atla gel şaban oldu. seyircilerden bir kişi çıkıp da, filmdeki adın niyazi, afişte şaban, demedi. farkına bile varmadı. kemal sunal’ın adı, niyazi olsa ne olur, şaban olsa ne olur?"
29 kasım 2020 fenerbahçe beşiktaş maçı
-
orijinali kadar başarılı olmasa da başarılı bir remake.
(bkz: 17 nisan 2005 fenerbahçe beşiktaş maçı)
- 4-3'lük skor "check"
- kadıköy "check"
- beşiktaş'a verilen kırmızı kart "check"
- fenerbahçe'ye verilen penaltı "check"
- sergen yalçın "check"
- fener zenci sever "check"
- finalde beşiktaş galibiyeti "check"
ama orijinalde kaleye forvetimizin geçmesi ve tribünlerdeki on binlerce fenerbahçe taraftarının bu acıya canlı şahit olması gibi hoşluklar vardı, bu versiyon biraz daha hafif olmuş.
yakışıklıyım
-
müzikalitesi muhteşem. ritmlerin bana yaşattığı atmosfer şahane. dark soft gothic havası sezdim. lirikler işi bozuyor. yeni lirikler ile gelmesini temenni ediyor,"yakışıklıııyaııaaam" kelimesini arabesk havada değil de daha grotesk havada söylemesini tavsiye ediyorum. mesela şöyle; kalın ve çatallı bir sesle ile sadece kısa ve öz ; "yakışıklıyığ.....m."
tuğçe kazaz'ın din değiştirmesi
-
(bkz: kırk yıllık tanrıyım, böyle dönek görmedim)
tanim; din değiştirmezse ölecek hastalığına yakalanmış eski manken.
muhabbet kuşlarının ölüm sebepleri
-
bizimki; 14 yıllık hayatı boyunca defalarca ishal oldu, coşkun arkadaşları tarafından kovalandı, eve kaçak giren kedilerle savaştı, bunun kanatları çok uzamış diyen psikopat dayı tarafından kanatları kesildi, yemi dışında fantazi olsun diye tadına bakmadığı yiyecek içecek bırakılmadı, kafesinden firar etti, evin içinde köşe bucak arandı yorganın altından çıktı, su sevdası yüzünden akan muslukların altına girdi, geniş ağızlı bardakların içinde boğulma tehlikesi atlattı, manevra kabiliyetini ölçmek için bir odadan diğerine uçarken üzerine kapı kapatıldı, kaleye geçirilip pinpon topuyla ters köşeye yatırıldı... ve daha birçok şey.
ama eceliyle gitti, yakışmadı.
gelen cv'leri çöpe atıyorum
-
(bkz: soctu)
21 eylül 2015 teksas'ta elektriğin bedava olması
-
elektrik ücretinin bedavadan da öte eksiye düşmesine neden olan faktörler haberde açıklanmış özetle şunu söylüyor;
teksas elektrik açısından diğer eyaletlerden bağımsız bir sisteme sahip ve elektriğin hangi üreticiden alınacağı maliyetine göre gerçek zamanlı olarak belirleniyor. bu durumda da üretici elindeki imkanlara göre verebileceği en düşük fiyattan veriyor elektriği.
peki nasıl oluyor da eksi oluyor. yani bir malın maliyeti eksi değerde olamayacağına göre e bir de bunu üreten adam üzerine kar koyacağına göre nasıl eksi fiyatla satış yapılacak.
bunun cevabı devletin rüzgardan üretilen elektriğe destek olması. haberde belirtilene göre federal hükümet temiz kaynaktan üretilen elektriğe kilovat başına 2.3cent destek oluyor. bu da megavat başına 23 dolar ediyor.
yani adamlar üretimin çok talebin az olduğu anlarda (çok rüzgarlı geceler) devletten aldıkları desteğin bir kısmını halka verebilecek kadar düşük üretim maliyetlerine erişebiliyorlar.
doğurmayan kadın da annedir
-
bu kadinligi annelikle butunlestirme cabasindan bana gina ve tiksinme geliyor. annelik denen kavramin toplumdaki yuksek mertebesi sebebi ile de kadinlar bu ustlerine yapisan annelik olgusu tarafindan belirlenen degerlerle yargilaniyor. (bkz: cocugunun yuzune nasil bakarsin), (ithal versiyonu she is gonna be somebody's mom).
ayni dusunce yapisi da erkekleri sorumluluktan kurtarmak icin kullaniliyor. adam cocugunu terkediyor, 'baba iste bir anne degil' oluyor. adam yasli anne ve babasina bakmiyor 'kizi olsaydi boyle olmazdi' deniliyor. aslinda hayvan oglu hayvan ve bencil bir it olmasaydi denmesi gerekiyor. bunlar annelikten degil, insanliktan gelen kavramlar.
ben anne degilim. anne olmak gibi bir istegim, amacim yok. evet, arada sirada hormonal sebeplerle ureme durtusu ve istegi hissediyorum, cogu kadin da hissediyor, fakat bu beni anne yapmiyor. kimsenin ogluna anne sefkati ile yaklasmadim diye de yargilanmak istemiyorum. ben de en az erkekler kadar durtuleri ve hedonist istekleri ile yasayan bir birey olmak, ve bunun sonucunda abuk subuk sosyal baskilarla ugrasmak zorunda kalmamak istiyorum. anne olmak isteyip olamayan kadinlara sempatim sonsuz. fakat hayatinizdaki bu eksigin faturasini hepimize kesiyorsunuz boyle laflarla.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
yegenim mine, 3 yasinda, seftali yerken:
- bu seftalinin cekirdegi mi?
- evet
- yenmez degil mi?
- yenmez evet
- tabaga atmak icin degil mi?
- evet, tabaga atmak icin yaratilmis
erkek olmadı diye bebeği duvara fırlatıp öldürmek
-
"çok fazla ağlıyor" bahanesiyle bebeğini duvara fırlatıp öldüren bir babanın(!) eylemi.
bunalıma diyo, girmiş diyo, kız diyo olunca diyo.
sanırsın hanedanlığa oğlunu geçirecek pezevenk.
seferihisar'da kadınlara tekme tokat saldıran adam
-
videonun başında abla köpek ısırıyor diyor kadın saldırıyor tekme atıyor adam da karşılık veriyor. köpeğine sahip olamayan kişiler bir de adama saldırıyor. bu ittaparlardan bıktım usandım.
rosetta taşı
-
bu tasi temmuz 1799'da, antik ismi rosetta olan simdiki rashid kasabasinda bir kale yapimi icin temel kazan napolyon bonapart'in askerleri antik bir duvar kalintisini yikarken sans eseri bulmuslardir. siyah bazalt bir tastir. 118 cm uzunlugunda, 77 cm genisliginde, 30 cm kalinliginda ve 762 kg agirligindadir.