ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
domuz eti
-
türkiye'de dağıtımı yapılmaya başlandığı takdirde, milletce hiç çekinmeden yiyeceğimiz et türü. sebebi basit, türkiye'deki islam anlayışı , para için dinin yasakladığı şeylerin yapılmasını makbul gören bir seviyeye geriledi. ucuz olması sebebi ile diyanet bile fetva verebilir, "helal etin çok pahalı olduğu yerde domuz etinin hükmü kalkar" diye. israfı, lüksü, yalanı, hırsızlığı, dolandırıcılğı haram kabul etmeyen diyanet burada da bir esneklik yapar artık.
cafe ve restoranlarda fiyatların artık çıldırtması
-
hala daha gerizekalı gibi aldığınız para düşük yazanlar var. he düşük he. ulan yüksek olsa (genel itibari ile) o fiyatlar orada mi kalacak sanıyorsun. benim maaşım yüksek türkiye ortalaması üzerinde. şu an istanbul da herhangi bir yere (evet lacivert veya mikla da dahil) gidebilirim. veya kadıköy'de herhangi bir yere. fiyatlar insanları keriz yerine koyacak kadar yüksek. bunun aldığın para ile ilgisi yok.
edit: bir arkadaş düzeltti hatamı sağolsun. yani girdi fiyatları yüksek evet haklı da. ama sağolsun bu işletmeciler fiyatlar bir yukseliyorsa dört yukseltiyorlar. bu durum saçma. evet kazanamadilar vs doğru da bu biraz fazla değil mi ?
ev almak
-
kira öderken her ay maaşımın yarısını çöpe atıyorum gibi hissettiğimden hayalini kurduğum şey. kiradayken evin içine bir şey yaptıramazsınız, mutfak dolapları hilton banyoların anca hayalini kurarsınız, kendi eviniz olduğunda hayallerinizi gerçeğe dönüştürmek sizin elinizdedir. ama hesap yapıyorum yapıyorum olmuyor, kredi çekerek falan olacak iş değil. ancak eline belli bir miktar toplu para geçecek bir yerden, o şekilde olur ancak. bu ülkede bu şartlarda çok çok zor, allah isteyen herkese nasip etsin, biz şimdilik ancak hayalini kurarız.
anında istanbul'u kilitleriz
-
"ama onlar ekmeğinin peşinde, aralarında iyi olanlar da var"cıların az sonra damlayacağı başlıktır.
taksim meydanı'nın yeni hali
-
bakıldığında "evladım kim koydu o laleleri oraya? azıcık kenara çekin, ayak altında durmasınlar." dedirten peyzaj düzenlemesine sahip haldir.
sanırım disko zeminindenesinlenmişler.
koç ve sabancı gruplarının hisse satışları
-
büyük ihtimalle gönüllü yapılan bir satış değildir, miktar az ama derler ya "yoklukta gideri var". birileri "gönlünden ne koparsa ver" demiştir, onlar da satmak zorunda kalmıştır.
safari aracını takip eden korkunç aslan sürüsü
-
çarşı iznine çıkmış erbaş gibiler. etrafta internet kafe arıyorlar.
burak özçivit'in bunalıma girmesi
-
seri közün geç gelmesinden kaynaklanmıştır.
zonguldaklı madenciler
-
biraz yukarıda kalsın diye ben de bir şeyler karalayım. dedesi ve babası zonguldak maden emeklisi olan biriyim ama bu yaptıklarının iki gün sonra tamamen unutulacağını düşünüyorum.
adamlar günlerdir kimsenin giremediği, giremeyiz tehlikeli dedikleri yerlere kazma kürekle girdiler. işlerini bildiğim için zaten onlar için zor bir şey değil. fakat bu insanları hep böyle günlerde hatırlamamız çok yanlış. belki bir gün istanbul'da bizi enkaz altından çıkarırken konuşulacaklar hepsi bu.
bu adamları oraya ilk günün sabahı uçak, helikopter gibi araçlarla göndermeyen organizasyona da ne desem az. üç, beş kişi daha hayatta olurdu.
allah onlardan razı olsun, içlerinde tanığım kişiler de var, hepsine selam olsun.
15 yaşında 38 kilo bir kızım nasıl direneyim
shinji kagawa
-
boynumuza dola diyemiyorum ama boynumuza sürt kagawa reis *
melis ayça değirmencioğlu'nun loris karius ifşası
batman v superman dawn of justice
-
iki yetimi birbirine kırdıran film.
ultimate edition edit: film böyle daha anlamlı oldu. ytd.