hesabın var mı? giriş yap

  • tebrik ederiz, güzel bir performans. hapishanedeki yeni arkadaşlarının da beğeneceğine eminim.

    düzeltme: emin adımlarla müebbete gidiyor, 2. videosu da gelmiş. şimdi de at yarışına sarmış hahahhaha. yalnız sosyal medya fenomenliğine oynamak yerine rte'nin hoşuna gidecek şeyler söylese devletten güzel bir kadro kapmıştı bile, hayatının fırsatını kaçırıyor.

  • mal beyanı. kırpılmış video ile yine algı peşinde aktroller. buyrun burada oturumun tamamını bulabilirsiniz ve kısa açıklamasını bulabilirsiniz.
    entry

    olayı kısaca söylemek gerekirse öğrenciyle veya zamla hiçbir alakası yok. denetim komisyonu üyeleri seçiliyor ve ak parti'nin adayları reddediliyor, chp'nin adayları kabul ediliyor. olay bundan ibaret ama uzun halini her yerden bulabileceğiniz bir videodan bile algı kasmaya çalışan aktrollerin zeka seviyesini gerçekten tebrik ediyorum.

    tanım: tekrardan mal beyanı.
    edit: imla.
    edit1: olayı direkt olarak buradan 1.52'ye ilerleyerek izleyebilirsiniz.
    edit2: haber doğru olmamasına rağmen haberi gerçek sanıp imamoğlunu savunanların da aktrollerden farkı olduğunu sanmıyorum.

  • "iyilik yap denize at" demişler ama atamadım. dayanamayıp anlatacağım. kardeşim maltepe'de orhangazi ilköğretim okulu'nda sınava giriyor. saat 9:20'de okula geldik sohbet ediyoruz.
    "hayatın bu sınava bağlı değil, rahat ol" geyikleri dönerken anons yapıldı, öğrencilerin sınıflara girmesi gerektiği söylendi.
    öptüm, gaz verip yolladım. elimde kahve ile girişin karşısına oturdum, velileri bahçeden şutlayacakları saati bekliyorum.
    aksiyon burada başlıyor...

    feryat figan bir kız binadan fırladı 'anneeee' diyerek haykırmaya başladı. koşarken bir taraftan da 'orhangazi değil osmangazi' demez mi?
    saate baktım 09:44, kız okulun önünde hüngür hüngür ağlıyor, annesi de ağlamaya başlamaz mı?
    yemin ediyorum bana bir haller oldu. bir an her şeyi unuttum, bildiğin hayatımın amacıymış gibi yerimden fırladım.
    50 metre koşup kızın elinden giriş belgesini aldım, adresi haritada bulup beklemelerini söyledim.
    araba 300 metre mesafede, ben günde 2 paket sigara içiyorum ve hayatımın deparını atıyorum.

    arabanın ilk sahibi sakarya il emniyet müdürü, 2. sahibine satarken çakarları sökmüşler ama siren duruyor.
    dörtlüleri yaktım, sireni çalıştırdım saniyeler içinde okulun önündeyim.

    kız ve annesi arabaya atladı, 7 km yol ve 10 dakikadan biraz fazla zaman var.

    7 milyar insanın önünde konuşma yapsam dudağım titremez ama adrenalin varille salgılanıyor.

    ve evet, 09.58.
    okula bir girişim var, padişah saraya böyle girmemiştir.
    kız sarılıp öyle öptü ki, master card reklamı aklıma geldi.
    "paranın satın alamayacağı şeyler vardır, gerisi için onemliuyarilar"

    umarım başarırsın canım, iyi şanslar...

    edit: düzeltme

  • yılların satınalma sorumlusu olarak ilk defa karşılaştığım bir durumu paylaşayım.
    an itibariyle tedarikçilerimizden gelen maillerden birisini aşağıda paylaşıyorum. yorum sizin.

    "döviz hareketliliğinden dolayı fiyatlar günden güne değişkenlik göstermektedir. bu süreç içerisinde çok fazla fiyat güncellemesi olmuştur.bunları en az şekilde tarafınıza yansıtmaya çalışıyoruz.fakat yaşanan döviz hareketliliğinden dolayı aynı gün içerisinde dahi fiyatlarımız güncelleme almaktadır.bu bahsettiğimiz ürünlerdeki fiyat farklılığının sebebi budur.sözleşmede belirttiğimiz fiyatları işleme alabilmemiz için hızlı bir şekilde onaylanması çok önemlidir.saatlik fiyat değişimleri almaktayız.

    işbirliğiniz için teşekkür ederiz .

    iyi çalışmalar."

  • 28 yil hayatimin askini bulucam diye dolandim durdum. sonunda buldum da. yaklasik iki yil ciktiktan sonra evlendik. ayaklarim yere degmiyordu. karninda kelebeklerin ucusmasi ne demek ogrenmistim. sonra bir gun bana baba olacaksin dedi. dedim ki ben bu hayatta hic yasamamisim. nasil bir mutluluk anlatamam. yasayanlar zaten bilir, yasamayanlar da umarim ogrenir. neyse uzatmayalim, gebeligin 24. haftasinda ogrendik ki bebekte gelisim geriligi var. sonuc husran tabi, 26 haftalikken kaybettik bebegimizi. arastirdik cocukta hic bir sorun yokmus. meger annesi, esim losemiymis. olsun dedik tedavisi var. mix tip cikti iyi mi(aml+all). 2.5 yil tedavi gordu, denenmedik kemoterapi kalmadi, 56 kilo olan esim 39 kiloya kadar dustu. habloid kemik iligi nakli yapildi. son alti ay esimden cok cocugum gibiydi. bebekler gibi her seyi icin yardima ihtiyac duyuyordu. annesi dahil herkes ya olsun ya iyilessin derken ben hep allahim her seyimi al ama esimi alma diye dua ettim. sonuc yine husran. 32 yasinda kaybettim. yaklasik 4 yil olacak. benim ic burkan detayim bu. bunu buraya niye yazdim onu da bilmiyorum.....
    edit: gelen mesajlar icin herkese cok tesekkur ediyorum. belki de bunun icin yazdim, belki cevremde anlaticak kimse kalmadi o yuzden onu bilemicem ama yazdigim icin memmunum.
    edit2: beni benden daha iyi anlayan yazar arkadaslarima cok tesekkurler. ozellikle "okurken sanki hayattan hep almak istedikleriniz varmış da bir türlü alamamışsınız, hep kursağınızda kalmış hevesleriniz gibi hissettim" diyen yazar arkadasa ayri bir tesekkur etmek istedim.

  • artık son olarak hükümetten beklediğim hamle.

    adam nerden nereye amk! git gide düşüyor. 1 ay sonra elinde kitaplar ankara üniversitesi hukuk fakültesi 3.sınıfa başlamazsa şaşırmayalım. 1 yıl sonra da ana rahmine gönderilebilir. ancak bu ana rahmi konusunda pek emin değilim yani düşününce şimdi bilemedim şimdi...

    michael j. fox bıyıklarına, benjamin button karpuz göbeğine kurban olsun tatlım benim, üzülme bu günlerde geçecek!