hesabın var mı? giriş yap

  • buradaki yanli$ anla$ilmasi olasi olan yer, haliyle "a well regulated militia / duzenli bir milis gucu" kismidir. bu tumce, aslen amerikan bagimsizlik savasi sirasinda 13 eyaletin herbirinde var olan britanya egemenligine direnen; amerika birlesik devleteri'nin 1783 paris antlasmasi ile kurulmasi sonrasinda da kolluk gucu gorevi yapan milisleri tanimlar. ancak, bu degisiklikte kullanilan dil muglak oldugundan gunumuzde nra gibi hukumet di$indaki hatta bizzat hukumet kar$iti silahli gruplarin silahlanma haklarini korur hale donu$mu$tur. neye niyet neye kismet bu olsa gerekir...

  • - sen ne iş yapıyorsun şimdi?
    - zombileri öldürüyorum.
    - ama zombi diye bir şey yok ki!
    - peki sen hiç zombi gördün mü ortalıkta?
    - hayır.
    - biz işimizi yapıyoruz da ondan.

    .

  • maalesef türkiye'de nüfusun %88.12'sini oluşturan insanlardır. küsüratlı sayı verdim ama sallamıyorum ne yazık ki.

    sadece uçak için de geçerli değil, ido, vapur, yavaşlaması ile kapıları açılması arasında belli bir zaman bulunan, aklınıza gelebilecek her türlü ulaşım vs. aracında mevcut bu insanlar.

    uçak tekerlekleri piste değdirdiği an hemen kalkıp yukardan bavulu alırlar. 10 saniye sonra bir bakmışsınız koridor boydan boya esmer insan dolu. manyak mısınız oğlum, ne güzel oturmak varken niye ayakta bekliyorsunuz? otur otur kıçınız mı ağrıdı? yoksa bize "ben böyle uçak yeryüzüne temas eder etmez kalkan bir adamım, o kadar da rahatım, sülalem rahat. her gün uçuyorum yahu" mesajı mı vermeye çalışıyorsunuz? eğer öyleyse kimsenin sizi tanımadığı ve hayatında bir daha görmeyeceği, görse bile hatırlamayacağı bir ortamda neden neden neden!

    farkındaysanız herkes otursa ve uçak tamamen durduğunda kalkıp gitse, o ayakta beklediğiniz zamandan daha önce uçaktan ayrılacaksınız. ayrıca özellikle turistlere vs. bu insanlar niye ayaklandılar, nereye geldim lan ben böyle gibi anlam kaymaları yaşatmayacaksınız.

    ido'da mesela, bakırköy'e varmadan önce daha zeytinburnu'nda ayağa kalkıyorlar amk. sonra biri kalkınca hepsi kalktığı için itiş kakışta hepsi birden sıra bekliyor asdfsafdsa.

  • - sonra ben de sana ne o zaman falan oldum ve de gitmiş bunu sarı burak'a söylemiş çok adi bir kız o kızım gerçekten çok sinsi yaa yılan gibi... ay o ne? ya eda, gariban geliyor yanıma galiba, yer değiştirelim, fakir gördüm gibi geldi eda, gidelim yaklaşıyor...

    - fakir değil o mervesu, yılların sanatçısı edip akbayram... yeleği yüzünden fakir gibi gözüküyor.

    - oh allama bin şükür içim rahatladı...

  • kate moss'un rezil ettiği fırsatçılardır. bizim sonradan görme zenginlerin pek umrunda olmayabilir ama yabancı insanlar paranın ne kadar zor kazanıldığının farkındalar. o yüzden kişi kate moss bile olsa böyle uçuk bir rakam görünce itiraz eder tabi. çok iyi yapmış tebrik ediyorum.

  • şuraya tecrübe, işgücü falan yazan olmuş...

    arkadaşlar ben sizin hayalgücünüzü seveyim ya...

    azıcık gerçekçi olun. farz-ı mual aşırı derecede parasızsınız ve acilen para lazım. ne satıcan? tecrübenin ilanını mı vericen?

    sabah sabah ya... tövbe tövbe

  • bu her türlü saygısızlığı yapmayı sırf kadın olduğu için kendine hak gören tiplerden bezginlik geldi.
    tamer karadağlı haklıdır.

  • bir şeyi bile üstüne dökmeden içememektir. herhangi bir bardaktaki sıvı olabilir bu; su, soda, kola, çay, kahve, şarap ve gider bu böyle...

  • daha henüz 19 yaşındayken saturday night liveekibine katılmış ve çok kısa sürede yarattığı karakterler ve yaptığı taklitler ile snl ekibinin arasından henüz o yaşında sivrilmesini bilmiştir. yaşım itibariyle benim bildiğim eddie murphy, çatlak profesördür, dr.dolittle'dır veya ne bileyim bowfinger'daki komik adamdır. belki çoğu insan da eddie murphy'i filmlerinde canlandırdığı eğlenceli, mimik manyağı, "aa 3 kişi oynayan komik adam" olarak tanır ve öyle sever. ancak bu filmlerinde yarattığı karakterler buzdağının görünen kısmı bile değildir. kendisinin de röportajlarda belirttiği gibi eddie murphy çocukluğundan beri kendini bir "stand-up comedian" olarak görmüştür.

    abimizin 1983 yılında yaptığı delirious ve 1987 yılında yaptığı raw adlı stand-up gösterileri, yabancı stand-up gösterileri arasında benim nazarımda tartışmasız en güzel, en yaratıcı, en komik stand-up gösterileridir. delirious'ta yaptığı taklitler mr.t ile başlar, michael jackson ve elvis presley ile karna ağrılar sokar ve son olarak james brown ile insanı işlevsiz hale getirir. bu gösterisinde sadece taklit yapmakla kalmaz, ülkemizin gelmiş geçmiş en başarılı ve yaratıcı insanlarından biri olan (sadece komedyen demekle yetinirsem ayıp etmiş olurum) cem yılmaz'ın da "türkler uzayda" adlı skecine küçük bir malzeme dahi verir, hatta daha o yıllardan "zenci başkan" olayını da inceleyip komik bir dille anlatır. delirious adlı gösterisi daha çok taklite dayalı olsa da 4 sene sonra yaptığı raw gösterisinin çok büyük bir kısmını kadın-erkek ilişkilerine ayırmış, mükemmel tespitler yaparak insanları yerlere yatırmıştır. ayrıca raw gösterisinin başında yaptığı bill cosby ve richard pryor taklidi, gerek mimikler gerek de ses tonu olarak hala eşsizliğini korur.

    gösterilerinin her biri yaklaşık 90 dakika sürer ve bu gösterilerinde sadece bir tane ortak malzeme kullanır. o da yaklaşık 15 dakika kadar süren "sarhoş baba" skecidir. hatta ilk gösterisi olan delirious'ın ardından bu skeç o kadar ilgi görmüş ve popüler olmuştur ki, 4 sene sonra raw'da tekrar bu skecine başlarken, sarhoş baba'nın lafı olan "this is my house!" diye bağırdığında bütün seyirciler olacakları anlar ve salonda kıyamet kopar. "sarhoş erkek" ülke, kültür farkı gözetmeksizin her yerde hemen hemen aynı olduğundan, eddie murphy'nin "sarhoş maço erkek" tiplemesi herkese hitap eder ve insanı gülmekten öldürür. levent kırca'nın, metin akpınar'ın başarılı örneklerini sunduğu, cem yılmaz'ın da son gösterisinde ucundan incelediği sarhoş tiplemesinin aksine eddie murphy sarhoş erkeği tek başına, karşısında biri olmadan oynar, onu biriyle diyaloga sokmaz. yaklaşık 15 dakika boyunca tek başına ona buna söylenir.