hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: triple-double)'a saygınlığını kaybettiren oyuncu.

    r.westbrook emekli olduktan sonra büyük ihtimal bu şekilde anılacak,onun sayesinde triple-double artık çok saygın bir istatistik değil; eskiden en basit triple-double bile bütün basketbol sitelerinde yer bulurdu ama artık çok dikkate alınmıyor.

    bir yazar arkadaş mvp olmasını dile getirip onu eleştirmeyi aşağılamış; mvp oylamasında çok fazla oy almasını bu duruma neden göstermiş. öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki spor yazarların bizden daha ehil olması onların her söylediğini kabul etmemiz anlamına gelmiyor; onların her kararını bilimsel gerçek gibi mutlak doğruluk kabul edeceksek bill russell nasıl 5 defa mvp oldu açıklamak lazım. nba tarihinde r.westbrook'a en çok benzeyen oyuncu wilt chamberlain kariyeri boyunca b.russell'ı istatistikleriyle ezdi hatta bütün diğer oyuncuları da... chamberlain'in kariyerini 5'e bölseniz istatistiklere göre nba tarihinin en iyi beş oyuncusu olur. bütün bunlara rağmen istatistik kasıyor diye w.chamberlain 4 defa mvp olabilmişken aynı dönemde sıradanın biraz üstünde istatistikleri olan b. russell 5 defa mvp oldu. bu seçimleri de spor yazarları yaptı her ikisini de aynı anda kabul etmek çelişkili. bir dönemin yazarları için istatistik, başka döneminin yazarları için galibiyet takıma katkı vs. önemli.

    adam mvp oldu peki gerçekten ligin en değerli oyuncusu mu? k.leonard, j.harden, k.durant , l.james, s.curry, k.irving , a.davis , j.wall ( belki bu seneki performansıyla giannis antetokounmpo) bunlardan herhangi biriyle r.westbrook takas edilebilir mi? bir mvp'nin değeri mvp olduğu yıldan sonra nasıl bu kadar düşük olur?

    r.westbrook'a gelince istatistik kasıp kasmıyor oluşu artık tartışma konusu bile değil; çok eski zamanlarda neler dönmüş bilmiyoruz ama yakın zamanda r.westbrook ile karşılaştırılabilecek seviyede istatistik kasmış bir oyuncu yok hatta eskiden mahçupça istatistik kasıyordu ama artık iş arsızlık seviyesine geldi. link

    geçen sene istatistik kasması takımının çöp(!) olmasına bağlanıyordu. yakın zamanda takımdan ayrılan oyuncular ;

    v.oladipo : indiana'da star seviyesine çıktı. şimdilik sezonun bir numaralı mip adayı. istatistik vermeye gerek yok.

    d.sabonis : ilk beş oyuncusuyken yedeğe düştü ama süre ortalaması 4 dk. civarında arttı. istatistikleri ise 2 kat artmış durumda geçen seneye göre çok daha değerli.

    şu an p.george ile bu ikiliyi tekrar takas etmek imkansız.

    e. kanter: hem istatistikleri hem de değeri arttı. en ilginci ligin en iyi ribaundçuları arasına girdi, sahi bu adam neden geçen sene birden bire rib. yeteneğini kaybetti tıpkı s.adams gibi ? rib. almamaya çalışmasıyla alakası olabilir mi? link

    d.mcdermott: istatistikleri daha iyi değeri ise çok çok daha yüksek. hatta o ile t.gibson'ın rakamlarına baksanız geçen sene bulls'ta iyi okc'de kötü takımdan ayrılınca yine iyi.

    bu durumu bu oyuncuların genç olmasına(t.gibson hariç) gelişime açık olmasına bağlayalım peki e. ilyasova? geçen sene okc'de tamamen hiçken 76'ers'ta nasıl yıldızlaştı ya da gerçek yaşı kırklarda olduğu söylenen s. ibaka? k.durant gibi zaten zirvede olan bir oyuncunun bile bu takımdan ayrıldıktan sonra performansı yükseldi.

    d.waiters'ın nerdeyse erkenden kariyeri bitecekti, min. kontratla heat'e gitti. okc'den ayrıldıktan sonra ortalama üstü bir oyuncuya dönüştü.

    takım değiştirmenin oyuncuları olumlu etkilemesine bağlayıp geçelim. takımına bakıyorum.

    s.adam; geçen sene berbattı o yüzden bu sene biraz iyi gibi görünüyor ama sıradan bir pivottan fazlası olamıyor,rib. almaması gerekiyor, şut yeteneği pek yok ama pota altında çok etkili. pota altına top indirmek de organizasyon gerektirir ama takımın öyle bir amacı yok tabii eğer westbrook'a asist gerekiyorsa ayrı... gelişimi ileri değil geriye doğru.

    a.roberson; geriye gidiyor.

    a.abrines;geriye gidiyor.

    ya da şöyle soralım;son iki sene de okc'den ayrılıp daha kötü olan tek bir oyuncu var mı? (c. payne sakatlandı )

    okc'e gelip değeri artan tek bir oyuncu var mı?

    okc'nin takasla giden/gelenler hariç mevcut oyuncularından değeri artan var mı?

    bu takım çöp falan değil, r.westbrook bu takımı çöplüğe çevirdi. geçen sene play-off'a katılmış en genç takımdılar ama artık saçma sapan fantazilerin takımı haline geldiler.

    bir diğer argüman da triple-double'ın nasıl inanılmaz bir istatistik olduğu. nba tarihinde bu istatistiğe ulaşan iki oyuncudan biri; o.robertson o rakamlara nasıl ulaştı bilmiyorum ama r.westbrook'a gelince bu adamın yaptığını nba'de yapamayacak bir süperstar/star olduğunu sanmıyorum. hatta vasat/vasataltı oyuncular için bile yaptığı şey imkansız değil. bu sene ünlü olduğu için ve gelecekte ne olacağı şüpheli ama şu an kesinlikle vasat/vasat altı olan l.ball'ı ele alalım. adam 9-7-7 ile oynuyor.

    maç başı gerekirse 30 şut kullanarak +10 ortalama yakalayamaz mı?

    savunma yapmak yerine pota altında beklerse ve bütün uzunlar rakibe of. rib. kaptırmak pahasına topları lonzo ball'a bıraksa, faul atışlarında topu almak için lonzo pota altına geçerse 3 tane daha rib. alamaz mı?

    takım arkadaşlarına pas verdiğinde oyuncular uygun olsa ya da olmasa sırf lonzo'ya asist yazdırmak için lonzo'nun elinden gelen hep topu potaya sallasalar 3 tane daha asist yapamaz mı?

    evet. lonzo ball..

    r.westbrook, triple-double ortalama tutturdu çünkü geçen sene okc'nin ne maç alma ne de başka hedefi yoktu tek hedefleri r.westbrook'a td yaptırmaktı; böyle bir amaç bir takım için gerçekleştirilmesi çok zor olmayan bir hedef. bu sene de aynı şekilde istatistik kasıyor ama bu sezon c.anthony ve p.george gibi oyuncular geçen seneki gibi saçma sapan işlerin içine girmedikleri için arada triple double'lar ile mutlu oluyor.

  • başlığa bakarak hemen öyle heyecanlanmayın ya da heyecanlanın. uzun süredir bu kadar mükemmel bir şov izlememiştim. gününüzü güzelleştirmek için sizlerle de paylaşmak istedim sevgili suserler.

    https://youtu.be/zd0docskby8

    --- spoiler ---

    america's got talent adlı yarışmaya katılan lübnanlı kızlar, yaptıkları gösteri sonunda direkt olarak finale kalmalarını sağlayan altın butona ulaşmayı başardılar.

    --- spoiler ---

  • komutan : evladım sen sivilde ne iş yaparsın ?
    asker : tiyatrocuyum komutanım
    komutan : al şu kazma küreği de bir iş öğren
    asker : emredersiniz komutanım !

  • 8 yaşında bir gudik olarak, kokpitte uçmak..

    evet efendim, bu hikayedeki gudik benim.. annem, ablam ve ben bir yaz tatili sonunda, trabzon'dan istanbul'a dönüyorduk.. istanbul havayolları vardı o zamanlar.. alana gittik kontroller yapıldı, uçağa bindik, yerlerimizi bulduk oturduk.. herşey yolundaydı, ta ki ön kapının orada yaşanan kargaşayı farketmemize kadar.. kabin ekibi ve alan çalışanları çaktırmamaya çalışıyorlardı ama bir ellerinde telsiz, diğerinde listeler, hostesler sayım yapıyorlar vs.. dedik bir şey var kesin.. tam o esnada, içlerinden birisi koşar adımlarla bize doğru gelerek :

    - yenge, sizi allah gönderdi!

    diyip, annemin yanına geldi.. babamın arkadaşıymış bu beyefendi, şirketin sorumlularından da biriymiş.. çömeldi koridorda, başladı anlatmaya..

    - yenge, bir problemimiz var.. yanlışlıkla çift bilet basmış arkadaşlar.. 2 kişi ayakta kalıyor bu duruma göre.. şimdi ben sizden rica etsem, siz ve çocuklardan biri kokpitte misafirimiz olsa.. sizden başka kimseye güvenemem bu şartlar altında..

    annemin yanıtını beklemeden, ben hemen kemerimi açtım tabii.. böyle bir fırsat kaçar mıydı hiç? zaten uçak daha havalanmadan korkudan 5 kez tuvalete giden ablamın gözleri iyice büyümüştü o anda, öldürsen gitmezdi kokpite.. hakkını da yemiş olmuyordum yani.. neyse efendim, biz annemle gittik kokpite.. daha önce hep tv'de gördüğüm düğmelerle dolu tavan gözlerimin önünde.. pilot amcaların da her zamanki gibi karizmaları üzerinde.. pilotların arkalarındaki koltuklara kurulduk annemle bir güzel, sohbet başladı akabinde..

    - adın ne senin yavrum?
    - (etrafa şaşkın şaşkın bakarken) a little bird told me..
    - korkuyor musun?
    - (deli misin amca? rüyada gibiyim) yoooo korkmuyorum...
    - aferin sana.. bak şimdi, sana rotamız boyunca hangi şehirlerin üzerinden geçtiğimizi söyleyeceğim..
    - tamam..

    sonra hatırladığım, birkaç ingilizce muhabbet, geçtiğimiz şehirler, otomatik pilotun ne olduğunu bana anlatmaları vs vs.. tek haneli yaşlarımın en eksantrik anısıdır belki de.. ah ulan diyorum bu yaşımda olacaktı ki her ayrıntıyı hatırlayayım, acayip acayip sorular sorayım pilot amcalara.. bir de diyeyim ki mesela, "abi sesiniz çok normal bak burada, şu yolculara yapılan anons esnasında kasmayın bu kadar.. hatta içinizden bazıları o kadar abartıyor ki, insan telefon sapığı uçak kullanıyor, birazdan da üflemeye başlayacak hissine kapılıyor, etmeyin.."

  • ablamın bir ortaokul arkadaşı vardı. 5 kardeşlerdi, durumları kötüydü. bir gün birlikte okula giderken annem ayakkabısını görmüş. yırtık ve giyilemeyecek bir haldeymiş. annem çok kafaya takınca bu durumu, babamla birlikte üçümüz bot almaya gitmiştik. ben 6 yaşındaydım. tutturmuştum bir de kazak alalım diye. sonra ablamla ve arkadaşıyla buluşup vermiştik hediyesini. ben "beğendin mi?" diye soruyordum ısrarla. kız inanılmaz mahçup oluyordu, çocukluk işte anlayamıyordum o durumu.

    yıllar sonra ablamın düğününe geldi, orada gördük. avukat olmuş, çok da güzel ve özgüvenli bir kadın olmuş. bana sarıldı ismimi hatırladı, şaşırdım. "unutur muyum seni bana seçtiğin kazağı çok beğenmiştim." dedi güldü. ablam söylemiş kazağı kardeşim seçmiş diye, gülmüşler aralarında çocukken. içim cız etti öyle diyince. bana ilham oldu. karakteriyle, azmiyle, hayatıyla.

  • takdir ettim yine. aylık 1 milyon lira maaş aldığım bir işten ayrılacak olsam ben de ağlarım. ne ağlaması kendimi parçalarım. kendimi oraya zincirlerim. o yine metanetini korumuş.

  • 6 sigma prensibi ile gerçekleştirilen mimaridir:

    1 - altı tane kova temin edilir.
    2 - bunlar kırmızıya boyanır.
    3 - her birinin üzerine sırasıyla y,a,n,g,ı,n harfleri yazılır.
    4 - kumla doldurulur.
    5 - simetrik dizilir.
    6 - etrafına bina örülür.