ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bilgisayar oyunlarının beyin üzerindeki etkisi
-
tüm dünyada bilgisayar oyunu oynayanlar bir hafta boyunca toplamda 3 milyar saatlerini oyunlara harcıyorlar. bu yüzden dünyanın birçok yerinde bilgisayar oyunlarının beyne etkisiyle ilgili çok sayıda araştırma yapılıyor.
yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlara göre bilgisayar oyunu oynamanın beynin yapısını, sinirler arasındaki bağlantıları, davranışını ve fonksiyonlarını değiştirdiği tespit edilmiştir. bilgisayar oyunu oynayanlarda seçici ilginin geliştiği ve odaklanma süresinin artması gibi olumlu gelişmeler görülmüş, oyun oynayan bireylerin oynamayanlara göre odaklanma gerektiren işlerde daha başarılı sonuçlar elde ettikleri gözlemlenmiştir.
araştırmalar oyun oynayanlarda beynin vizüospasyal (görsel mekan) ile ilgili bölümünde ciddi bir genişleme olduğu sonucunu ortaya koymuştur. ayrıca araştırmacılar oyunların bağımlılık yaptığını, beyinde ödüllendirme sisteminin fazla çalışmasının oyun oynayanlarda sürekli olarak oyun oynama ve başarı kazanma motivasyonuna neden olduğunu bu davranış şeklinin başka türlü bağımlılıklarla benzerlik taşıdığını tespit etmişlerdir.
kısacası bağımlı olmadan oyun oynama başarısı gösteren bir birey gerçek hayatta yaptığı işlere daha iyi odaklanabilen, görsel ve mekansal algısı gelişmiş bir birey olarak oyunlarda elde ettiği yetenekleri gerçek hayata da yansıyabilecektir.
https://www.medicalnewstoday.com/…ticles/318345.php
http://www.iflscience.com/…d-your-brain-here-s-how/
http://www.bbc.com/news/technology-34255492
tarihe damga vurmuş kürt kahramanları
-
yazılmıştır muhakkak (bkz: napolyon bonapart)
edit: kimi kaynaklarda fransiz da deniyor tam bilemiyorum.açıkçası böyle büyük bir kumandan için fark etmiyor.
edit: başlık başa
babanın inşaat işçisi olması
-
babanın işsiz olmasından iyi olan durumdur...
alnının teri ile para kazanmak ne zaman kötü oldu, ne zaman emekten utananlar ülkeye doldu anlayamıyorum...
aras kargo çalışanının apartman bahçesine işemesi
-
aras kargo'nun alanini isaretlemesi olayi. boylece yurtici kargo veya ptt kargo bu apartmana yaklasamayacak.
siz neden yurtici kargo'nun geldik bulamadik stickeri yapistirdigini sandiniz olm? isiyorlar bahceye, oburleri giremiyor.
kuryeye basarilar diliyorum, mesanene kuvvet evlat. dikkat et cok karanlikta iseme, acineler carpmasin.
nadir gelen hayat süper lan hissi
-
ender gelişen osasuna atakları gibidir.
köy kahvaltısı sahtekarlığı
-
istanbul'da kahvaltı servisi veren bir çok mekanda menüde köy kahvaltısı yazmış olmasına rağmen ürünlerin bir çoğu market malıdır.
eski kaşar der ama bim'den alınan 3'lü peynirdir.
köy yumurtası der ama muhtemelen o da bili bili
verilen çay seylan
gelen hesap gerçek köyün yarı ederi.
şehir kahvaltısı yazamıyorlar tabi.
debe editi: senin anıtkabirin olmayacak.. sen sadece öleceksin. yaşasın mustafa kemal atatürk ilke ve inkılapları!
fernand coulibaly
-
yenildikleri bir maçtan sonra televizyonculara röportaj verirken şöyle bir diyaloğa girmiştir:
coulibaly: (düzgün bir türkçeyle) abi hep onlara penaltı, bu hakâmler manyak ya..
spiker: coulibaly, ceza almayasın sen de, manyak diyosun da..
coulibaly: (bozuk bir türkçeyle) ban turkşe bılmiyor, manyak ne demek bılmiyor..
muhabbet kuşu
-
biz muhabbet kuşumuzu almak için uzunca bir süre bekledik. zira, yumurtadan yeni cıkmış olsun istedik. aldığımızda tüyleri bile yeni yeni çıkıyordu. alıp eve getirdik ve resmen bir evlat gibi baktık. uçmayı bilmiyordu, yemleri kıramıyordu velhasıl baya uğraştık.
uçmayı öğrendi, sabahları kahvaltı soframızı işgal etti hatta. yemek yerken görünce hemen atlayıp dudaklarımızı ısırırdı ağzınızdaki yemeği yemek için. velhasıl çook cana yakındı. pencereye sineklik taktırmıştık kafeste durmak istemiyordu çünkü.
babannem bir gün çok daralmış, ona defalarca tembih ettiğimiz halde sinekliği açmış, güzelim hayvan çekip gitmişti. nasıl ağladığımızı unutamıyorum. babam akşam eve geldiğince çok üzüldü. babanneme kızdı haliyle. zira bu evde babamın şefkatini o kuştan başka kimse görememişti. hatta sinirden sinekliği söküp kırdı. (abartı gelebilir ama o acı çok başka inanın)
her boktan işte olduğu gibi anneme söyleme işi de bana devredildi. '' sen bağrımı yaktın kızım benim. onun senden tek farkı, onu doğurmamış olmamdı.'' üzüldü baya ağladı. gece hiç uyuyamadık. erkek kardeşimi kendiyle konuşurken yakaladım. ''uyu uyu, belki rüyana gelir. hemen uyu'' yavrum benim nasılda üzülmüş.
1 aylık muhabbet kuşu ne adam gibi uçabilir, diğer kuşlardan kaçabilir ne de kediye yem olmaktan kurtulabilirdi. gece hiç uyuyamadım, bir ara dalacak gibi oldum 10 - 15 dakika. rüya gördüm hemencecik. kuşumuz geri dönüyormuş-da ben kafese koyuyormuşum-da yoh yea...
sabah pencereleri açıp evi havalandıracak gibi oldum.
kafamın üstünde kanat çırpıyordu. çığlıklar atıp evi ayağa kaldırdım. hepsi başıma üşüştü.
inanın bana gidişinden çok, gelişine ağladım. inanılmaz duygulandım. hiç bilmediği halde gece dışarda kalmış, sağ salim dönebilmiş. üstelik daha önce balkona hiç çıkarmadığımız için çevreyi de tanımıyordu. evin dışını bilmeden, daha evde konacak yer bulamayıp yere çakılan miniğimiz geri gelmişti. inanılacak şey değildi.
kafamın tepesinde ötüyor hınzır şimdi :)
not: yeniden bir sineklik alınıp takıldı.
ekleme: sonrası için #58067255
3 nisan 2013 real madrid galatasaray maçı
-
kıskandıran maçtır efendim. en azından bir beşiktaşlı olan beni.
-abi sıçıcam drogba çok kötü yeeeaaa çıkarsın artık!
bunu duydum lan. adama bak drogba kötü diyor. çıksın da umut bulut girsin diyor,
biz de aylardır dua ediyoruz mustafa pektemek iyileşsin diye..
edit: entry'i gireli iki seneden fazla olmus, mustafa pektemek hala sakat.