hesabın var mı? giriş yap

  • pistonunu aşagi bastirmak yerine yukari çekerek altta kalan kahve tanelerinden kurtulabileceginiz ve bekleme surecinde suyun tanelere daha fazla temas etmesinden kaynaklı tatsal değişimi minimuma indirebileceginiz, hatta 10bin dolar ederindeki clover'a (#13328604) yakın sonuçlar elde edebileceginiz her eve lazim kahve hazirlama aleti.

    ters çevrilmiş french press metodu da denilen bu yöntem şu şekilde yapılır:

    a) french press'in tepesindeki kapağı söküp çıkarın. sadece filtreyi tutan piston kalsin. pistonu bu boş french press haznesinin içine tabana degmeyecek şekilde yerleştirin. ardından french press için uygun kalınlıkta ogutulmuş kahveyi filtrenin ustune gelecek şekilde haznenin içine dökün. klasik french press ile kahve demlemenin aksine burada öğütülmüş kahve filtrenin altında degil, ustunde olmalı. dikkat edilmesi gereken nokta filtrenin saga sola sallanmamasi, duz ve dik durması.

    b) kaynama derecesine gelmiş suyu (ama kaynamayan, kaynadıysa 20 saniye kadar bekleyin) ogutulmus kahvenin tamamına yedirmeye ozen gostererek yavaşça dökün. haznenin tamamını suyla doldurmamak önemli, en az 1 parmak boşluk kalmalı, zira piston yukari çekilecek aşağı itilmeyecek. 1 dakika kadar hiç ellemeden bekleyin. demlenen kahvenin bir kismi filtreden aşagi dogru suzulmeye baslayacak. 1 dakika sonra bir çubuk yardımı ile ortadaki filtreye ve pistona degmeden ustteki kahveyi karıştırıp, tanelerin iyice suyla temas etmesini saglayın. bunu tamamladıktan sonra 1 dakika daha bekleyin.

    c) filtreyi dikkatlice ve mutlaka dik olacak şekilde, yavaşça yukarı dogru çekin. burada yavaş çekmek önemli zira pistonu yukarı çekerken, pistonu bastırırken oluşandan daha fazla basınç oluşacak ve daha fazla kuvvet gerekecek. aniden yada çok guçlu çekmek etrafa kahve saçılmasina, bir yaninizi yakmanıza sebep olabilir. *mumkunse bunu ilk yapışınızda lavabonun uzerinde yapın. filtrenin tamamını kahve taneleriyle beraber çıkarın, fench press içinde hiç kahve tanesi kalmadığını goreceksiniz. cam hazne agzina bir miktar kahve tanesi bulaşacaktir, kahveyi fincana dokmeden evvel silerek temizleyin.

    http://img509.imageshack.us/img509/3351/fp1dy1.jpg

  • dumura uğratan bir eylemdir. belki de canı sıkkındır, biraz hava almak istemiş olabilir. sevgilisiyle tartışmış da olabilir. bilemedim. böyle bir olayla karşılaşan kişi, olayı fizik ve mantık kuralları çerçevesi içerisinde değerlendirmeden ata seslenip komşuluk ilişkileri adına balkonda gece muhabbeti yapabilir.

    http://i.imgur.com/sxjhm.jpg

  • yıllar bana şunu öğretti ki regl dönemindeki kız ibnesin dese hayır önde gideniyim diyeceksin.

  • elimi, ayağımı sinirden titreten, kezbanın birinin kadınlar kulübü denen oluşumda kullandığı yeni yıla giriş cümlesi. ulan insan bu lafı duyunca direkt hayattan soğuyor lan, ne kadar vıcık vıcık, pis bi söz.

  • buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun new york
    uzerinde balonla dolasmaya cikar. aksilik bu ya, pusulasini asagiya
    dusurur ve kaybolur. inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin
    tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir. "pardon. ben
    neredeyim acaba?" diye sorar. "yerden 500 feet yukseklikte bir balonun
    icindesin"der adam.
    yonetici sinirlenir: "sen muhendissin degil mi?" diye sorar.
    "evet." der adam. "nereden bildin?" "cunku basim belada ve sana bir
    soru soruyorum. verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor."
    "sen de yoneticisin degil mi?" "evet sen nereden bildin?" "cunku
    yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. pusulan yok,
    berbat durumdasin. fakat bu simdi benim sucum oldu."

  • güzel kız: pardon mehmet akif mahallesi nerde acaba?
    erkek: şimdi şu okulu biraz geçin, sağa dönün, bir beş dakika ile..(kız keser)
    güzel kız: ayy çok şeker yaa gerçekten bunun olabileceğine inandın mı?
    erkek: neyin?
    kız: sana adres sorabileceğime...
    erkek: anlamadım?
    kız: of ya sana adres sorar mıyım ben gerizekaaalı
    erkek: kendinde misin sen?
    kız: üff sanane be salak.

    sonuç olarak yine erkeğin mallığına çıkan bir amaçtır.

  • cumhurbaşbakanından gelen ibretlik pas.

    şu şekilde cevap verilmeli:

    sen beni, benim tuvalet temizleyen asgari ücretle çalışan vatandaşıma benzeterek mi aşağılamaya çalışıyorsun, bu benim için aşağılama değil onurdur. alın teriyle para kazanana benzetilmek kadar güzel bişey var mı? ama merak etme, yakında onuruyla çalışan herkesi senin zulmünden kurtaracağız, hakettiği yaşamı, hakettiği kazancı almasını sağlayacağız.

    -------------------------------------
    debe'ye giren entrilerin editlenmesi modasının biraz bokunun çıktığını düşünmekteyim. bu yüzden, bu edit için, benim gibi düşünen siz sözlük yazarı arkadaşlarımdan özür diliyorum. aritra'dan gelen istek üzerine edit:

    (bkz: minik gülce için yardım kampanyası)

  • birisi ikinci el araç diğeri 0 kilometre araç . böyle bir örnek vermek yakışmamış.

  • farklı farklı senaryoların ortaya çıkacağı eylemdir.

    aziz yıldırım ile kız istemeye giderseniz, hem düğün masraflarını tamamen üstlenir, hem de evlilik süresince dünyaya gelecek her çocuk için kızın ailesine aylık 200 er tl para ödersiniz.

    fikret orman ile giderseniz, 1 sene düğün yapmadan kız ile ayni evi paylaşıp uyum sorunu yaşayıp yaşamayacağınızı görür, uyum sorunu yaşanmamışsa düğün masraflarını kızın ailesi karşılar ve kızın ailesi doğacak ilk çocuk için aylık 200 tl, ikinci çocuk için aylık 300 tl, üçüncü çocuk için aylık 400 tl destek verir.

    dursun özbek ile giderseniz, kızı size vermezler ve kızın yapacağı evlilikte tüm masrafları da üstlenerek evden ayrılırsınız.

    benim hikayelerim bunlar. hayal gücü daha geniş olanlar önden buyursun.

    bu arada bu başlık tamamen geyik amaçlıdır. kadın alınacak, satılacak, başkasından istenecek mal / eşya vs değildir.

    sosyal sorumluluk editi :

    küçük bir yavrucak daha yardım bekliyor hayata yeniden tutunmak için.

    (bkz: minik eymen celep'e yardim ediyoruz kampanyasi)

  • 3,5 yaşından beri lösemi olan dünyalar güzeli 7 yaşındaki kız çocuğunun operasyona girerken ona hüzünlü bakan bir çift göze "üzülme annecim, ben alıştım artık" demesi...

    sözün aransa bulunamadığı o korkunç kuyulu düğümlü yerden: huzur içinde uyu melek.

    edit: meleğimiz dolayısıyla hala zaman zaman baş sağlığı mesajları alıyorum. bir yakınımızın kızıydı, annesinin yaşadığı acıları inanın ben de tahmin edemem.

  • her hıdrellez'de bir gülün altına dileğimi ya kağıda çiziyorum ya da çakıl taşlarıyla resmediyorum, ayrıca gülün dalına aynı dileği tutarak bir de kurdele bağlıyorum, ertesi sabah kağıdı, taşları ve kurdeleyi alıyorum ve denize ya da bir akarsuya atıyorum.
    bunca sene her ne dilediysem oldu. mesela geçen sene ev diledim, gül ağacı bulamadığım için dut ağacının altına mavi mozaik taşlardan bir ev yaptım ve bu sene kendi evimde oturuyorum :)

    sadece çocuk dileğim olmadı, ya tıbbi olaylara karışmıyorlar ya da çizdiğim bebeği kedi olarak algıladılar ve zaten bir kedim varken bir kedi daha geldi eve. adını maşuk koydum.

    bir de bugün benim doğum günüm, annem "seni bana hızır ve ilyas getirdi" derdi ve ben kendimi çok özel hissederdim...