hesabın var mı? giriş yap

  • vokallerde ilk defa roger waters'ın ağırlıklı olduğu pink floyd albümüdür. dark side of the moon ve wish you were'den sonra the wall'dan önce çıktığından dolayı biraz onların gölgesinde kalmıştır. ama onlardan pek aşağı kalır yanı yoktur. gerek albümdeki müzik, gerekse sözler müthiştir. bu albümü waters pink floyd'un diğer elemanlarına göre daha çok benimsemiştir. pink floyd 1977'deki animals albümünün turnesinden sonra bir daha bu albümden herhangi bir parçayı canlı çalmamıştır. ama roger waters 1984'den beri solo olarak çıktığı her turnede bu albümden bir ya da iki parça çalmıştır. bunda tabii albümde bulunan 5 parçanın 4'ünün söz ve müziğinin roger waters tarafından hazırlanmasının ve vokallerin büyük bölümünün kendisi tarafından söylenmesinin de payı vardır elbette. david gilmour sadece dogs parçasının ilk yarısını söyler. zaten bu parçanın müziğini ya waters'la ortak ya da yanlız bestelemiştir. hangisi doğru tam olarak bilmiyorum. david gilmour'un soloları her zamanki gibi süperdir bu albümde de. ayrıca nick mason'un en sevdiği pink floyd albümüdür. ama kendisi roger waters'ın pink floyd'dan ayrılmasından sonra çıkılan 1987 ve 1994 turnelerinde, grubun bu albümden hiç parça çalmamasından dolayı 30 senedir sahnede herhangi bir animals parçasında davul çalamamıştır.

  • o gece kendisi cumhurbaşkanı olsa ne olurdu allah bilir ama 50 senedir ülkemizi onun gibiler yönetseydi zaten fetö puştları kurumlarımız içinde böyle çöreklenemezdi. dolayısıyla 15 temmuz yaşanmazdı. bence önemli olan da bu.

  • hay ben sizin kirli beyninize sokayım ya. biri demiş kötü performans, öbürü demiş kurgu, öbürü demiş neden kurye olduğu vurgulanmış. abi siz nasıl yaşıyorsunuz hayatı ya? ekşiye gelip entry girene bi haller oluyor amk. illaki bi marjinal, sikindirik bi eleştirelliğe ve şüpheciliğe bürünüyorsunuz. hayatınız çok zor olsa gerek, ya da hakikaten malsınız.

  • facebook grubunu incelerken bir arkadaşın şöyle bir yazısına denk geldim:

    "arkadaşlar müsadenizle sizinle bir konuyu paylaşmak istiyorum.benim 4.5 yaşında bir kızım var 22 aylıktı babası şehit olduğunda. onun için 3 yıldır elimden geleni yapıyorum normal bir psikolojiye sahip olması için. babasız bir hayata hazırlamaya çalışıyorum. ama okullarda öğretmen arkadaşların yaptığı bazı saçma uygulamalar yüzünden kızımı okula göndermeye korkar oldum. bizim çocuklarımızın çok şükür maddi yardıma ihtiyacı yok daha çok psikolojik desteğe ihtiyaçları var. en son bir okulun 2.sınıf mezuniyetine katıldım. 3 ay önce babasını kaybetmiş bir şehit çocugu var sınıfta. yıl sonu gösterisine başlarken öğretmen artık ne düşündüyse çocuklar sahneye çıkarken tek tek ""canım annem canım babam iyiki hayatımdasınız iyiki varsınız. sizi çok seviyorum"" cümleleriyle inmeye başladı. şok oldum şimdi bu çocuk ne diyecek dedim boğazım düğümlendi. çıldırdım sinirden ve sıra ona geldiğinde önce konuşamadı kekeledi en sonunda zorla "canım annem iyi ki hayatımdasın " diyebildi sadece.

    şimdi bu çocuk ne hissetti kimsenin umrunda olmadı ve bu çocuk bu program için hazırlanırken bu cümleleri kaç defa duydu kaç defa yaralandı. sizlerden tek isteğim sınıflarınızda bulunan çocuklarımızın arasında özel durumu olan yavrularımız için hayatı daha da zorlaştırmayalım biraz daha özverili olup onların da orada olduklarını unutmayalım onlar daha çok küçük bu yükler onların ruhunu çok yaralıyor."

    ayrıca (bkz: up) daha çok kişiye ulaşmasını, daha çok öğretmene ulaşmasını sağlayalım.

  • hayatımda gordugum en büyük kezban taksim'de karsıma cıktı, bir aksamüstü galatasaray civarlarında kendisine adres sordum "hahahah orayı bilmiyor musun gercekten, tanısmak mı istiyorsun? bu numaraları ben yemem" demisti bana. ben de adres stresi ve bir yeri bulamayan kamil imajıyla kuyruguma arkama sıkıstırarak yoluma devam etmistim.

    sonra arkadan gelen bir lavuga yoneldim "bilader dedim suraya nasıl giderim" kardes dedi yuz metre git solda gorursun.

    belki sözlük yazarıdır o kız, bilemiyorum.

    aksam sözlüge gelip, taksimin sapık dolu olması diye bir baslık acmıs olabilir.