ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
özcan deniz'li coca-cola reklamı
-
araya reklam alabilirlermiş.
kız kardeşin hanımını eltim diye tanıtmak
-
kız kardeşin bir "hanımı" varsa kayınbacı duruma en uygun hitap olur.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
tayyip erdoğan için 'muhtar bile olamaz' deniliyordu. adam belediye başkanı oldu, millet vekili oldu, başbakan oldu, cumhurbaşkanı oldu, ama halen muhtar olamadı.
tüm türkiye'ye yeşil pasaport dağıtılması
-
avrupalı ülkelerle vize muafiyeti için uğraşmadan tüm türkiye'ye kısa yoldan vize kazandıracak çılgın proje.
devlet "tc kimliği olan herkes benim kamu görevlim sayılır" diyerek döşeyecek herkese yeşil pasaportu ve avrupalının kriterlerini yerine getirmekle uğraşmadan vizeyi kapmış olacağız. (bkz: beyin bedava)
low fantasy
-
rasyonel dünyanın içerisinde geçen fantezi filmlere verilen isim. bir nevi gerçekçi fantastik filmler.
tabii olaylar şu anda içinde bulunduğumuz dünyaya ister istemez bağlı olduğu için, low fantasy filmlerin içerisinde, irrasyonalite çoğu zaman anormallik olarak algılanır. fakat bu demek değildir ki bu filmler mantık çerçevesine girmez. aksine fantezi filmlerde irrasyonel ögeler öyle ya da böyle yer alacaktır.
ama kimse çıkıp da the lord of the rings izlerken, ayağı kıllı hobbit'i o dünyanın içinde anormal bir varlık olarak görmez. low fantasy filmlerde ise, gerçek dünyada bir hayalet ortaya çıktığında hissedeceğimiz şeylerin benzerini sinemada karşımızda görürüz. şu anda rasyonel dünyanın içinde fantastik bir isteğiniz kabul görse, bu olay low fantasy sayılabilir. gerçek dünyada vampir görsek "noluyor lan" deyip kaçacağımız tür işte budur.
bu türe, star wars gibi gerçek dünyaya ve rasyonaliteye minimum ihtiyacı olan high fantasy filmlerinin bir alt türevi olduğu için sanırım low fantasy demekle yetinilmiş. ben olsam "realist fantasy" demeyi tercih ederdim. bu noktada büyülü gerçekçiliğin benim demek istediğime yakın olduğunu görüyorum.
(bkz: magical realism)
son 10 yıllık dönemden bazı low fantasy filmlerini sayarsak demek istediklerimizi daha iyi anlatabiliriz:
>> lat den ratte komma in (2008): aslında low fantasy deyince benim aklıma gelen ilk film bu. genelde bir vampir filmi olarak kabul görür. fakat vampir filmlerinin çoğu da aslında birer low fantasy filmi sayılabileceği için en geniş anlamıyla evet bu filmi bu türün içine sokabiliriz. filmdeki duygu yoğunluğu ve atmosferden olsa gerek benim için tür, bu filmle özdeşleşti.
>> thelma (2017): low fantasy türüne çok güzel uyan bir film, ilk örneğime de benziyor, bir joachim trier filmi.
>> the shape of water (2017): gerçek dünyada yakalanan bir yaratık, ona uygulanan testler, işkenceler. çok muhtemeldir ki şu anda ortaya çıksa böyle bir yaratık, başına geleceklerin çoğu filmde gösterilmiş.
>> ted (2012): kimsede çıkıp demiyor ki peluş ayı konuşuyor, mümkün değil. işte low fantasy dinamikleri, gerçek dünyadaki akıl dışılığın kabullenilişi.
>> testrol és lélekrol (2017): bu macar filmi de masalsı ögeleri iş yerlerine taşımış. türe nefis bir örnek.
>> ruby sparks (2012): yazdığım gerçek olsun, böyle bir sevgilim olsun.
>> the curious case of benjamin button (2008): bu tersine yaşlanma da son örneğimiz olsun. zaten çoğu kişi izlemiştir, daha fazla anlatmaya gerek yok diye düşünüyorum.
başka film türleri için:
iran yeni dalgası
commedia all'italiana
chp'nin 1. çıktığı şehirlerin özellikleri
-
eşeklerin namusu tehlikede değildir. bu durumun çomarları endişelendirmesine ise anlam verilemez.
türbanlıların türbansızlara bakışı
-
daha dun basima gelen bir olayi anlatayim efenim.
antalya havaalanina giriyoruz. guvenlik kontrolu vs. esim onde ben arkada kemer, saat vs cikartiyoruz. laptop falan. kutuya koyarken esimle arama birisi daldi elinde kutu ile. ne oluyor demeye kalmadan tahmin ettigim gibi siraya girmekten aciz bir turbanli. dedim hanimefendi hayirdir. dedi ben seni beklemek zorunda miyim? dedim ki evet. beklemek zorundasin zira burasi sıra.
karima abuk sabuk seyler soylemeye basladi. guvenlikten rica ettim. neyse mudehale ettiler. megerse kari iki arkdaymis. arkamdaki kadinin da onune geçmiş.
neyse gectik guvenlikten, arkadan sesi geliyor hala. aynen soyle dedi: biz cicili bicili olmadigimiz icin boyle davraniyorsunuz. hem arkamdaki kadina bagiriyor hem de guvenlige. sonra bize geldi ayni igrenc cumleyi kurdu.
kadin sunu anlayamiyor: basit bir siraya girecek kadar akli melekeleri gelismedigi icin mudehale edildigini anlamiyor. turbani yuzunden engellendigini zannediyor. cicili bicili insanlar onu turbanli diye sevmiyor. kafaya bak.
bu zihniyet nasil duzelir bilmem.
retrocausality
-
bu anti-nedensel hipotez, insanoğlunu alışık olduğu zaman algısından kurtaran türden. zaman okunun belirli bir yönü olduğunu düşünmemiz, uzayda "yukarı" ve "aşağı" gibi kavramlardan söz etmemiz kadar irrasyonel olabilir. belki de; zamanda sebep ve sonuçlar değil, yalnızca ilişkili olgular vardır. bu durumda dede paradoksunun ortaya atılışının gelecek dediğimiz kozmik anlarla geçmiş dediğimiz kozmik anların zaten birbiriyle iç içe geçmiş dengeli bir bütün olduğunu henüz özümseyememiş oluşumuzla ilişkili olduğunu söylemek mümkün olacaktır. tabii konuyu felsefi açıdan ele almak her ne kadar keyifli olsa da, gözlemcinin geleceğinin geçmişi üzerinde gerçekten bir etkisinin olup olamayacağı nihayetinde yüksek enerji fiziğinin cevaplayabileceği bir sorudur.
muhteşem güzellikteki harika dünya videoları
-
dünyanın tüm göz alıcı güzelliğini ortaya seren ve ne kadar harika bir dünyada yaşadığımızı tekrar fark etmemizi sağlayan videolardır. boşverin birazcık şu kısa hayatta sizi üzen ne varsa. en sevdiğiniz kişinin orada, yanınızda olduğunu düşünün ve manzaraların tadını çıkarın.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
yeni zelanda
yeni zelanda 2
yeni zelanda 3
yeni zelanda 4
yeni zelanda 5
yeni zelanda 6
kore
kore 2
kore 3
kore 4
patagonya
norveç
norveç 2
kanada
patagonya,,çin,arjantin
japonya
edit: sıralama yeniden düzenlendi.
17 haziran 2016 ispanya türkiye maçı
-
bugün panamalı arkadaşıma;
-ispanya'ya karşı koloniler olarak bizi destekliceniz heralde, dedim,cevaben;
-olm siz baharat yoluyla ipek yolunun bokunu çıkarmasanız ispanyollar gelip bizi bulmayacaktı, sizin yüzünüzden s.kildik, dedi.
güler misin ağlar mısın amk.
büyüme hızımız ab ülkelerinin çok ilerisinde
-
berat albayrak gerçekleri çarpıtma işini iyi yapıyor.
o yüzden teorik olarak doğru bir açıklama ama şöyle ki;
diyelim ki, eve tok geldiniz ama sofra kurulu, anneniz de yemeniz için ısrar ediyor. siz de ne yaparsınız çatalın ucuyla bir iki parça yer bırakırsınız.
ama düşünün ki, tam o esnada, pencereden dışarı bir de baktınız ki, evsiz aç bir adam çöpten bulduğu bir yiyeceği, hapur hupur iştahla yiyor.
dolayısıyla, teorik olarak sizden fazla yiyor.
işte büyüme hızı da böyle bir şeydir.
doyum ile ilgili bir şey.
büyüme hızın ab ülkelerinden ileride olabilir ama hacmin onlar kadar değil. onlar büyüyeceği kadar büyümüş, dolayısıyla büyüme hızları yavaşlamış..
kısaca;
onlar doymuş ama sen açsın.
buzluktaki naaş cizre'de değil filistin'de yalanı
-
sabah gazetesi ve sabah gazetesini kaynak olarak kullanan çapsızların alçaklığıdır. sabah'a göre, cizre'de öldürülen cemile çağırga isimli 10 yaşındaki çocuğun buzluğa konmuş naaşını gösteren fotoğraflar filistin'de gerçekleşen bir cinayetin ardından çekilmiştir. sabah, buna delil olarak http://www.sabah.com.tr/…-oldurulen-cocugu-kullandi linkindeki "haberi" yayınlamıştır.
oysa merhumenin buzluğa konmuş fotoğrafı olarak radikal, t24, cumhuriyet gibi yayın organlarının haberlerinde bambaşka fotoğraflar kullanılmıştır. yani dün filistin'de olan, bugün cizre'de gerçekleşmiştir ve sabah denen şey bunu inkar etmek için bambaşka fotoğraflarla "haber" yaymıştır.
http://www.cumhuriyet.com.tr/…labinda_saklandi.html
http://www.radikal.com.tr/…urucuda_saklandi-1430038
http://t24.com.tr/…izin-cikti-ve-morga-kondu,308942
çocuğun naaşının evde ailesiyle çekilmiş fotoğarfları, cenazenin taşınma anını gösteren kareler, buzluğa yerleştirilmiş halleri fotoğraflanmış ve haberleştirilmiştir. sabah denen şey ise, bambaşka bir fotoğraf kullanarak aklı sıra cemile çağırga'nın ve ailesinin başına gelenin gerçek olmadığını iddia etmiştir.
sabah'taki fotoğraf: http://i.sabah.com.tr/…2015/09/10/1441912270806.jpg
gerçek fotoğraflar:
http://t24.com.tr/…292192_3125605648212877426_n.jpg
http://t24.com.tr/…297292191_7022965263262513_n.jpg
http://i.radikal.com.tr/…8/201509080835_cemıle4.jpg
http://t24.com.tr/…30625521_61830944583408503_n.jpg
http://t24.com.tr/…358854_7792681141967957617_n.jpg
http://t24.com.tr/…292184_1301749013891373589_n.jpg
http://t24.com.tr/…64258845_44111314944475480_n.jpg
bu da haberin asıl kaynağı olan hürbakış: http://hurbakis.net/…n-cizrede-derin-dondurucudaydi
sözlükteki birtakım zerzevat ise, sabah'ın alçakça yalanını (bkz: cizrede buzdolabındaki cesedin filistinden çıkması) başlığıyla sözlüğe taşıyıp devam ettirmektedir.
bu arada sabah ve buradaki maşaları, filistin'de ne olduysa bugün de cizre'de olduğunu "istemeden" ispat etmektedir.
bahsettiğim, yalan olmadığını ispatlamaya çalıştığım şeye bak. ailesinin, 10 yaşında bir çocuğun cesedini, kokmasın diye evlerindeki derin dondurucuya koyması. bunun hem filistin'de hem bugün cizre'de gerçekleşmesi. inandırmakla yükümlü olduğumuz şeye bak. çocuk cesedi buzluğa tıkılmak zorunda kaldı mı kalmadı mı? ailesi aynı evde çocuklarının buzluktaki cesediyle uyudu mu uyumadı mı? onlarca haber sitesi, bir sürü fotoğraf, bir yığın teyit. insanı gerçek olduğunu ispatlamaya zorladığınız, hakkında alçakça yalanlar attığınız şeye bakın.
allah sizin bin türlü belanızı versin. cehenneminiz bu dünya olsun.
yanlış anlaşılmış şarkı sözleri
-
tarkan - sen üzülme gülüm incinme --> sen üzüm ye gülüm incir ye.. tey tey