ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
hatırladıkça iç burkan garibanlık anıları
-
1997 yılıydı. o dönemde liseyi kazanmıştım. liseye girişte sağlık raporu istenmişti. velhasıl o raporu almak için bakırköy devlet hastanesine gitmem gerekiyordu. fakirlik işte, annem öyle bir para verdi ki muayenelere yola yemeğe yetecek mi bilmiyorum.
yolda sürekli inşallah çok fazla masraf tutmaz diye içimden geçirdim. hastanede biraz masraf çıktı haliyle. ben paralarımı hesap ederken karnım o kadar açıkmış ki anlatamam. hastanenin önündeki büfeye geldim:
ben: abi simit kaç para?
büfeci: ... lira
ben: peki meyvesuyu kaç para?
büfeci: ... lira
ben: o zaman bi simit alayım abi
büfeci: meyvesuyu vermeyim mi?
hayatımın o anı sanıyorum kendimi en gariban en yalnız hissettiğim andı. büfeden simit alırken beni gören orta yaşlı bi bayan daha sonra yanıma gelip "ben sana meyvesuyu alayım mı oğlum" demişti en anaç haliyle. beni bi ağlama aldı ama anlatamam sözlük. (bkz: bu da böyle bir anımdır)
mine koraş
-
kimse aktroll vs muhabbeti yapmasın.
hanımefendi çocuğun nereli olduğunu sorarken ne bekliyordu? muhtemelen doğulu olmasını ümit edip buradan aşağılamaya girişecekti.
baktı oradan ekmek çıkmamış eğitimini soruyor, burada da yine bir üstünlük kurma çabası var muhtemelen fakat yine istediğini elde edemiyor.
o çocuğun hangi partili olduğunun hiç bir önemi yok ama, efendiliğiyle, terbiyesiyle gereken cevabı vermiş.
bırakın artık insanları hor görmeyi, bırakın elitist tavırlarını, önce insan olun sonra seçmen olun!
oregon
-
gectigimiz yaz oregon'un turizm departmani pek alisilmadik yeni bir reklam kampanyasi baslatti. genelde turizm reklamlarinda mekanlar olduklarindan daha guzel ve abarti olarak gosterildigi icin bu reklamlarda sadelige onem verildi.
bu reklam kampanyasinda neredeyse hic kelime, manken, aktor, ozel efekt ve yuksek cozunurluk kullanilmayacakti ve oregon'da yasayan siradan ahmet mehmet gibi vatandaslarin gunluk hayatindan cekilmis kareler kullanilacakti. oregon'un cesitli mekanlarinda cekilen bu resimler seyahat dergilerine ve diger eyaletlerdeki reklam tabelalarina kondu.
reklam kampanyasinin slogani bile cok sadeydi "we like oregon, you might too" (oregon'dan hoslaniyoruz, belki siz de hoslanirsiniz). oregon abd'deki 50 eyalet icinde turizme en az para harcayan 5. eyaletmis (o kadar entry girdim bes kurus vermediler) ama ucuza gelen bu sade ama samimi reklam kampanyasi sayesinde bu sene toplam nufusu 4 milyon olan eyalete 20 milyona yakin turist gelip toplam 12 milyar dolar turizm geliri birakmis ve yil boyunca otellerdeki doluluk oraninin ortalamasi %93'mus.
iste oregon'daki siradan vatandaslarin gunluk yasami ve turistlerin bu eyalette neler yapabilecegi hakkinda fikir edinmemize yardimci olan bu karelerden bazilari:
https://i.hizliresim.com/nopwxk.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=zjqv-yhx3g4 (video - 16 saniye)
https://i.hizliresim.com/jo16vn.jpg
https://www.youtube.com/watch?v=nrxz0ohhtqo (video - 22 saniye)
https://i.hizliresim.com/5gj2xl.jpg
https://i.hizliresim.com/o6v9a7.jpg
https://i.hizliresim.com/d7p0ln.jpg
https://i.hizliresim.com/gyv5nv.jpg
https://i.hizliresim.com/g9ayrb.jpg
https://i.hizliresim.com/1g5r3g.jpg
https://i.hizliresim.com/g9aydb.jpg
https://i.hizliresim.com/5gj2zl.jpg
https://i.hizliresim.com/gyv5xv.jpg
https://i.hizliresim.com/6yo8m9.jpg
https://i.hizliresim.com/4g489q.jpg
https://i.hizliresim.com/g9ayyz.jpg
https://i.hizliresim.com/pg19nj.jpg
https://i.hizliresim.com/1g5ray.jpg
https://i.hizliresim.com/ayagxz.jpg
https://i.hizliresim.com/gyv5wn.jpg
https://i.hizliresim.com/mjb5gy.jpg
https://i.hizliresim.com/ma7w8k.jpg
https://i.hizliresim.com/vj9rvm.jpg
https://i.hizliresim.com/v3d6bj.jpg
https://i.hizliresim.com/g9aybn.jpg
https://i.hizliresim.com/xeajbd.jpg
https://i.hizliresim.com/po9b18.jpg
https://i.hizliresim.com/5gj2qd.jpg
https://i.hizliresim.com/nopwng.jpg
https://i.hizliresim.com/8nbq6w.jpg
https://i.hizliresim.com/zo4j5o.jpg
https://i.hizliresim.com/rjrr0p.jpg
anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan
-
özlenen yorgandır. ne anneanne kalmıştır ne de yorgan.
la boheme türkiye zorlu center psm rezilliği
-
konservatuvarda lisans ve lisansüstü olmak üzere 8 senesini geçirmiş bir insan olarak şöyle söyleyeyim, bilal'e anlatır gibi anlatayım hatta; bir şan öğrencisi iki senesi hazırlık olmak üzere 6 sene eğitim görür. hatta bizim okulda (bkz: istanbul üniversitesi devlet konservatuvarı) hazırlık sınıfında kalırsan direkt okuldan atılmak gibi bir durum söz konusuydu. bilmem bu diğer konservatuvarlarda da böyle mi ama önemli değil, önemli olan bu 6 sene boyunca verilen emeğin ne kadar büyük olduğu. bir nevi tıp eğitimi gibi değil mi? ama tıp okuyorsan ouuuvv, şan okuyorsan "e nolmuş canım herkes yapabilir!". yani konuyla alakasız, opera şan tekniğinden tamamen bihaber amatör bir koro gidip puccini'nin efsanevi la boheme operasında koro olarak yer alabilir. yaav he he...
buna ne denir biliyor musunuz? emek hırsızlığı! peki neden biliyor musunuz? işte bu gibi rezillikler yüzünden şan bölümünde 6 senelik başarılı bir eğitimden sonra para kazanmak için kitapçıda çalışmak zorunda kalan arkadaşım var benim! adam çok da iyi bir bariton ama bu rezil ülkede, bu rezil şartlar altında iş bilmeyenin iş bilenin emeğini ve hakkını gasp etmesi yüzünden işini yapamıyor...
bence aranıza serdar ortaç'ı da alın. ne de olsa müzikte sadece 7 nota var...
facepalm
-
............................................________
....................................,.-'"...................''~.,
.............................,.-"..................................."-.,
.........................,/...............................................":,
.....................,?......................................................\,
.................../...........................................................,}
................./...........................budur..................,:'^'..}
.............../...................................................,:"........./
..............?.....__.........................................:'.........../
............./__.(....."~-,_..............................,:'........../
.........../(_...."~,_........"~,_....................,:'........_/
..........{.._$;_......"=,_......."-,_.......,.-~-,},.~";/....}
...........((.....*~_......."=-._......";,,./'..../"............../
...,,,___.\'~,......"~.,....................'.....}............../
............(....'=-,,.......'........................(......;_,,-"
............/.'~,......'-...............................\....../\
.............\'~.*-,.....................................|,./.....\,__
,,_..........}.>-._\...................................|..............'=~-,
.....'=~-,_\_......'\,.................................\
...................'=~-,,.\,...............................\
................................':,,...........................'\..............__
.....................................'=-,...................,%'>--==''
........................................_\..........._,-%.......'\
...................................,<'.._|_,-&''................'
neşet ertaş
-
bundan sekiz on yıl kadar önce, yanlış hatırlamıyorsam beyaz şova konuk olmuştu. telefonla bağlananlar, stüdyodakiler inanılmaz bir sevgi ve saygı göstermişti ustaya. sanki onu ne kadar sevdiklerinin farkına varmışlardı bir anda. almanya'dan arayanlar, amerika'dan arayanlar, telefonda ağlayanlar. gecikmiş bir borç ödemesi gibiydi. gece boyunca türküler söyledi bir yandan. telefona her bağlanan, "usta, şöyle bir türkü vardı, o da senindi değil mi?" deyip türküyü istiyordu. her seferinde de daha bir mahçup oluyordu usta. sanki herkesin sevdiği o türküleri yazmış olmak ayıpmış gibi, eziliyor, kısık sesle yanıt veriyordu. arada stüdyodakiler de benzer cümleler kuruyordu. "şu da mı senindi? onu da bi söylesen?" falan. sonra telefona biri daha bağlandı. dedi ki "usta yaa, falanca diye bi türkü vardı, o da mı senindi?" usta'nın cevabı şöyle oldu: "başka sahap çıhan yohsa benim diyelim."
hani "sahap çıkan" olsa ses etmeyecek. böyle de mülkiyetten, dünya malından, egodan, kibirden muaf bir adam. güzel adam.
katil rte sloganı suç değil yeterli dayanağı var
-
aydın 1. sulh ceza mahkemesi kararıdır.
aydın’da gezi parkı gösterileri sırasında “katil erdoğan” sloganı atan cem türkoğlu ve zafer kasap, suçsuz bulundu. aydın 1. sulh ceza mahkemesi hakimi fethiye bilici, gezi parkı gösterilerinde çok sayıda kişinin polis şiddetiyle öldürüldüğünü ve yaralandığını, sanıkların bunun üzüntüsüyle hareket ettiğini belirterek, “katil erdoğan’ sözünün provokatif olduğu kabul edilse bile bunların gezi olayları olgusuna dayandığı, bu sözlerin slogan şeklinde yaygın olarak kitleler tarafından söylenmesi için yeterli ölçüde olgusal dayanağın bulunduğunu” gerekçesiyle beraat kararı verdi.
instagram kullanma nedenleri
-
benim nedenim aşağıdaki gibidir.
orta okuldan beri kadın ortamım olmadı. evet evet yanlış duymadınız, arkadaş olarak dahi olmadı. şimdi ise sanayide çalışıyorum akşama kadar gördüğüm kadın sayısı 2 yazı ile iki. o da yemekhanede çalışan abla, diğeri daha bir ay önce gelen mühendis hanım ki o benim kulvarın üstünde.
öyle ahım şahım bir tipim yok 1,62 boyum var. olur da 6 milyarda bir ihtimal gönlümüzün sultanı görür bizi beğenirse ulaşması kolay olsun diye kullanıyoruz işte.
yoksa başım bağlı olsa siksen durmam bu amk mecrasında. samimiyetsizlik,sahtelik, ikiyüzlülük, gösteriş ne arasan var bu cehennemde.
salaş kebapçı lavabosu
-
- tuvalet tek kişiliktir ve pvc tipi plastik kapıya sahiptir.
- tuvaletin konumu bir basamak yüksektedir.
- lavabonun olduğu bölmeye girerken şangırtılı bir ip ve boncuk kümesinin içinden geçilir.
- lavabo bir hayli küçüktür.
- sıvı sabunun %70'i sulandırılmış olup, yoğunluğunu kaybetmiştir. düğmesine basınca üstünüze başınıza sıçrar.
çav bella ülkücü versiyon
-
ocakta unutulan ülküclerin, dibi tutunca ortaya çıkmıştır.
yalnızca çocuklardan duyulabilecek cümleler
-
uzun zamandır görmediği babasını, şehir dışındaki iş yerine ziyarete giderken gördüğü fabrika bacaları için;
- aa anne bak, babam biz geliyoruz diye sobayı yakmış.
(bkz: sobalı evde büyümüş çocuk)
(bkz: seydişehir eti alüminyum)
insana mutluluk veren kokular
-
bebeğinizin kokusu.
bir anda geçmişi hatırlatan bi parfüm kokusu.
yağmur yemiş toprak kokusu.
köy evi mutfağı kokusu.
arı maya silgi kokusu.
kavrulan salçaya sarımsak eklenince çıkan koku.
iğde ağacı kokusu.
denizden bi anda rüzgarla gelen yosun kokusu.
fırında pişen kekin kokusu.
7 yıl bolluk 7 yıl darlık olur
-
hangi akp'li peygamberin rüyasında gördüğünü merak ettiğim şey.