ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
taksicilerin martı scooter için önlem alması
-
kısa mesafe için yüzünü ekşiten ve taksiden inerken ''hayırlı işler!'' dediğinizde cevap vermeyen taksicilerin yeni meşgalesi. yaşasın martılar!
düzelti: martı'nın akp'ye yakın birisi tarafından yönetildiğini öğrenmiş bulunmaktayım.
o hâlde:
(bkz: iki ucu boklu değnek)
garanti bankası'nda 40 bin tl olmaması
-
40 bin lira içinde önceden haber vereceksek seveyim :) öyle bankayı
asgari ücret 2020 tl olurken iş yerlerinin durumu
-
büyük çaplı şirketleri, fabrikaları bilemem* ama kobiler için iş, asgari ücret zammından çok daha önce sıkıntıya girdi zaten.
ben 4 yıldır asgari ücretin 500-600 lira fazlasını veriyordum işçilere ancak bu kez zam yapamayacağım çünkü artık kazanmıyorum. hatta şu anda işi bırakıp piyasadaki alacakları yavaş yavaş toplamak, sonrasında maaşlı çalışan olmak daha mantıklı görünüyor. tabi ekşici devrimcilerimize göre biz patronların yatacak yeri yok, her gün et yiyoruz vs.
gerçi bunu dedim ya şimdi damlarlar "altındaki arabayı sat", "500 fazla versen ölür müsün" gibi her kelimesinden zeka fışkıran mesajlarıyla...
kobilerin fişi döviz 6 lira bandına çıktığında çekildi zaten koçlar. o yüzden mesele 500 lira eksiği fazlası değil. zaten asgari ücrete zam yapmak da çözüm değil ama kitleleri uyutmak için iyi bir yöntem.
türkiye piyasasında ciddi anlamda nakit sıkıntısı var, herkes için sıkıntı büyük. yani bu işin artık işçisi patronu kalmadı, batıyoruz.
fransız liseleri
-
şayet vatandan soğutmak gibi gizli bir gündemleri varsa gereksiz yere kurulmuş liselerdir. zira türk'üm, anadolu lisesinde okudum ve ülkemden nefret ediyorum.
harry potter and the deathly hallows
-
harry pottera olan nefretimi artik tavana vurduran kitaptir.kitabin ucyuzuncu sayfassindayim su anda bu harry potterin bencilligi artik canima tak etti.ronlar yedi gardaslar.uc okuyor ikisi okulu birakti dukkan acti.o cocuklar keyiflerindenmi birakti okulu.parasizliktan birakti parasizliktan.arthur weasley tek mayisla kac tane cocuk okutuyor.yazik degilmi lan bu adama.harry efendi adamlar kovukta yasiyolar lan bildigin agac kovugunda.sen napiyon gidiyon kovuga yiyon iciyon ronun bacisinada cakiyon.hesabin altin dolu lan bir iki kulce siksan ne var.isin gucun artislik.isine gelmedimide hemen duygu somurusu.yok ben oksuzum yok ben yetimim yok voldemort beni bulsa cok pis kayacak.bu cocuk sunepe kaypak bisey oldu iyice.
bir kadına söylenebilecek en kötü şey
-
kadın ol biraz...
hasan can kaya'nın komik olmaması
-
uzun yıllardır yurt dışında yaşadığımdan türk televizyonlarini takip etmiyorum. zaten televizyon da seyretmiyorum. türkiye’deki arkadaşlar çok övdüler, ben de internetten bir kaç kısa bölümünü seyrettim. oraya gelen konuklara ‘sen ne iş yapıyon lan’ şeklinde konuşan varosun teki. millet kendine hakaret ettirmeye ve kendini televizyona çıkarmaya gelmiş. hep beraber öyle varos varos takılıyorlar.
işçiye çok para verirseniz özel sektör yara alır
-
2 mayıs 2015, bıcır bıcır ahmet davutoğlu'nun tobb genel kurulu'nda söylediği söz.
eni konu tartışılır, rekabetçilik, istihdam, girdi maliyetleri vb...
ama bu lafı senin gibi, milyarlarca dolar yolsuzluk yapan partidaşlarını koruyan, biri değil de özel sektör temsilcileri söylesin.
1 saattir konuşuyor, konuşan başbakan değil sanki halı sektörünün lideri davutoğlu holding yönetim kurulu başkanı.
http://www.ensonhaber.com/…urulunda-2015-05-02.html
(bkz: aynı gün samsun ve osmaniye'de miting yapabilmek)
şimdi gidecek osmaniye ve samsun'da millete, ne kadar iyi durumda olduklarını, aslında ne kadar zengin olduklarını anlatacak. millet de alkışlayacak, sevinç çığlıkları atacak.
edit: ak kıllar hemen üşüşmüş, neymiş ben bıcır bıcır'ın sözlerini çarpıtmışım. aslında bıcır bıcır: "asgari ücreti arttırıp işverenleri zor durumunda bırakırsanız iş yerleri kapanır" demiş.
ulan gerizekalı ak yalayıcı, " asgari ücreti arttırıp işverenleri zor durumda bırakırsınız" ne demek?
250 karakter izin verseydi o yazdığın gibi başlık açardık.
malbuena.
derse cep telefonuyla girmenin yasaklanması
-
bu devirde ne uygulanabilir ne de mantıklı olan bir yasaktır (her yasak gibi) bilenler bilir milli eğitim bakanlığının bir tavrı var, bu tavır şu : biz kuralı koyalım okul uygulasın şeklinde. örnek vermek gerekirse mesela şu yasağı (düzenleme diyelim) getirdin. telefonlar toplanacak vs falan deniyor. okulda buna uygun fiziki şartlar var mı? sen milli eğitim olarak bunları sağlayabiliyor musun? güvenliğini nasıl sağlayacaksın? hadi ilkokulları geçtim liselere bakalım. 15-18 yaş arası bir grup insana telefonlarınızı evde bırak mı diyeceksin? kilitli dolabın var mı? sağladın mı? bunun için para aktardın mı? hayır. yapılmadı ve yapılmayacak. düzenlemeyi koydu geçti uygulamayı okula bıraktı.
tıpkı ısınma, temizlik ve güvenlik konuları gibi. okullara ne yeterli miktarda kömür gönderiliyor ne de temizlik için eleman sağlanıyor. ancak tüm veliler okulların ısınmasını ve temiz olmasını güvenli olmasını istiyor. ee para ? ee hizmetli? bunlar yok. olmayınca il/ilçe milli eğitime şikayet ediliyor. milli eğitim de ya müdür fırçalıyor ya ceza veriyor. ama para ? hizmetli? asla onları vermiyor. kışın 20 ton kömür yakacak okula 5 ton kömür veriyor ve siz halledin hocam deniyor. para toplasa veli kızıyor şikayet ediyor ceza. yakmasa okul soğuk veya pis? veli şikayet ediyor ceza.
belki biraz konu saptı ama türkiyede milli eğitim hep budur. eskiden bir grup idealist öğretmen kendini paralıyordu. şimdi o sayı azalınca eğitim çökmek üzere. eğitimi ticarete çevirmek isteyen hükümet politikaları bunu zaten destekliyor.
işte öyle. uygulanamaz yasaktır.
komşuyla yaşanan en anlamsız olay
-
bir gün korku filmi izleyip salonda uyuyakaldım. sabaha karşı beyaz bir şey üstüme atlayıp beni uyandırdı. resmen altıma sıçtım. bir baktım bembeyaz bir kedi. acıktı herhalde benimki dedim kalktım. ayılınca hatırladım benim kedim yok ki! sokak kedisi olamayacak kadar temizdi. ben de kapıcıyı arayıp evimde kedi var dedim. o da sabahın beşi aq banane dedi. doğru dedim. sonra yan komşunun kapısındaki paspasda kedi resmi olduğunu hatırladım. bir iki saat sonra gittim kedilerini geri verdim. balkondan benim eve zıplamış manyak.
bir kaç gün sonra duştan çıktım, bir baktım kedi gene benim evde. kapı çaldı verdim direkt.
1 günlüğüne şehir dışına çıktım. geldiğimde kedi gene bendeydi. kapı çaldı, kediyi verirken kadın sizin evi çok seviyor, sürekli size geldi dün biz de balkondan geçip aldık dedi. ben de ehüehü diye gülüp kapattım kapıyı. sonra bir dakika lan dedim bunlar benim eve girmişler! bunu bana söyledi ben de mal gibi gülüp uğurladım kadını.
aynı gün kapıcıya anlattım durumu abi dedim ailecek bana musallat oldular, önce kedi alıştı sonra komple yan daire bana geliyorlar dedim. o da çok yanlış, özel hayat diye bir şey var belki ben birini öldürdüm kuvvette saklıyorum demesin mi!
o günden beri balkon kapısını kitlerim. kedi neyse hadi yan komşu da neyse ama kapıcı girerse büyük sıkıntı.