hesabın var mı? giriş yap

  • evinde uygulanmasını istediği 12 kural varmış.

    1- açtıysan kapat.
    2- açma düğmesine bastıysan, kapatma düğmesine bas.
    3- kilidi açtıysan kilitle.
    4- bozduysan tamir et.
    5- tamir edemiyorsan edebilen birini çağır.
    6- ödünç aldıysan geri ver.
    7- kullandıysan ilgilen.
    8- dağıtırsan temizle.
    9- yerini değiştirdiysen geri koy.
    10- başkasına aitse kullanmak için izin iste.
    11- çalıştırmayı bilmiyorsan kurcalama.
    12- seni ilgilendirmiyorsa karışma.

    kurallar çok basit görünüyor. hatta o kadar basit ki evinin odalarına tabela olarak asılmış olmasını garipsemek mümkün. ama diğer açıdan garip değil. üzerinde durulmadığı zaman uygulanmayacak/uygulanmıyor olmalarının sebebi ''zaten'' çok basit olmaları. çünkü basitlik beraberinde vurdumduymazlığı getiriyor. ''bir dolabın kapağını ya da bir odanın kapısını açık bıraksam ne olur?'' sorusunun cevabı evrensel olarak -müstesna durumlar haricinde- ''hiçbir şey'' olduğu için basit kuralların uygulanması zorlaşıyor. fakat kubrick'in, filmlerini 2-3 yılda tamamlayabildiğini düşününce kuralcılığın onun için ne denli önemli olduğunu da anlayabiliyoruz. bu yüzden de bu kuralların uygulanması hususunda hassasiyet gösteriyormuş.

    bana kalırsa bu kurallar evrensel olarak bugün uygulanmaya başlasa yarın dünya genelindeki stres seviyesinde %57 azalma olur. sadece son kuralı uygulayabilirsek o bile yeter. tek başına %45'i söker alır.

  • tatil dediğimiz olay kişiden kişiye değişen bir zevk olup neden milletin birbirini gömdüğünü anlamadığım eylem.

    ben belki bu yaşıma kadar bir sürü yer gezdim artık bütün gün yiyip içip denize girip yatmak istiyorum kime ne alüminyum?

    biri de demiş ki:

    “şu saatte şu olacak, bu olacak. kafama göre hareket etmedikçe o benim için tatil değildir.”

    eleman her şey dahil oteli nazi kampı falan sandı galiba. olm yine istersen dışarı çıkabiliyorsun la kimse seni zorla bir yerde tutmuyor.*

  • askerliği yaptıysanız sevinç verici, yapmadıysanız yürek dağlayan derecede hüzün verici bir durum. başıma geldiğinde yapmamıştım askerliğimi ama kız gerçekten bunu mu ima etti emin değilim. laf sokmuş da olabilir, biraz serseri manyak bir tipi vardı zaten kızın. daha sonra mekanın badigartının platonik kız arkadaşı olduğunu öğrendim. platonik diyorum çünkü çocuk buna hiç açılmamış. o gün beni hırpalarken anlamış kız, çocuğun buna hisleri olduğunu. evlendilerse de hakkımı helal etmiyorum. benim katkım büyük oldu ilişkiye ama bir nikah şekerini çok gördüler. hiç unutmam beni kenara çekip kapıyı göstermişti aşık badigart. yani öyle kibarca "sizden mekanı terk etmenizi istemek zorundayım bayım. buyrun lütfen" şeklinde değil... "şu kapıyı görüyor musun arkadaşım?" dedi. "görüyorum abi" dedim. "seni o kapı gibi dümdüz yaparım" dedi. "kapı düz değil ki" diyerek büyük bir bok yedim. lan zaten bu badigartların "arkadaşım" demesinden korkacaksın, "arkadaşım" dedi mi bil ki kötü bir şey olacak, ya mekana almaz, ya mekandan atar. gel birlikte dans edelim arkadaşım, damın olmasa da gir tabi arkadaşım yok. "alamıyoruz arkadaşım." e nerde kaldı arkadaşlık o zaman? alamıyorsan hani arkadaşlık? hani arkadaşındım? arkadaşlık nerde? nerde dostluk? hani arkadaşlık?

  • mahalle mektebi (selanik)
    - şemsi efendi okulu (selanik)
    - selanik mülkiye rüştiyesi ( selanik)
    - selanik askeri rüştiyesi : 1893 – 1895 ( selanik)
    - manastır askeri idadisi: 1895 – 1899 (manastır şehri makedonya)
    - harp okulu: 13 mart 1899 - 10 şubat 1902 (istanbul)
    - harp akademisi: 1902 - 11 ocak 1905 (istanbul)

    yeterli sanırım.

  • iş bilgisayarıdır. facebook'da candy crush oynayın diye yapılmamış. bunu alan adamın sermayesi zaten bu bilgisayar. alışveriş sitesinde görülen en absürt fiyatlı ürünü bugün de sözlüğe taşıdık, görevimizi yaptık çok şükür.

  • geçmiş zaman tam hatırlamıyorum, emniyete gitmiştim. artık pasaport işi miydi, uyuşturucu mu kaçırmıştım bilmiyorum. bahçede duruken bankta oturan bi genç gördüm, herif kardeşmin aynısı neredeyse. gizlice fotosunu çekip yolladım kardeşime.

    -napıyosun lan emniyette? yabancılar şubesine mi getirdiler hehehehe.

    şööle bi cevap geldi...

    +abi insan bi selam verir.

  • - hacım dün labaratuarda uğraşıyodum formüllerle filan sanırım soğuk füzyon'u bulma yolundaa ..aaasskktir karıya bak olm
    - hani lan ?!