ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çok beğendiği bilgisayarı iade eden çocuk
-
çocuğa bilgisayar hediye edilmesinden ziyade annesine yeniden iş bulunması bence daha önemli bir konu.
kıdem tazminatının kaldırılması
-
geçen sene işten çıkarıldım. tamamen haksız sebeplerden. bu yüzden davayı zaten kazandım.
neyse efendim, kıdem ve ihbar ile yaşayabildim iş buluncaya kadarki 3 ayda. kaldı ki bekar ve birikmişi de olan biriydim. borcum yoktu.
çünkü işsizlik maaşı, aldığım maaşın 1/4'ü bile etmiyor. sadece ihbar tazminatımı alsam, muhtemelen 2. ay itibariyle birikimden yemeye başlayıp, işsizliğim uzasa bildiğin sokakta kalacaktım.
şimdi sorarım, türkiye gibi işyerlerinde adaletsizliklerin, mobbing'lerin kol gezdiği bir ülkede, işçinin alabileceği tek güvenceyi kaldırmak, elli tane şarta bağlamak akıl karı mıdır?
parti bağımsız düşünün. yarın bu kişi siz de olabilirsiniz. işte bu akp'nin saçma ekonomi politikalarında artık geldiği son noktadır. maaşın %50'sinden fazlası vergilere giderken, devleti, ülkeyi daha ne kadar vatandaş ayakta tutacak? ekonomi politikası hiç olmayacak mı bu ülkenin?
amerika'da mahkemeye çıkan türk genç
-
yaşanmış türkiye versiyonunu anlatayım; bir avukat arkadaşımın aynen başından geçmiştir; tuvalete bile emniyet kemeri takmadan gitmeyen arkadaşıma, (2018 yıl sonu) emniyet kemeri takmamak dolayısıyla trafik cezası gelir, avukat arkadaş üşenmez, cezanın kesildiği yeri bulur, orada görev yapan polis memurunu bulur, durumu anlatır ve neden böyle yaptığını sorar, trafik polisi, kendisine, yukarıdan verilen ceza koçanını doldurması yönünde talimat verildiğini söyler ve kusura bakmayın der; bunun üzerine avukat arkadaşım, trafik cezasının iptali için dava açacağını, mahkemede cezanın hatalı olduğunu söyleyip söyleyemeyeceğini sorar; polis memuru da elbette der; avukat arkadaş sulh ceza mahkemesine itirazını yapar, mahkeme, usul olduğu üzere, cezayı kesen trafik memurunu tanık olarak çağırır, memur mahkemeye gelir ve avukat arkadaşın gerçekten de emniyet kemeri takmadığı için ceza yazdığını söyler; itiraz reddedilir.
türkiye'de hak, hukuk, adalet diye bir şey yok arkadaşlar; çoktan öldü, unutun siz onu; onyedi yıldır serbest avukatlık yapan birisi olarak söylüyorum.
cumhuriyetin türk milleti için travma olması
-
(bkz: çölüne dön vahabi köpeği)
aşkım şarjım az kaya beni bırakacak sabah ararım
-
(bkz: kaya bilir)
john wick'in öldürdüğü kişi sayısı
-
daha önce john wick'in ilk 3 filmde öldürdüğü kişi sayısının 306 olduğunu şurada (#137251380) açıklamıştık. 3. film sonunda, mevzunun içinden çıkmaz bir hal almış olmasına dayanarak en çok kişiyi öldüreceği filmin 4. film olacağını tahmin ediyordum. beklediğim gibi de oldu.
high table'dan yakasını kurtarmanın yolunu bulan ancak bugüne kadar yanında ya da karşısında olan tüm güçlerin, düşmanı olarak karşısında birleşmesine neden olan yeni bir düşmanı yenmesi gereken john wick, 4. filmde tam 140 kişiyi öldürüyor.
101 dakikalık ilk filmde, ortalama her 72 saniyede 1 kişiyi öldüren john wick, ikinci filmde ortalama her 57 saniyede 1 kişiyi, üçüncü filmde ise ortalama her 83 saniyede 1 kişiyi öldürüyordu. dördüncü filmde ise ortalama her 80 saniyede 1 kişiyi öldürme başarısına ulaşıyor.
keanu abimiz, yönetmen varsa ben de varım diyerek yeşil ışık yaksa da, beşinci film gelir mi gelmez mi bilinmez. john wick filmleri özelinde, şimdilik hesabı kapatmanın vakti gelmiş demektir.
4 filmde john wick'in öldürdüğü toplam kişi sayısı 446 olmuştur. john wick, 7 haziran 2024'de yayınlanması beklenen ve "olsa yedek" dediğimiz ana de armas'ın da başrolünde olduğu ballerina (imdb) filminde temizliğe devam edecektir. film yayınlandıktan sonra hesabı tekrar kontrol etmek üzere görüşürüz...
kaynak: screenrant
not: bu entry'nin kaynağında ilk filmdeki öldürülen kişi sayısı 77 olarak alınmıştır. hesaplamalar da buna göre yapılmıştır. ben, ilk entry'deki kaynaktaki veri olan 84 ile hesaplamaları düzelttim.
psy'ın paylaştığı istanbul fotoğrafı
-
ülkenin imajı o kadar önemli ki, yaşadığımız yerin gerçek görüntüsünü zerre umursamıyoruz, yeter ki başkası görmesin. elalemin sadece "misafir odası"nı görmesi yatak odamızdaki rutubeti geçirmeyecek bunu anlamıyoruz.
ukrayna'nın eurovision'da türkçe şarkı ile temsili
-
bu yıl isveç'te düzenlenecek olan 2016 eurovision şarkı yarışması'nda ukrayna'yı tatar türkü olan jamala(cemile) temsil edecek. 1944 adlı şarkısının nakaratında türkçe olarak ''gençliğime doyamadım, ben bu yerde yaşlanamadım'' cümlesi geçmekte.
şarkının sözleri, 1944 yılında 250 bin tatar türkü’nün sovyetler birliği lideri joseph stalin tarafından sibirya’ya sürgün edilmesini anlatıyor.
bu da sahne performansı
türk spor gazeteciliğinin en güzel manşeti
starbucks reserve
-
öncelikle pahalı bir mekan olmadığını belirteyim. ofisimin hemen yanında olduğu için zaten sürekli gittiğim bir starbucks'tı, yenilenmiş halinde fiyatlarda bir fark yok. ancak çok sınırlı sayıda gelen kahve türleri ve alternatif 3 tane daha demleme yöntemi mevcut.
sınırlı sayıda üretilen bu kahvelerden ortalama 500 bardak bulunuyor. mesela bugün vakumlu kapta demlenen
clover columbia tolima aldım. grande boyunun fiyatı 8 lira. bu özel kahveleri farklı bir barista hazırlıyor ve barda size kahveyle ve demleme yöntemiyle ilgili bilgi veriyor.
diğer starbuckslardan farkları:
- elemanların eli yüzü düzgün, hepsi aynı boyda ve kıyafetleri diğerlerinden farklı
- bardakların etrafındaki sleeve siyah renk
- ortam çok daha iyi aydınlatılmış, masalar, koltuklar çok daha kaliteli
- ilave kahve türleri ve demleme yöntemleri
- market kısmında alabileceğiniz buraya özel bardaklar, kupalar
halk tarafından linç edilen tofaşçılar
-
o değil de videoyu çeken arkadaşın "oh shit" tepkisine anlam veremedim ben...
özgür demirtaş'ın günde 3 saat uyuması
-
tamam kardeş en az uyuyan sensin