ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
başbakanı protesto edenlerin görüntüleri elimizde
-
ileri demokrasinin temsilcisi ve önde gelen uygulayıcılarından istanbul valisi hüseyin avni mutlu'nun beyanatı.
insanları korkutarak sindirmeye çalıştıkça batacaklarından haberdarlar mı acaba? suç olmayan bir eyleme katılanların peşinde koşacağınıza suçlularla ilgilenseniz nasıl olur sayın vali? siz o kamera kayıtlarıyla başbakana yaranacağız diye uğraşırken mesaisini o işle harcayan memurların işini tam yapamaması dolayısıyla işlenen her suçta katkınız olacağının farkında mısınız? elinizdeki kaynaklar bu kadar mı bol da bu işlerle devletin memurlarını meşgul ediyorsunuz?
"...istanbul valisi hüseyin avni mutlu, türk telekom arena'nın açılışında protesto eyleminde bulunan kişilere ilişkin görüntü kayıtlarının ellerinde olduğunu belirterek, yapılacak tespitler için bunlar üzerinde çalışıldığını söyledi..."
http://www.hurriyet.com.tr/…em/16792366.asp?gid=373
metrobüste öpüştüler diye deliren adam
-
biz metrobüste tutacak yer bulamıyoruz millet öpüşüyor helal olsun dedirten olay.
17 kasım 1922 vahdettin'in topuklaması
-
bugün 100. sene-i devriyesidir...
"maatteessüf şimdi makamı hilâfet ve saltanatı işgal eden bu zat, bu millet ve memleket için hain bir adamdır. müsaade buyurunuz beyim. hain bir adamdır. " mustafa kemal atatürk
2 milyon suriyeli türkiye'de artık kalıcı
-
her gün yürüdüğüm yol 3 km
yolda karşılaştığım suriyeli aile sayısı 6
6 aileden en az 3ünün kucağında 1 yaşından küçük bebekler var.
eğer sayı gerçekten 2 milyonsa bile biz bunları yazarken 3 milyon olmuş olabilir
yaran facebook durum güncellemeleri
-
fakiriz diye demiyorum ama geçen gün eve hırsız girdi, hayatımdan yarım saat çaldınız diye not bırakıp çıkmış.
internet kafelerin internet kafe olduğu yıllar
-
sanırım bu yıllar 90'ların sonları ile 2000'lerin ortaları arasında yaklaşık 10 yıl devam eden bir dönemdi. sonra herkes kendi evine bilgisayar almaya başlayınca o güzel dönem de artık mazide kalmış oldu.
o zamanlar şimdiki gibi kafeler sinek avlamazdı. misal biz oturacak masa bulabilmek için öğlen 12'den önce kafeye ulaşmaya çalışırdık. öğleden sonraları ise kafeler o kadar kalabalık olurdu ki kafe sahibinin tuttuğu sıra kağıdına ismimizi yazdırırdık. sırada bekleme süresi bazen 2 saati bile bulurdu. kafelerin bazıları atariler, normal oyun bilgisayarları ve sadece internet kullanımlık bilgisayarlar olarak bölümlere ayrılırdı.
yine bu dönemin başlarında kulaklık diye bir icat pek yaygın olmadığı için internet kafelerin içinde son ses açık bilgisayar ortamı mevcuttu. fareler, klavyeler desen kirden kabuk bağlardı tabiri caizse. hele o toplu mekanik fareler... az sinir etmemişti bizi.
"32 kişilik dust kuruldu, isteyen girsinnn", "pusmak yok", "ekran yapma aq", "rest çek", "impulse'yi aç" gibi efsane counter-strike replikleri inletirdi salonları. 4-5 kişi ile yapılan age of empires ii the conquerors multiplayer'ların ise tadından yenmezdi. tat demişken; o klavyenin yanına serilen gazete parçasının üzerinde yenilen simit ise internet kafe atmosferinin en hoş ayrıntılarından biriydi.
the settlers'lar, heroes might and magic iii'ler, delta force'lar, red alert'lar midtown madness'lar, cm serileri, fifa 99-2000'ler, vs. en kral oyunlarıydı buraların.
son olarak leş gibi sidik kokan tuvaletleri de unutmayalım.
demem odur ki ben bile en az 3-4 yıldır bu yerlere hiç uğramadım. çocukluğumuzun eğlence merkezi olan buraları bu şekilde görmek biraz üzüyor beni. çoğu kafe de zaten playstation salonlarına çeviriyor kafeleri.
neyse başkan bağırıyor: "17 bittiiii." kalkmam lazım...
makine mi makina mı sorunsalı
-
bence en güzel şöyle çözülür:
makini: avuçiçine alınabilenler ve daha küçükleri.
makine: avuçiçine sığmayacak kadar olan ama bir insanın kaldırabileceği ağırlıkta (20 kilodan hafif) olanlar
makina: 20 kilo ya da daha ağır olan ama bir tondan hafif olanlar
makino: 1 ton ve üstü ağırlıktakiler.
makina mı makine mi
vatanıma hakaret etseydim oscar vereceklerdi
-
çok gerçekçi gelmeyen açıklama. film kalitesi olarak öyle oscarlık bir film değildi. aslında bunu kendisi de biliyor, maksat prim yapmak.
nuri bilge ceylan, zeki demirkubuz filimleri oscar alamayacak, ayla filmi oscar alacak!
atsızcılar
-
zirve basma hayallerini yıkmak istemediğim site, ama zirveler genellikle barlarda oluyor ve buralara girişte 18 yaş sınırı var.
yeşim salkım'ın paylaştığı covid aşısı içeriği
-
dinozor taşşağı içermeyen liste.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
son sınıf öğrencisi yeğenimin, bize bir şeyler anlatmaya çalıştığı durum güncellemesi olabilir.
''ben bütperestim, finallere inanmıyorum.''
.