hesabın var mı? giriş yap

  • genoa beraberliğinden sonra basın toplantısında soru geliyor "acaba takım yorgun muydu?" diye. jose mourinho'nun cevabı ders niteliğinde:

    -yorgun? günde 15 saat çalışıp ayda bir kaç yüz euro kazanıp evine dönen baba yorgun olur. biz değil...

  • ankara kızı: hocam fazla ego'nuz var mı?
    istanbul kızı: afedersiniz, fazla akbil var mı?
    izmir kızı: merhaba, arabada yer var mı?

  • turgut uyar der ki:
    "ben kırkından sonra artık yazmayan şairlerimizin, hayatın yükü, geçim derdi falan gibi sebeplerle değil... kendilerini yeniden icat edemediklerinden sustuklarını inanıyorum."
    buna kendini inşa etmek de diyebiliriz.
    besim dellaloğlu cumhuriyetin temel probleminin bu olduğunu düşünür ve şunu sorar:
    "varolan bir şeyin kopyası olan insanlar mı yetiştireceksiniz, yoksa kendini inşa ve yeniden icat edebilme "kültür"ü edinmiş insanlar mı? "

  • biz balik hafizalilar cok hatirlamayiz ama ben unutmuyorum. su takimi hocasindan personeline kuran zeki onder ozen sana sonsuz minnetimi sunuyorum. ayilarin gorev yaptigi yerde en buyuk hizmeti fenerbahce backround'la sen verdin. umuyorum yeniden su takimda yer alacaksin. iyilerin mutlaka kazandigina bizi inandir.

  • diplomatik bi' hamamböceği, ve şiddete karşı. konuşarak bazı şeylerin halledilebileceğini düşünüyor. öldü. evet.

  • bir umut ve iyimserlik uzerine kurulu savunma mekanizmasi.
    kiza cikma teklif edilmi$, takilma teklif edilmi$, yatma teklif edilmi$, her ne teklifi edilmi$se edilmi$tir. eger burada net bir "- hayir olmaz..." yaniti alinmami$sa, her sinyal, her kelime, her tavir, her mimik hayra yorulur.

    "- ne oldu abi, tamam mi i$?"
    "- bir du$uneyim dedi, $a$irdi biraz galiba..."
    "- o ooo, tamamdir hocam, yenge hayirli olsun, oyle du$unucem falan dediyse tamamdir."

    "- nasil baba konu$tun mu kizla dun?"
    "- hiii konu$tum, ben seni arkada$ olarak goruyorum ama sen iyi bir cocuksun" dedi.
    "- o bitmi$tir tamam, iyi cocuksun dediyse bitmi$tir."

    "- sinemada yav$adin mi lan kiza, tuttun mu elini falan, tutabilir miyim falan dedin mi, efendi yapsaydin?"
    "- ooo kolumu sirtina attim, oyle izledik, cok guzeldi."
    "- guzel, yakinda yersin sen o kariyi bitti bu i$, kolunu attiysan tamamdir."

    "- dun cikma teklif ettim elif'e olm, elektriklenme var, gel olsun bu i$." dedim.
    "- eee o ne dedi?"
    "- benim ciktigim ve sevdigim bir cocuk var dedi..."
    "- oooo tamam o zaman, hemen oyle dediyse ondan ayrilip sana gelecek demektir ivedi olarak." (bkz: oha)

  • hız kavramına tutku duyan, eskiye, geçmişe ve feminizme büyük bir nefret besleyen, 1900lü yılların başında ortaya çıkmış sanat akımı. vortisizm de bu akımın yansımalarından biridir. maybridge ve bragaglia'nın hareketi saptamaya yönelik çalışmalarına vesile olmuş, bu sayede soyut fotoğraf kavramını ortaya çıkarmıştır.

  • müslümanların şu ayete göre hadi kardeşim selametle deyip uzaklaşmaları gereken başka bir ortam, öyle cevap falan vermeye veya sinirlenmeye gerek yok.

    "allah, kitap'ta size şunu da indirmiştir: allah'ın ayetlerinin inkâr edildiğini, bu ayetlerle alay edildiğini işittiğinizde, bir başka lakırdıya dalıp gittikleri zamana kadar, o münafıkların yanında oturmayın. aksi halde siz de onlar gibi sayılırsınız" - nisa suresi 140

    kuran her türlü trole ne şekilde cevap verilleceğini söylemiş. özetle trolle trol olmayacaksın.

    debe edit - daha detaylı okumak isteyen arkadaşlar varsa (meraklısına özel); (bkz: http://www.kurandakidin.net/)

  • kitapçıdan alınan kitabın evdeki masaya bırakılmasıyla son bulan anksiyete.

    kitap alma bağımlılığına sahip kişiler, beni anlarlar. allah kurtarsın yoldaşlar.

  • üşengeç insanlar için tek hamlelik muadilini yazıyorum:

    oda topla = parfümü odaya boca et
    duş al = parfümü vücuda boca et
    saç yap = parfümü saça boca et
    diş fırçala = parfümü ağz... sakız çiğne sakız
    parfüm sık = parfüm sık

  • susayım diyorum da olmuyor.
    cenk erdem ikilisini yutubır sanan ergenler peydahlandı son dönemde dayanamayacağım iki laf edeceğim. yahu adamlar bu ülkede geyik muhabbeti kavramının mucidi, imalatçısı ve distribütörü. siz suya bu derken bu adamlar asrın geyiğini profesyonel mecralarda yapıyorlardı.

    utanmıyorsunuz da anasını satayım. komik bulursun bulmazsın ona karışmam da adamların kim olduğunu neler yaptığını bir araştır anla ondan sonra bok at. vallahi yaşlandım artık kuşak çatışması yaşıyorum sözlükçülerle.

    bok gibi lan yeni neslin mizah anlayışı.
    üstelik tembeller de
    sokayım sizin gibi yeni nesle.

    kalt ekibi dışında beni sarsan birileri de çıkmadı son 10 yılda türkiye'den mizah anlamında. onlar da olmasa dükkanı toptan kapatıp gideceğiz.

  • ilaçlı böbrek filmi çekilmeden önce ilaç alerjisine karşı asistan, hastaya soruyor:
    - daha önce bu film çekildi mi amca?
    * hee çekildi...
    - böyle ilaç verildi kolundan değil mi?
    * verildi...
    asistan daha ilacı kolundan verir vermez amca şoka girip mosmor kesilmiş.
    koşuşturma, müdahale, boğazına hortum sokmanın ardından hasta yoğun bakıma alınmış.
    asistan tonla fırça yemiş. hastaya sordum dese de kimseyi inandıramamış.
    amca yoğun bakımda kendine gelir gelmez asistan damlamış yanına...
    - hani bu ilaç daha önce sana verilmişti?
    * hee verildi. gene böyle olmuştum...

    edit: debe için teşekkürler...