ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
eş tarafından yapılan muhteşem sandviç
-
hamburger ekmeğinin 'gerçek' olduğunun vurgusunun neden yapıldığını anlayamadığımız sandviç.
ayrıca sandviçin güzelliğinden ziyade adam normalde nasıl muamele görüyorsa, 2 dilim salam 2 dilim peynir görünce havalara uçuyor ya la. afiyet olsun.
evrim teorisi
-
yahu hala gül gibi teoriyi geçmişsiniz, "maymunla mı akrabayız?" diye üzülüyorsunuz. lan ben amcamla dayımla akrabayım onu napıcam?
chp'nin sözlük temalı oy verin reklamı
-
eskaza hdp yapsa, herkesin tapınacağı video.
çok başarılı olmuş.
gel, sandık çok güzel!
bir mühendisin en mutlu olduğu an
-
mühendislik yapmadığı an
türkiye'yi dünyanın en büyük 17. ekonomisi yaptık
-
1976 yılında dünyanın en büyük 17. ekonomisiydik
1979 yılında 16. büyük ekonomi olduk
1980 yılında askeri darbe sebebiyle 20. sıraya geriledik
1990 yılında 18. sıraya yükseldik
1993 yılında 17. sıradaydık
2000 yılında 18. sıradaydık
2007 yılında 17. sıradaydık
2015 yılında 18. sıradayız
ak parti'yi hep beraber tebrik ediyoruz. büyük başarı göstermişler. allah'ın kekoları.
bir üniversitede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
* bir ingilizce sunumu için öğrencilerden birisinin body building şeklinde bir konu seçmesi, hocanın başına geleceklerden habersiz konuyu onaylaması, akabinde sunum günü öğrencinin bir müddet body building nedir, neden yapılır muhabbeti yaptıktan sonra "here are some examples" diyerek aniden gidip kapıyı açarak içeriye iri kıyım iki tane adam alması, "bunlar da nedir böyle?" demeye kalmadan adamların hızla soyunup üstlerinde sadece taytla kalmaları ve gelişmiş kaslarını sergilemek için ibik gibi pozlar vermeye başlamaları. hocanın nutkunun açılmasına kadar gösterinin haydi haydi bitmesi, sınıfın dağılması.
16 ekim 2014 perihan mağden cem garipoğlu yazısı
türklere sorulan salak sorular
-
3 yil once bir perulu tarafindan turkiyede internete istediginiz zaman girebiliyor musunuz sorusuna simdi cevap veriyorum: (bkz: allah belani versin turk telekom)
türkiye'de çamaşır kurutma makinesinin tutmaması
-
ıki sebepledir. birincisi yer. camasir makinesi zaten cok yer kaplarken bir de kurutma 90m2 evlere sigmaz.
ıkincisi, kurutma makinesi kumasi cok yipratir. kullanmayanların bilmediği bir gerçek var. sürekli kurutmayla kurutulan kıyafetler pamuklanmaya baslar. ya da kolayca deforme olur. mesela havlular bir süre sonra yırtılır. hele jeanler... incecik olur.
bu arada öyle şak diye kurutmuyor. nereden baksan, 1,5 saat dönüyor yine o makine. kendi tecrübeme göre çamaşır odasına 1 ufo koymak aynı sürede aynı performansı sağlıyor. üstelik çamaşırlar da yıpranmıyor. üstelik odayı da ısıtıyor.
tinercilerle yaşanan diyaloglar
-
hasta hissettiğim için bugün ofisten erken çıktım, ortaklar caddesi'nden mecidiyeköy'e yürüyorum bir iki saat önce... carrefour'u biraz geçince karşıma 16-17 yaşlarında tinerci bir çocuk çıktı.
t: allahına kurban olayım abla, bir dur, bir dinle.
r: dinliyorum kardeşim, anlat.
t: allah benim belamı versin, seni rahatsız ediyom ama yalan söylüyosam şurda can vereyim kardeşime bez almam lazım.
r: anladım, yemin etmen gerekmiyor ama bez alacak kadar param yok (gerçekten de param yok, birkaç lira bozuk para var cebimde).
t: abla sen şimdi diyon ki bu kesin başka bir bok alacak ama bez alacağım abla, allah çarpar, yemin ettim bak.
r: güzel kardeşim, ben sana para verdikten sonra ne alırsan alırsın, o senin bileceğin iş ama inanıyorum ben sana. sorun şu ki cebimde para yok, bozukluklar var, 2 lirası dolmuş için bana lazım, 1 lirasını da sana vereyim.
t: allah razı olsun abla.
şimdi buraya kadar olan kısmı standart para isteyen-para veren muhabbetiydi ama buradan sonrası asıl beni düşündüren. çünkü konuşmaya başlayana kadar ben vicdanı sömürülecek bir yabancıydım, karşımdaki çocukla insan gibi konuşunca bacı oldum bir anda ve hemen erkek koruma kalkanları açıldı.
t: bu arada elbisenin düğmesi açılmış abla, ilikle onu istersen.
r: biliyorum, düğme açılmadı, elbisenin dekoltesi o.
t: abla, it var, kopuk var. iyi insansın sen, rahatsız ederler üzülürüm. gerçi ben görürsem seni rahatsız ettiklerini takarım pıçağı abla.
r: beni rahatsız edemezler, sen merak etme. ben kendimi savunurum.
t: abla küçücük kadınsın, nasıl savunacan kendini?
r: bir bu kadar da yerin altında var, merak etme kardeşim. rahatsız edenin ağzına sıçarım ben.
t: feminist misin sen abla saçlar falan kısa?
r: feministim.
t: erkeklerden nefret mi ediyon?
r: yoo, ne alaka?
t: ama saygı da duymuyon di mi?
r: bana saygı duyanlarına saygı duyuyorum, saygı duymayanlarına saygı duymuyorum.
t: ben sana saygı duyuyom abla.
r: ben de sana saygı duyuyorum kardeşim.
t: harbi mi?
r: harbi.
t: ben bez almıycam, paranı geri vereyim mi?
r: yok, sende kalsın ama dikkat et kendine...
t: sağol abla, allaha emanet. eğer biri rahatsız eder de ağzına sıçamazsan haber ver, deşeriz cigerini.