hesabın var mı? giriş yap

  • mesele kahve teklif edilmesi değil, "muhtaç" durumda olduğu düşünülen bir insanın mevcut durumundan faydalanılmaya çalışılmasıdır. işe alım konusunda size göbekten bağlı, avucunuza düştüğünü düşündüğünüz bir insanın çaresizliğinden faydalanılmaz. belli ki "kahve teklifini" kabul edecek bir aday çıkana kadar işe alım mülakatları devam edecektir.
    bu normalleştirilecek bir hareket olmadığı gibi oldukça çirkin bir tavırdır, aklınızı başınıza alın.

    "yakışıklı olsaydı", "zengin olsaydı", "şöyle olsaydı, böyle olsaydı" gibi varsayımlara dayalı olasılıklar kişinin karakteriyle alakalı bir durumdur, kişinin kendisini bağlar.

  • fetocu olarak anılmaktan son anda yırtanların daha bir çılgınca (işemeli sıçmalı) kutladığı, kutlayacağı; alakası olmayanların ise tamamen nötr (noluyoruz amk tadında) kaldığı, kalmaya devam edeceği gün.

  • astroloji ve astrolojiye dair her şeyden tiksininen biri olarak yeni tanıştığım insanlara karakterini anlamak adına burç sormak yerine favori hogwarts binalarını soruyorum. bence bunun kadar doğru bir karakter tahlili yok.

    şimdi bunlar genelleme elbette. ben öyle değilim diyebilirsiniz. ama bence öylesiniz. frp sınıflandırmasını sonradan ekledim. bunları da terchi etmediğinizi düşünüyor olabilirsiniz. ama bence ediyorsunuz.

    gryffindor: eğer tanıştığınız insan size favori binam gryffindor diyorsa o insanı pamuklara sarın. bu insanın sıradan olmakla hiçbir problemi yoktur. sıra dışı olmak için kendini abuk subuk sınıflara sokmaya uğraşmaz, karakterini belli ideolojilerle kısıtlama peşinde koşmaz. ne söylüyorsa odur. dürüsttür, samimidir. ancak biraz yersiz ve içini çok da dolduramadığı bir kahraman kompleksine sahip olabilir. dünyanın kendi çevresinde döndüğünü düşünüyordur fakat gerçek hayatta başkalarının hikayesinin figüranı olabilir. frp'lerde lawful good human/paladin seçer, fazla kurcalamaz fantastik evreni. böyle "düz insan" olması rahatsız edebilir ve sıkıcı olabilir zaman zaman.

    hufflepuff: bence hufflepuff'ım diyorlarsa bunlar mevcutta oldukları durumla çok barışık insanlardır, oldukları gibi mutludurlar. gryffindor'a benzer bu açıdan. fakat önemli bir farkı kendi sıradanlıklarını, hatta underachiever doğalarını gereğinden fazla içselleştirmişlerdir, yüksek hayaller peşinde koşmazlar. konfor alanlarından çıkıp kendilerini geliştirmekten çok uzakta kalmışlardır. iyi insan olmaya önem verirler ama iyi insan olmanın tek başına yeterli olmayacağını göz ardı ederler. ya da daha fazlasını yapabileceklerine inanmadıkları için buna inanmayı tercih ederler. frp'lerde halfling ya da gnom tercih ederler, support sınıfı olurlar, arkanızı kollarlar.

    ravenclaw: ravenclaw olduğunu düşünenler toplumun geri kalanından daha zeki, daha soğukkanlı, daha özel olduğuna inananlardır. bazıları gerçekten inandıkları kadar zekidir, bazıları görece daha zekidir ama bazıları da "ben sapyoseksüel seviyorum" diyen fakat dahi anlamındaki de'yi bile ayıramayan insan modelidir. özellikle üçüncü grup zeki olmaya ihtiyaç duyar çünkü onları toplumun gerisinden ayırabilecek başka başarıları yoktur, eldeki üç beyin hücresine sıkı sıkı tutunurlar. hangi grup olursa olsun zeki ve üstün olduklarına duydukları bu güven biraz yorabilir. sosyal açıdan çok yetenekli değillerdir. sosyal açıdan çok yetenekli olmayan kurgusal karakterlerin gizli deha olduğu kurgusal karakterleri kendileriyle özdeşleştirirler. sherlock dizisini severler. frp'lerde elf ya da yarı elf olurlar, sorcerer ve mage gibi üzerine düşünme gerektiren sınıfları seçerler.

    slytherin: bunlar şeker ötesi şekerdir ya. gerçekten hogwarts'a gitseler seçmen şapka "ben ama slytherin" demelerine fırsat bırakmadan alır hufflepuff'a koyar. ancak hufflepuff olanlar iyi insan olmayı içselleştirirken bunlar iyi insan doğalarından utanırlar. gerçek hayatta çok iyi, çok naif, sesleri çıkmayan insanlar oldukları için kötü olmanın fantezisini kurarlar. kötü olsalar belki daha havalı, daha güçlü olacaklarını düşünürler. değil ama. siz öyle de güzelsiniz. kendinizle barışın. bu insanlar breaking bad'deki walter white'ın hikayesinin de bir cautionary tale olduğunu pek anlayamayıp ona kötü olduktan sonra edindiği güç nedeniyle hayranlık duyabilirler. ya da star wars'ta dark side'a geçenlerin talihsizliklerine yapılan vurguları kaçırıp kırmızı ışın kılıcı fantezisi kurabilirler. "bu hayatta iyiliğimizden kaybediyoruz" yalanına inanırlar. halbuki bu yalanı terk edip gerçekten kaybetme nedenlerine odaklansalar kendilerini geliştirebilirler. frp'lerde orc ya da elf seçerler, rogue ya da warlock olurlar.

    harry potter sevmem: kendi biramı ödeyip masadan kalkıyorum bu durumda, pek sosyal açıdan tanımayadım. ama sıkıcı biridir büyük ihtimalle.

  • arkadaş takside ağlıyor, ama salya sümük, taksici sonunda dayanamadı:

    - yav ama neden bu kadar ağlıyorsun? nerelisin sen?
    + sivas :((((((((((
    - bak, ben de orduluyum, ağlama.

    teselli artık neyi değiştirir ki, arkadaşlar?

  • motorla aracının yanına yaklaşıp camını kırıp 36000 eur parasını gasp edenleri eşekler cennetine gönderen dimitry kardeşimin ellerine sağlık diyorum. tüm hırsızların sonunun böyle olması dileğiyle. gaspçılar ayrıca silahla ateş de ettikleri için nefsi müdafaa ile kısa süre sonra çıkacağını düşünüyorum dimitry'nin. sizi bilmem ama bence adalet budur.

    link

  • amerigo bonasera - ekşi sözlüğe güveniyorum. karmamı ekşi sözlük sayesinde yaptım. ve entrylerimi de bir ekşi sözlük yazarı gibi girdim. aramaya inandım. forum yapmadım. anket başlıklara entry girmedim. gerektiğinde ayar verdim ama diğer yazarların onurunu zedeleyecek bir şey yazmadım. iki serseri iki gün önce bir entrimi kötülemişler. altına ayar bakınızları verip, mealini yazmışlar. sözlüğe girdiğimde gördüm ki entrim geçen haftanın en kötü entrileri listesinde. ben iyi bir ekşi sözlük yazarı gibi moderatörlere gittim. bana illegal hiç bir şeyin olmadığını söylediler. monitörün başında aptal gibi kalakaldım. ve o iki serseri bana smileyli mesaj gönderdi. o zaman dedim ki "adalet için don corleone'ye gitmeliyiz".

    vito corleone - neden moderatörlere gittiniz? neden daha önce bana gelmediniz?

    ab - benden ne istiyorsunuz? herşeye razıyım. ama sizden istediğim şeyi yapın.

    vc - neymiş o?

    ab - o iki serserinin sözlükten uçurulmasını istiyorum don corleone.

    vc- ben bunu yapamam.

    ab - size istediğiniz her şeyi veririm.

    vc - sen uzun zamandır badilistimdesin. ama sen ilk kez bana bir şey danışmak ya da yardım istemek için geliyorsun. başlığıma en son ne zaman entry girdiğini hatırlamıyorum bile. çaylakken sana kefil olmama rağmen. bence artık dürüst olalım. sen badiliğimi asla istemedin. ve bana borçlanmaktan korktun.

    ab - başımın derde girmesini istemiyordum.

    vc - seni anlıyorum. sen ekşi sözlük'te cenneti buldun. karman iyiydi. çok şükela alıyordun. moderatörler seni koruyordu ve sözlüğün kuralları vardı. benim gibi bir dosta ihtiyacın yoktu. ama şimdi yanıma gelip bana "corleone; adaleti sağla" diyorsun. ama bunu saygıyla yapmıyorsun. dostluğunu önermiyorsun. bana "baba" demek bile aklına gelmiyor. onun yerine bana geliyor ve benden sözlükten yazar uçurmamı istiyorsun. değil mi?

    ab - senden adalet istiyorum.

    vc - bu adalet değil ki. sen hala sözlükte yazarsın.

    ab - o halde entryleri kötülensin. benim gibi. bunun için ne ödeyeceğim?

    vc - bonasera; bonasera... bu kadar saygısızca davranman için sana ne yapmış olabilirim? eğer bana dostça gelseydin entrylerini mahveden o serserilerin entrileri kötülenmiş olurdu. eğer senin gibi dürüst bir adam tesadüfen düşman kazansa bile onlar da benim düşmanım olurdu. o zaman senden korkarlardı.

    ab - dostum olur musun? baba...

    vc - güzel... bir gün -tabi o gün hiç gelmeyebilir- senden benim için bişey yapmanı isteyeceğim. ama o güne kadar bu adalet meselesini bir armağan olarak kabul et.

    ab - grazie grazie baba!

    vc - prego

  • memleket toprağı söz konusu olunca, değil peşmerge'ye yol vermek, bunların ağababası amerika'ya bile orta parmak işareti yaparak dehlemesidir. bunu hem gençliğinde kıbrıs harekatına karar vererek, hem de yaşlılığında 2. körfez savaşında komşusuna saldırmak isteyen amerika'ya yol vermeyerek yapmıştır. bir beyzbol sopasıyla hizaya gelip, sabah söylediğini akşam yalayan çakma liderlere nazire olunur.....