hesabın var mı? giriş yap

  • hasbelkadar bir iş sahibi olan ve her insan gibi işine sahip çıkan bir çalışanın mektubudur.
    çalışanların haklarından bihaber dallamalarca eleştirlebilmektedir.
    beğenmediğin amerikada nba oyuncuları greve gitti.
    git son ütücü ol mu dedin.
    insanda ar olur, insanda haya olur.

    he bebeğim o bıraksın işi, giy eteği git sen çalış.

  • arayüz nedeniyle satılan ürünü bulmanın zorluğu.

    ürünü google'da filanca ürün amazon şeklinde aratarak bulabiliyorum.

  • abd'de böyle eski kafa amerikalılar vardı. biz türkçe konuştuğumuzda bizi uyarır "burada ingilizce konuşacaksınız burası amerika!" derlerdi. demeye cesaret edemeyenler de garson aracılığıyla bize uyarı yollarlardı (bkz: arby's/@ssg). normalde varlığından haberimizin bile olmadığı bu insanlar bir anda gözümüzde cahil, ayrımcı ihtiyarlara dönüşürlerdi. aklımızda öyle yer ederlerdi. ama abd'deki fark oranın cahilinin baya yaşlı olmasıydı. biz ise türkiye'de o cahil ihtiylarların gençliğine denk geldik şansımıza. neyse iki üç kuşak sonra biterler herhalde.

  • (bkz: eksi sözlük lafı asla geçmedi)

    olm adam inanmış lan. bunun gibi naif insanlara yapmayın şöyle şeyler vallahi üzülüyorum.

    debe editi: başlık sahibi #50664061 numaralı entry'ye cevap olarak "ekşi sözlük lafı asla geçmedi, üstelik üç kişiydik bu rezaletin üstüne işletme sahibi kalkmış bana burda iftira atıyor" gibisinden bir şeyler yazmıştı, ciddiye almıştı yani. o entry gidince bu da böyle saçma sapan bişey oldu :(

    neyse ben debeye girince hesabıma yatan paraya bakarım size niye açıklıyosam.

  • bazen sevinirsiniz.

    abim 7 yaşında geçirdiği su çiçeği sonrası rasmussen ensefaliti hastalığına yakalandı. bir kaç kez beyin ameliyatı oldu. beyin hücreleri öldü falan bir çok zorluk. doktorlar yürüyemez dedi, yürüdü. konuşamaz dedi, konuştu. ama yardımla, ama destekle. 21 yaşına kadar bakıma muhtaç yaşadı. yemeğini biz yedirdik, altını biz sildik, banyosunu biz yaptırdık. zor günler zor yıllardı.

    21 yaşında öldüğünde zekası 3.5 yaşındaki çocukla birdi. sol eli ve ayağı beyninin sol kısmındaki hücrelerin ölmesi sebebiyle felçliydi. ilaçları yeşil reçeteydi ve çoğu yurt dışından geliyordu. sürekli epilepsi nöbetleri geçiriyordu. son yıllarında kalbinde pille yaşıyordu. nöbetleri o şekilde durdurabiliyorduk. engel oranı yüzde 97.

    o zekasına rağmen her şeyin farkındaydı aslında. anlıyorduk biz de. o da dışarı tek başına çıkmak, kafasında kask olmadan, yanında biz dikilmeden maç yapmak istiyordu. kız arkadaşı olsun da istiyordu biliyorum. gerçi 50'ye yakın sevgilisi vardı. hemşireler dahil konuştuğu her kadın onun sevgilisiydi. çocuk aklı*

    neyse çok uzatmayayım. ölmeden son 1 yıl itibariyle ağırlaştı. yerinden kalkamadı, ilaçlar böbrekleri bitirmeye başladı. yatalak hale geldiği için kalça kısmında yaralar olmaya başladı. her zamankinden daha zor şekilde yattığı yerden temizlemek, yedirmek ve tuvaletini yaptırmak zorunda kaldığımız 1 sene sonunda öldü.

    üzüldük mü? çok... ama aynı zamanda çok sevindik. çünkü onun kurtuluşu oydu. ben bunu söylediğim zaman bana kızan çok insan var, hatta bunu okuyup saçma sapan mesajlar da gelecek biliyorum ama yaşamadan bilinmiyor. onun yaşaması onun ve bizim açımızdan çok zordu. o öldü ve kurtuldu böyle bir yaşamdan.

    bugün aramızdan ayrılışının 16. yılı. abim ama çocuğum gibiydi. çoğu şeyden feragat edip çok baktım ona. güzel baktığımı düşünürüm hep. hâlâ canım yanar, içim cız eder ama iyi ki diyorum, iyi ki öldü ve kurtuldu. onun adına yıllar geçmesine rağmen çok seviniyorum.

    debe edit: arkadaşlar mesajlarınız için çok teşekkür ederim. taktir edersiniz ki tek tek cevaplama şansım yok. buradan teşekkürümü kabul edin lütfen.

  • nitinol, şekil hafızası olan alaşım olarak nitelendirilmektedir. genel olarak eş atomlu ni (%50) ve ti (%50) yada eş atoma yakın nikel (%55) ve titanyum (%45) metallerinden oluşan bir intermetalik bileşiktir. nitinol 1962 yılında keşfedilmiştir. nol adı ise alaşımı bulan şirketin adından gelmektedir. naval ordnance laboratory.

    nitinolü şöyle düşünebiliriz. nitinolden üretilmiş bir arabanız olduğunu düşünün ve çok ciddi bir kaza yaptınız, arabanızda ağır hasar mevcut. sonra kocaman bir kap dolusu sıcak su alıyorsunuz ve arabanızın hasar alan bölgelerine bu sıcak suyu döküyorsunuz. sonuç, hiç kaza yapmamışçasına muazzam bir şekilde arabanız eski haline dönüveriyor.

    peki nitinol bu hareketini nasıl gerçekleştiriyor?
    bu hareketin en temel nedeni nitinolün kristal yapısından kaynaklanmaktadır. nitinolün atomlarının konumları yüksek ve düşük sıcaklıklıklarda farklılık göstermektedir. düşük sıcaklıkta esneme kabiliyeti fazla iken yüksek sıcaklıklarda kırılgandır. düşük sıcaklıklarda bir kuvvet uygulandığında çok çabuk şekil değiştirebilmektedirler. bu şekil değişikliği sonrasında ise yüksek sıcaklık uygulanınca kristal yapıdaki atomlar konum değiştirerek ilk hallerine geri dönerler.

    genellikle bu dönüşüm sıcaklığı 30 derecedir. ve 30 derece altındaki kristal formuna martensit denmektedir. ilk haline döndüğü formu ise östenit olarak adlandırılmaktadır. ayrıca bu dönüşüm sıcaklığı alaşım içerisindeki bileşelerin oranları ile de değişiklik göstermektedir. titanyum oranı ne kadar yüksek olursa dönüşüm sıcaklığı da onunla doğru orantılı şekilde artış göstermektedir.

    bu döngü maalesef ki sonsuz değildir. nitinol birkaç kez ilk haline geri dönme işlemini gerçekleştirdikten sonra fonksiyonlarını kaybetmektedir. bunun en büyük problemi kalp damarlarının açılmasını sağlayan stentlerde nitinolün bir süre sonra tam olarak eski haline dönmemesi ile sonuçlanmasıdır. bu engeli aşmak için ise science dergisinde yayımlanan araştırmada bilim insanlarının geliştirdiği nikel, titanyum ve bakırdan oluşan malzeme 10 milyondan fazla defa şekil değiştirmesine rağmen, kristal yapısında herhangi bir hasar meydana gelmemiştir.

    ayrıca massachusetts teknoloji enstitüsü ile singapur’daki nanyang teknoloji üniversitesi’nden araştırmacılar sadece metallerin bu özelliğe sahip olmadığını göstermiştir. seramik kolayca kırılabilen bir malzemedir. ancak geliştirilen yeni seramik malzeme hem esnek yapıda hem de hafızalı metaller gibi eğildikten sonra ısıtıldığında tekrar başlangıçtaki şekline geri dönebilmektedir. kırılmadan bükülen seramikler