hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: canısı)

    edit: madem yazdık biz de nerede ve ne şekilde gördüğümüzü söyleyelim. bu anlamlı ve güzel sözün hikayesini anlatalım.

    yer: konur sokak, leman kültür

    sevgili ile beraber leman kültüre oturduk. alışveriş falan yapmıştık bir hayli yorgunuz. biraları söyledik. yanında da soslu patates cipsi. yarime dövme yaptıracağız. fikir arıyoruz nasıl bir şeyler olsun diye. gelip geçenlerin vücudunu inceliyoruz nasıl dövmeler var diye. güzel şekiller arıyoruz. daha sonra garson biraları getirdi masaya koydu. garsonun kolunda bir dövme. sadece canısı yazıyor. amatörce. belli ki kendi kendine yapılmış bir dövme. sadece canısı yazılı. c harfi kapatılmaya çalışılmış. beceremeyince anarşizm işaretine çevirmeye çalışmış. çarşı'nın amblemi diyeyim o zaman daha anlaşılır olur.

    patatesleri de koyarken sordum garsona;
    -çok mu seviyorsun abi koluna işlemişsin.
    +çok sevdim be abisi. ama bana yar olmadı. adının baş harfi c idi. ben de c'yi silmeye çalıştım. dedim ki c'si giderse sadece anısı kalır. beceremedim çok daha fazlası kaldı.
    -eyvallah abi
    +eyvallah

    edit 2: ibrahim erkal şarkısı olduğunu da belirtmem konusunda uyarıldım.

    edit 3: ben bu hikayeyi neden anlattım? sevgilim var oğlum beraber alışverişe falan çıkıyoruz. bildiğin nefes alan bir kadın sahibiyim. ı have got kadın ulan!!!

    şaka şaka neden anlattım bilmiyorum ilk duyunca bayağı içerlemiştik. dedim ki dövme iyi de sonra işte anısı kalırsa sıkıntı büyük be abi!

  • neden okuduğumuzu düzgün anlamıyoruz? neden sorgulamıyoruz anlamıyorum. esp'yi her markada aynı adla adlandırılmasını gerektiğini sanmak nedir? mazdanın bütün donanımlarında esp vardır. ama mazda buna dinamik stabilite kontrolü (dsc) demektedir.

    esp harflerini göremeyince vurun abalıya.

  • herkes bilir ki tuz şekerin anti-maddesidir. dolayısıyla böyle bir harekette bulunulursa tuzun şeker ile birbirlerini yok ederek dünyayı saniyeler içinde yutacak bir kara delik yaratacağı ortada.

  • kaliteli bi kapsül kahvenin tanesi 10lira civarı, makinesi de 3-7 arasında geniş bir yelpazede ama biz 3,5 diyelim, kullanım ömrü de en az birkaç sene temiz kullanırsınız.
    her gün bir kahve içsem ilk sene kahve 20 liraya, ikinci sene kahve fiyatı artmazsa fincanı 10 liraya geliyor.
    bunu dışarda içsen 100 lira yanına çiçek koyarsan 200 lira gibi oldu ama maliyeti böyle.
    ayrıca beğendiğim kahve kalitesine her gün aynı şekilde ulaşabilir, yol gitmeden sıra beklemeden kahvemi içebilirim.
    filtre kahve makinesi ise çok daha uyguna geliyor çünkü daha fazla kahve çıkıyor ve kullanımı daha uzun ömürlü. kahveyi de kendim seçebilir, kavurabilir ya da karıştırabilirim. filtre kahve makinesi fokurdama sesi de bedava, sabahları keyfi başka çünkü.
    kahve mak. almaya üşenen french press ya da moka pot alsın geçsin bu arada, ikna etmeye çalıştık o kadar fjdjd