hesabın var mı? giriş yap

  • hatırladığım kadarıyla deftere siyah kalem ile yatay dikey çizgiler çiziyorum. yanımdaki arkadaşım ise kırmızı kalem ile yatay dikey çizgiler çiziyor . defterlerimiz aynı kalemlerimiz farklı.
    bir sayfayı doldurduk ama arkadaşın çizdikleri bir başka güzel. benimkiler onun yanında çirkin duruyor.
    sıra arkadaşım böyle düşündüğümü hissetmiş ki bir tane kırmızı kalem bana veriyor.
    keramet gerçekten kalemdeymiş diye düşünüyorum çünkü artık benim çizdiklerim de onun ki kadar güzel.
    şimdi ise ne çizgiler, ne defter umurumda.
    bu anıyı bana unutturmayan o sıra arkadaşımın ben istemeden, düşündüklerimi hissedip, gülen, samimi bir yüzle kalemi vermesi ve benim defterimin de onun ki kadar güzel olmasından mutluluk duyması.

  • fransızca sınavı. resepsiyonist ve otel müşterisi arasında geçebilecek muhtemel bir diyalog yazılacak.
    - bonjour*
    - bonjour
    - parlez-vous anglais?*
    - yes
    ...
    (sivri zeka örneği gösterilerek geri kalan diyalog tamamen ingilizce yazılmıştır. bunu yazan eleman neden daha kolaya kaçıp direk "türkçe biliyor musunuz" diye sorup türkçe yazmamış bilemiyorum.)

  • her türlü hak arayışına destek vermek gerekir, birileri de beğenmiyorsan çık demiş. o çıksın da kalanlar eşek gibi çalıştırılmaya devam etsin yani dert değil.

  • başlık: ayı postu giyip anap binasına gittim
    entry1: vızıl vızıl oldu heryer. koca partiyi böyle dağıttılar zamanında demek ki
    entry2: anap yanımda

  • "ing" takısı bir ingilizce'de bir de adana'da vardır
    örnek: "geliyong mu bize" ya da "siparişi verding mi" gibi... cümle içinde kullanılarak pekiştirilir.

  • trafik polisi hız yaptığı için bir kadına ceza yazmakta:

    - memur beey, lütfeen.. yazmasanız olmaz mıydı? hadi hadi...
    - güzel hanımlara ceza yazmadığımızı mı düşünüyorsunuz?
    - ehihihi...
    - haklısınız, yazmıyoruz. *cezayı yazar*