hesabın var mı? giriş yap

  • benzin kokusu bir çoğumuzun henüz daha çocukken ailemiz aracına benzin doldururken duyup hayran olduğumu bir kokudur. kendimi sadece bu kokuya olan hayranlığım yüzünden "imkan verilseydi"* kadrolu bir keş olacak gibi hissetmişimdir.

    büyük ihtimalle bu yazıyı merak edip okuyan kişilerden biriyseniz siz de bu kokuyu seven ya da sevdiğini fark etmiş kişilerden birisinizdir. benzin içerisinde bulunan 150 kimyasaldan biri burnumuza hoş gelen bu benzin kokusunun sebebidir.

    renksiz ve son derece yanıcı bir sıvı olan benzen, benzine tanıdığımı kokusunu verir. benzenin benzin içindeki hacmi ise sadece %1 civarındadır. koku reseptörlerimiz bu hidrokarbona o kadar duyarlıdır ki, abd zehirli maddeler & hastalıklar ajansı'na göre, kokusunu tespit edebilmemiz için varlığının havada milyon parçacıkta sadece 60 partikül kadar olması yeterlidir. bunu daha anlaşılır şekilde ifade edersek, 150 litrelik bir sıvı içerisinde 1 damla kadar bulunması kokusunu anlamamız için yeterlidir.

    bilim insanları, bu kokuya olan bağlantımızı ve hayranlığımızı henüz tam olarak çözemese de geçerli olan iki teori bulunmaktadır. bunlardan biri anılarımızla diğeri ise beynimizin ödül mekanizması ile ilgilidir.

    belirli bir parfüm ya da kolonyayı kokladıktan sonra babanızı ya da bir sevdiğinizi hatırladıysanız, temiz çamaşır kokusu size geçmiş günleri hatırlattıysa proust fenomeni ile bağlantılı bu teoriye zaten aşinasınızdır. bu fenomen tanıdık bir kokuya verilen güçlü duygusal tepkiyi konu alır ve bu beyin anatomimizden kaynaklanmaktadır.

    beynimizdeki ön koku çekirdeği koku alma duyusunu yönetir ve daha fazla işlenebilmesi için kokladığımız şey hakkındaki verileri beynin diğer bölümlerine gönderir. bu koku bilgisi, temel duygularımızı kontrol eden limbik sisteme doğrudan iletilir. korku ve zevk gibi duygularımızı kontrol eden amigdala ve hafızamızı yöneten hipokampus, koku soğanı yakınlarda sayısız sinirsel bağlantıya sahip limbik sistem parçalarıdır.

    sonuç olarak benzin kokusu hakkındaki işlenen veriler ve ortaya çıkan bilgiler, beynimizde duygularımızı ve anılarımızı kontrol eden bölümlere hızla iletilir. aracınızın deposunu doldurmak üzere akaryakıt istasyonunda beklerken, bu koku ile ilişkilendirdiğiniz güzel anılar, bilinçaltınızda tetiklenebilir.

    ikinci teori, beynimizdeki 4 ana dopamin yolundan biri olan mezolimbik yol ile ilgilidir. benzen veya diğer hidrokarbonları kokladığımızda, sinir sistemimizi uyarır ve geçici bir öforik hisse neden olur. bu gerçekleştiğinde mezolimbik yolumuz nörotransmiter dopamini dışarı atarak bizi daha mutlu hissettirir ve az önce kokladığımız şeyin güzel olduğunu pekiştirir. uçucu madde bağımlılığı sırasında yaşanan şey de tam olarak budur.

    bununla birlikte, akaryakıt istasyonunda maruz kaldığınız benzin kokusunun keyfini çıkarıyorsanız, bu, kesinlikle tuhaf biri olduğunuz anlamına gelmemektedir. sadece, benzenin uzun süre ya da yüksek konsantrasyonda solunması oldukça tehlikeli bir kanserojen olduğunu unutmayın. yine de akaryakıt alımı sırasında derin bir nefes alıp bu kokunun keyfini çıkarmanın bir zararı yoktur.

    kaynak: popular mechanics

  • (bkz: veranda)

    çok kullanışlı bir şeydir.

    en büyük hayalimdir verandada elimde tüfeğimle uyuklarken bahçeye giren serseriye: "burası özel mülk, o lanet kıçını evimden uzak tut seni kahrolası" diyebilmek.

  • siz de yapın o zaman madem onlar sevdirmeye çalışıyor sen de aç bi tane sevdirmeye çalış kendini. gerçi o şeytan suratını gören korkup kaçar zaten

  • sabah metrodan cikarken yapilan anonslarda, kazanin gerceklestigi metro hattina giden trenlerin gecici olarak durduruldugunu belirtiyorlardi. cok ciddiye almadim. "herhalde yine bir yenileme calismasi vardir" diye gecirdim icimden.

    ofise gelince ogrendim uzucu olayi.

    yanilmiyorsam bu zamana kadar hic bir kaza olmamis moskova metrosunda. senelerdir kullaniyorum, ben de karsilasmadim, duymadim.

    haberlerde yazilanlara gore tren raydan cikmis, bunun nedeni de makinistin ani yaptigi frenmis.

    bazi afedersiniz oc. makinistler bunu yapiyor. insanin odunu patlatiyorlar. hele ki sabah ve aksam vagonlarin en yogun oldugu donemde bu harekete maruz kalinca insanlar savruluyorlar bir yandan bir yana.

    olenlerin yakinlarina sabir ve bassagligi dilemekten baska bir seyimiz yok su an.

    yalniz madem herkes turkiye'yle karsilastirmis, hemen bastan belirteyim, ne cikip putin "bu gibi olaylar metronun fitratinda var" der, ne de bu olay uzerinden show yapar.
    metro ruslarin gururudur. evet, biraz abarti gibi geliyor ama gercekten de gurur duyulacak bir metro hattina sahiptir moskova. oyle kicikirik tek hatli istanbul metrosuna benzemez.
    o yuzdendir ki, bu olayin sorumlulari ortaya cikar, cezalari verilir, buyuk ihtimal bir daha gun yuzu goremezler. yaralilar su an hastanelere yerlestirilmis zaten, bedava, en iyi hizmeti alirlar.
    olenlerin ailelerine de ellerinden gelen yardimi yaparlar. yakinlarini yere yatirip tekmelemezler!

    edit: son bilgilere gore makinist de hayatini kaybetmistir. olu sayisi ise 20'ye yukselmistir.

  • 1 otobüsün deposu 500litredir. full depo için 10.000tl ödüyorlar.

    travego 100kmde ortalama 21-25 arası yakar.

    istanbul-ankara 3. kopru nedeniyle su an 500km civarı.

    bu hatta otobüs 21x5x20tl den 2100 tl yakar. bu hattın otobüsleri 2+1 düzende 39 kişi kapasiteli. hadi 40 olsun.

    52.5 tl sadece kelle başı yakıt masrafınız.

    600 lira da 3. kopru+otoyolları+ tem öderler. sırf otoyol ücretiniz 600/40= 15 tl kelle başı.

    toplam 67.5 tl deyiz ve daha sadece maliyet.

    otobüs sürekli dolu gitmez, mecbur bunu da paylaştırırlar. yanılmıyorsam 39 kisilik bir otobüsün aylık düşündüğümüz sefer başı ortalama yolcu sayısı hafta içi + hafta sonu 25 civarıdır.

    maliyetleri 25'e bölmek gerekli. 2700 toplam yakıt + yol maliyetleri 25 dolulukta kelle başı 108 tl.

    sadece akp'yi doyuracağınız maliyet bu.

    şimdi sefer başı 500tl de 2 şöfor 1 muavin emekçi + ikram maliyeti ekleyelim.(500 cok iyimser daha fazladır ya neyse)

    3200/ 25 = 128 tl ye henüz firma para kazanmadı. bu hava parası.

    şimdi siz maliyetlere bakım-onarım(b segment arabanın periyodik bakım ücreti 2000tl şu an) + otogar ayak bastı ücretleri vs de ekleyin. muhtemelen 160-170lere geliriz.
    motor yağının litresi de 200 oldu bu arada.

    otobüslerin leasing+kredi ödemeleri, diğer isletme maliyetleri var.
    seyahat kaza sigortası zorunlu, o var.

    hatta dur daha vergi var, devlet orayı bırakır mı hiç, mazot köprü yetmez oradan da alacak. hem senden alıyor bilet için, hem de firmadan gelir vergisi alıyor

    şimdi bu hatta 1 bilet 300 tl ye satılıyor. bence 300 e batarlar yakında haberiniz olsun.

    otobüs biletleri hala ucuz, akp doymuyor arkadaşlar, bunlar hala iyi günler. dolar yeniden 18lere gelecektir. o zaman bu biletin fiyatı rahat 600 olur

  • abd’de french fries tabelalı bir işletme görmüştüm. bir hat üzerinde sıralanmış çalışanlar kızartmalık hâldeki patatesleri paketten çıkarıyor, kızartıyor, fiyata göre üç boyutta hazırlanarak elde yenebilecek küçük kutulara koyuyor ve nihayet türlü soslar kullanarak müşteriye uzatıyordu. tıka basa dolu bir işletmeydi ki mantığı da ucuza karın doyurmayı sağlayacak patates kızartmasını seri biçimde kızartıp insanlara satmaktı. yürürken, ayak üstü bu patatesi yiyen insanlar da yemek derdini ucuza halletmiş oluyorlardı. kısacası kötü fikir değil, işletme maliyetlerinin altından kalkılabilirse lokmacı furyasının bir benzerini başlatmak size nasip olabilir. bol şans!

  • mantikli hareket.

    savunma bakani isini yapabiliyor olsa kendini savunabilirdi. kendini savunamayan kuzey koreyi nasil savunacak argada$ ?

    adam diktator miktator ama isini biliyor valla.