ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kemal sunal filmlerinde natuk baytan ekolü
-
bu ekolün vazgeçilmez yan oyuncularından bazıları;
ali şen
arap celal
necdet yakın
hakkı kıvanç
yadigar ejder
dinçer çekmez
süheyl eğriboz
nizam ergüden
muzaffer cıvan
baki tamer
ünal gürel
atilla ergün
bu oyuncular genelde mafya adamı, komiser veya kahvedeki adam olarak görülürler.
ekol 1986'da tarzan rıfkı ile sona ermiştir. 1986'da vefat eden natuk baytan'ın son filmi de bu olmuştur.
mozart'ı motzart diye okuyan insan
-
suphesiz ki dogrunun "artizlik, entellik" kabul edildigi cennet vatanimizda agzina sicilacaktir.
hayvan herif
ölüm gibi bir şey oldu ama kimse ölmedi
-
özdemir asaf'ın bekle dedi şiirinde geçen enfes dizeleridir efendim...
geleceğim, bekle dedi, gitti
ben beklemedim,
o da gelmedi
ölüm gibi birşey oldu.
ama kimse ölmedi
imamoğlu utanmadan bana mektup gönderiyor
-
800 bin oy farkını sindirememiş hala kıyamam.
yaşar usta
-
repliğin tamamı şöyle:
yaşar usta-saim beyi görecektim.
sekreter-randevunuz var mi?
yaşar usta-yok.ama yaşar usta derseniz beni kabul eder.çok önemli.
sekreter-hiç sanmıyorum ama bir sorayım.(telefonda) saim bey, yaşar usta diye biri sizinle görüşmek istiyor.peki efendim.(yaşar usta'ya) sizi bekliyorlar, buyrun.
(içeri girer)
saim bey-söyle ne istiyorsun?
yaşar usta-bak beyim, sana iki çift lafım var.koskoca adamsın.paran var, pulun var, herşeyin var.binlerce kişi çalışıyor emrinde.yakışır mı sana ekmekle oynamak.yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak.ama nasıl yakışmaz.sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saaddeti çok gören.anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor.ama ben boşuna konuşuyorum.sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum.hıh.sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi saim bey.sen mi büyüksün.hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta.sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç.gözümde pul kadar bile değerin yok.ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç birşey yapamayacaksın.yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi.çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız.bizler birbirimizi seviyoruz.biz bir aileyiz.biz güzel bir aileyiz.bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun.dokunma artık aileme.dokunma çocuklarıma.dokunma oğluma.dokunma gelinime.eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemis olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni.anlıyor musun.vururum ve dönüp arkama bakmam bile.(çıkar)
salda gölü
-
türkiye sınırları içinde bu kadar berrak, bu kadar temiz göl görmedim. adeta devasa bir ayna...göle bakıyorsun, bulutları seyrediyorsun. beş on metre derinliğe sahip kısımlarda gölün dibini görüyorsun. bir iki nokta haricinde göl çevresinde insan yok. neyse ki burdur hayata epey geç kalmış bir ilimiz de, burayı tarumar etmemişler.
bu yılki salda bisiklet festivalinin rotalarından biri de göl çevresiydi. mtb kullananlar için bol taşlı, az rampalı, tertemiz turkuaz renkli göl manzaralı bir rotayı keşfettik. gölün etrafında yapılaşma olmadığından, inanılmaz keyif verdi.
kamp atacaklar için, göl kenarında bir kamping alanı da mevcut. buraya burdurlular çoluk çocuğuyla gelip mangal yakıyor, restoranda düğün tertipliyor, gölde çimiyor. gecenin ilerleyen saatlerinde de tofaş mahsulleri ve tombul efes sahne alıyor. pek sakin değil anlayacağınız. bir iki gün kalmak için tercih edebilirsiniz.
gelirseniz, yiyeceğiniz iki şey var: burdur şiş ve kıymalı tost. salda gölüne yakın köylerde "tostçu" tabelasına rastlamanız olağan. köylerde bir kahvehane, bir market, bir de tostçu var. sanırım evlerinde tost makinası yok veya tost makinası kullanmak köy meclisi tarafından yasaklanmış. tostun lezzetine gelince, bildiğimiz baba tostu diyebilirim. salça, soğan, maydanoz, kıyma...
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
sözlükçülerin kuzenlerinin başından geçen doğaüstü olayları da bu başlığa yazabiliyorsak, başlıyorum.
kuzenim, geçen cuma günü kışlıkları yazlıkları toparlayayım diye girişmiş elbise dolabına. tam öğle ezanı okunurken de çok içinden gelmiş, elindeki toz bezini koyuvermiş kenara, açmış ellerini; "allahım çocuk da okula başladı, bize bol kazançlar, hayırlı paralar kazanmak nasip et" diye dua etmiş. tam da böyle içinden, yüreğinden geçirerek... "hatta böyle bir kaç saniye de, öylece bir durdum ufak tefek günlük para gelir gider hesabı yaptım, yine içim sıkıldı" diyor.
derken eline almış bezi tekrar, silmiş rafın tekini, arkada duran giysileri koyacak rafa, eşinin pantolonlarından birini eline almasıyla, başlamış cebinden şangur şungur bozukluklar dökülmeye.
-paralar öylece dökülünce ben de hemen attım elimi cebine, baktım tomar tomar kağıt para, bir o kadar bozuk para. allahım delirecek gibiyim. ellerim titriyor, birkaç saniye algım kapandı hatta. tamam insanın duası tutar, tutar da, bu kadar mı hızlı tutar? sonra sakinleyip paralara bir baktım ki bizimkinin sakladığı eski para koleksiyonunu koyduğu yeri bulmuşum sadece.
allah resmen kuzenimi trollemiş ya hu, kendi halinde temizlik yapan kadından ne istiyorsun ya deyip mevzuyu ayakkabı kutusuna bağlamamak için kendimi çok zor tutuyorum. ama bir düşünsenize, ayakkabı kutularına dolaresi koydurup sonra içinden monopoly parası çıkartmak çok güzel olurdu ya, allah buna bir şey yapsın.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kız olmak ne güzel. çirkin de olsan foto atıyon yorumlar "bebeğim çok güzelsin,taşsın".. erkek foto atıyo adam altna "bonzai yasaklansın" yazıyor."
volvo'nun saatte maksimum 180 kilometre uygulaması
-
(bkz: makasçı kekolar öfkeli)
21 şehit 947 gazimiz var
-
akp istanbul milletvekili ahmet hamdi çamlı
attığı bir tweet'de
türkiye'deki korona vakası sayısını değerlendirirken;
"21 şehit 947 gazimiz var. allah rahmet eylesin, gazilerimize de acil şifalar dilerim." dedi.
tweet altındaki yorum duygulara tercüman olmuş.
"her ölen şehit sayılmaz. herkesin milletvekili sayılmaması gibi..."
tanım: akp milletvekiline ait cümle
ülkeye çağ atlatan başbakanı eleştirmek
-
(bkz: sus ve yalamaya devam et)
dünyaya kücücük bir mahalleden, hadi bilemedin sehirden bakan yoz insan söylemi.
keske bu insanlara, ileride olma algisinin, aslinda ne kadar ileride oldugu görme sansi verilse. mesela o cok ileride dedigi ve yasadigi ülkede evine ayda bir- kilo et alabiliyor veya alamiyorken, ileride sandigi ülkesinin disinda, misal avrupada, sirf almak icin olsun diye bile onlarca kati et alabilme ekonomisinin olabildigini, bu gücün bireysel insanlara verildigini, ürünün bireylerin alabilecegi oldukca uygun fiyatlarda olabilecegini bilse.
bugün sen evine, et, süt, peynir, hatta cok ilerlemeyelim unu bile avrupalidan daha pahaliya alabiliyor veya alamiyorken, sen kim? ileri kim?
sen bu kafayla devam et, senden can degil, ancak patlican olur.
not: bu basligi acan tip ucuruldugu icin, baslik basa kalmistir.
en antipatik çift
-
tartışmasız rasim ozan kütahyalı ve nagehan alçı çiftidir.
ps. bireysel olarak da antipatiktirler. aile olunca enerjileri doruğa çıktı.
edit: boşanmışlar. bireysel olarak hala antipatikler.
iş görüşmesinde let's continue in english denen an
-
(bkz: oldu o zaman biz kalkalım)
masaya sigara anahtarlık araba teybi koyan erkek
-
hırsızlığa karşı önlemini almış bir kardeşimiz. uzun süredir ortalıklarda görünmüyor. oha ayı.