hesabın var mı? giriş yap

  • tek bi otorite, kontrolcu bi tanri yoktur bu inani$ta.
    her canli zaten bi tanri gibidir. evren ve kurallari hep vardi, bi tanri yaratmadi diye du$unulur.
    reenkarnasyona inanilir,ruh defalerca hayat bulur, canli ya$adigi bu tecrubeler neticesinde, (karma) evreni anlayabilir, ve sonunda moksha'ya ula$ilirsa reenkarnasyon son bulur, artik ruh dogumu ya da olumu ya$amaz.

  • az bile. tekrarı halinde de 1 aydan az olmamak üzere hapis cezası verilmeli. çocuk oyuncağı değil bazı şeyler.

  • 6-7 sene once ılık bir yaz akşamında arkadaşımla birlikte arkadaşımın (yanımda olan kişi) evine giderken yaşanmıştır.
    kendime "x" vereyim, arkadaşıma "y", rakıyla imam nikahlı bakkal da "b" olsun.

    y-olum susadım ben şurdan bi su ısmarla (pet şişeyle su içenlere sosyetik dendiği zamanlar)

    (bakkala girilir)
    x: kolay gelsin bi küçük su verirmisiniz?
    b: rakı mı?
    x: küçük su abi
    b: küçük rakı?
    y: rakı mı içsek?
    b: votka da içebilirsiniz
    x: olum bu saatte rakı mı içilir
    y: bira alalım o zaman. bira ver sen bize abi
    b: ben olsam rakı içerdim, kaç şişe vereyim?
    x: ben bira içmem olum
    b: bak arkadaşın rakı içmek istiyo
    x: yok abi su almaya girdik de biz o yüzden
    b: o zaman sana su vereyim, arkadaşın rakı içmek istiyomuş
    y: yok abi bira istiyorum ben
    b: paranız mı yok, ne kadar varsa verin, üstü benden. delikanlı adamlarsınız, rakı için.

  • okulda oğluna dayatılan namaz eğitimine itiraz eden doktor işten atıldı!
    yalova'da özel bir sağlık kuruluşunda çalışan dr. abuzer meral, ortaokula giden oğluna zorunlu din dersi kapsamında uygulamalı namaz eğitimi dayatmasına itiraz etti. okul yöneticileri dr. meral'i, tetikçi ve yandaş "gazete" akit'e şikayet etti. akit tarafından "bu nasıl doktor" başlıklı bir haberle hedef gösterilen doktoru, çalıştığı özel sağlık kuruluşu işten çıkardı.

    yalova'da özel bir sağlık kuruluşunda çalışan dr. abuzer meral, ortaokula devam eden oğluna, zorunlu din dersi kapsamında sınıfta uygulamalı namaz eğitimi dayatmasına itiraz etti. okuldan bazı öğretmenler, bir süre sonra dr. abuzer meral'i zorunlu din dersine karşı çıkması ve bu konuda sosyal medya hesabında paylaşımlarda bulunması nedeniyle yandaş, gerici ve tetikçi "gazete" akit'e ihbar etti.

    tetikçi akit hedef gösterdi!

    akit adlı "gazete" geçtiğimiz gün "bu nasıl doktor" başlığıyla dr. abuzer meral'i hedef gösteren bir "haber" yayınladı. aynı gün içinde, çalıştığı özel sağlık kuruluşu dr. abuzer meral'in işine son verdi.

    dr. abuzer meral: siyasal islam ile derdim var

    konuyla ilgili kişisel sosyal medya hesabında bir açıklama yapan dr. abuzer meral şunları söyledi:

    tetikçi yeni akit beni hedef göstermiş. nedeni ortaokulda oğlumun din dersinde uygulamalı namaz kıldırılmasına ve çocukların beyinlerinin yıkanmasına karşı çıkmam. okuldan tehdit edildim. yazımı kaldırmam istendi aksi takdirde kötü şeyler olacağını söylediler. tehditlerine pabuç bırakmadım. ve tetikçi akit'te ısmarlama linç yazısı yazdırdılar. çalıştığım hastaneye ankaradan işten atılmam için tehdit gelmiş. sosyal hesaplarıma şu ana kadar yüzlerce hakaret ve tehdit mesajları yağıyor. yazdığım hiç bir şeyde suç unsuru yok. kamuoyunda paylaşılan yazılan şeyler. siyasi yorumlar. temiz inançlı müslümanlar ile hiç bir sorunum yok, olmadı, olmaz da. 18 yıldır yalovada'yım, herkes beni tanır. inançlara saygılı, özgürlükçü, çoğulcu, laik demokratik bir hukuk devleti mücadelesi veren biri olarak sadece siyasal islam ile derdim var. bu saatten sonra bana, aileme gelebilecek herhangi bir şiddet, hak mağduriyetinin sorumlusu okul yönetimi, din bilgisi öğretmeni ve kocası ile birlikte tetikçi yeni akit ve sosyal medyada hedef gösteren herkestir."

    ve işten atıldı!

    dr. abuzer meral, bu açıklamasından kısa bir süre sonra çalıştığı özel sağlık kuruluşunun yönetimi tarafından işten çıkarıldı. işten atıldığı nı yine facebook hesabından duyuran dr. abuzer meral, şunları söyledi:

    bu akşam itibari ile çalıştığım hastane işime son verdi. kesinlikle onları suçlamıyorum. yukarıdan aranmışlar. sonuçta bir ticarethane. yüzlerce insan ekmek yiyor. korku imparatorluğu herkesi teslim almış durumda. ekmeğimle oynayanlar, tehdit edenler hesap verecek. tüm hukuki yollara başvuracağım."

    http://haber.sol.org.tr/…016/12/05/tetikci_akit.jpg

    taze bir islamofaşizm vakası.

    öyle değil mi lan angut liberal?

  • -ne oldu, ne düşünüyorsun?

    -bi şey düşünmüyom

    -nasıl lan illa bi şey düşünüyosundur

    -ya ilkan birisine ne düşünüyosun diye sormak çok saçma yaa.. ayrıca nezaketsiz de bir şey abi. kusura bakma ama bence öyle yani

    -alla alla niye abi?

    -abi birincisi bu çok kişisel bir şey, ikincisi bunu anlatması çok zor, üçüncüsü hiç bir zaman insanın kafasında böyle yekpare kristal top gibi parlayan tek bir düşünce olmuyo. yani sen şimdi sorup da bok edene kadar benim aklımın bir köşesinde aint no sunshine when shes gone şarkısı çalıyodu birazcık bu akşam ne yiyeceğiz acaba sandwich mi yiyeceğiz, makarna mı yapsak? sulu yemek yemiyoruz yememiz lazım düşünceleri.. onun haricinde benim eski ev sahibimi biliyosun.. o ev sahibiyle kafamda hayali bir tartışma yaşıyodum yani hatta kazanmak da üzereydim o tartışmayı. o yüzden ne düşünüyosun diye sorduğun zaman bu çok saçma oluyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyor. bildiğin vakit kaybı oluyor. bilmiyorum ki ne düşünüyorum. ne düşünüyosun diye düşünüyorum ne düşündüğümü düşünüyor oluyorum o sırada işin içinden çıkamıyoruz sonra

    şahane olmuş lan bu.

  • aslında "askerde yaşanan yaran diyaloglar" başlığına yazılabilirdi aşağıdaki olay, ama yeni başlık açıp kirliliğe katkıda bulunmak istemedim.

    askerde kısa dönemlere türlü türlü iş verilmekteydi. hatta bazı arkadaşların yaşadığı rotasyon baş döndürmekteydi. takip edemiyorduk; bu kadar kısa dönem askeri ne yapacaklarına karar veremeyen komutanlar, bizimle adeta oyun oynamaktaydı. aramızda en talihsiz hukuk mezunu arkadaşı, adaletli davranır diye önce yemekhaneye yemek dağıtmaya, sonra nöbet yazmak için görevlendirdiler.

    hergün 70 kişinin nöbetini yazan arkadaş günlerini baskı altında geçirmekteydi; devamlı şunu bu saate yazma, bunu şunla yazma gibi türlü sorunla karşılaşıyordu. herkes şikayet ediyor; kimseye yaranamıyordu.

    artık kafası iyice karışan avukat, bir kişiyi aynı saatte iki nöbet yerine yazmıştır. bunu gören eleman hemen başçavuşa koşar.
    eleman: komutanım erdem hoca bana 2-4te iki yere nöbet yazmış.
    komutan: başlarım lan nöbetinize! bıktım nöbetizden de sizden de. o erdeme söyle seni sikip çoğaltsın her iki yere de git.

    eleman gelir erdem hocaya.. hepimiz oradayken şöyle bağırır:
    erdem hocaaa! erdem hocaaa! ahmet başçavuş dedi ki; beni sikip çoğaltacakmışsın.
    erdem hoca: ????
    bizler: ??? puhahahaha

  • yılmaz güney'in cezaevinde beş parasız olduğu günlerde çekilen filmlerinin finansörüdür. bunun için kumarhanelerinden birinin hasılatını olduğu gibi güney'in emrine vermiştir.

    kemal sunal'a meşhur olmadan önce boş senet imzalatıp kapısına esir eden ertem eğilmez'den sunal'ın senetlerini almıştır. bugün gülmekten yarıldığımız natuk baytan çekimi kemal sunal filmlerinin yapımcısı kardeşi yahya kılıç'tır.

    başta yılmaz güney ve kadir inanır filmleri olmak üzere birçok filmdeki kabadayı, kumarhane, racon sahneleri dündar kılıç'ın başından geçen olaylardan esinlenmedir.

    12 eylül döneminde 3 kez idamla yargılanmış, mamak askeri cezaevinde başlarında dönemin ünlü istihbaratçısı erkan gürvit olan üniformalı çeteler tarafından "kış günü buz dolu havuza atılma", "traktör lastiği içine konup yuvarlanma" gibi işkencelerden geçmiştir.

  • yapay zeka şunu yapamaz bunu yapamaz yardımcı olur diyenler var :))))

    bir de asla programı baştan yazamaz diyenler var şaka gibi bu nasıl bir cüret arkadaş.

    yapay zeka dünyasındaki 2 yılda yaşanan gelişmeleri takip eden herkes hem distopik hem de ütopik bir geleceğin yakın zamanda var olma ihtimalinin hiç olmadığı kadar çok olduğunu kavrayabilir diye düşünüyorum.

    geçen yıl yapay zekanın ilk video örneklerinin olduğu bir videoda şuna benzer bir yorum vardı;

    ''5-10 yıl sonra yapay zekanın gerçek ile ayırt edemeyecek videolar yapabildiği seviyeyi düşünsenize inanılmaz dünyayı değiştirecek''

    altta gelen cevap aynen şu

    ''bizim neslimizde bu imkansız torunlarımız belki görür.''

    bunu yazan arkadaş da kendinden emin ve dalga geçer bir yorum olarak yazmış.

    sonuç?

    1 yıl değil 11 ay sonra sora yayınlandı :)

    kendi oluşturduğunuz sınırlara takılıp kalıyorsunuz belki bu yüzden birçok fırsatı kaçıracaksınız veya dalga vurduğunda çok büyük şok etkisi yaşayacaksınız.

    muhtemelen sınırlara takılı olmasanız da o dalgaya karşı pek bir şey yapacak şansınız olmayacak ama o da ayrı bir konu.

    kodlama devri bitti mi?

    bitmedi diyenlerin açıklamalarında bile neredeyse bittiğini söyleyebiliriz.

    kodlama ile uzmanlık birleşince çok ciddi hız kazandırıyor veya bir arkadaş yazmış 1 avukata 10 avukat gücü veriyor.

    bunu 1 kodlama yapana 10 kodlama yapan gücü olarak da düşünebiliriz.

    böyle bir durumda ortada inanılmaz bir verimlilik artışı var demektir.

    yani bugün kodlamada, avukatlarda vb. duyulan insan ihtiyacı 10 milyon iken 4 yıl gibi bir üniversite döneminde bile 1 milyona düşebilir ve bu tam anlamıyla bu sektörlerin bittiği olarak yorumlanabilir.

    düşünsenize eğitime başladığınız ve bitirdiğiniz nokta arasında 10 kat talep farkı var.

    tabi yine eğitim anlayışı da değişecek muhtemelen mesleklere yönelik en uzun eğitimler 9 ayı geçmeyecek belki daha da kısa olabilir yapay zeka ve meslek öğrenme birleşince daha kısa sürede daha kompleks meslekler de öğretilebilir.

    ez cümle bu yapay zeka devrimi inanılmaz hızlı ilerliyor yüzlerce milyon insanın çalıştığı sektörleri bugün var olan yapay zeka teknolojisi bile yok edebilir seviyeye geldi bunun kaçınılmaz olarak olağanüstü sonuçları olacak.

    yapay zekanın ulaşılabilir olması çok önemli yoksa bir avuç insanın çok hızlı dünyayı domine ettiğine şahit oluruz.

    bu kötü bir şey olmayabilir bu bir avuç insan bunu dünyada refah için kullanabilir ama çok da beklendik bir şey olmaz bu durum.