hesabın var mı? giriş yap

  • çok şanslı bir bakandır:

    "temmuz ayı yatırım teşvik belgelerine göre turizm bakanı mehmet nuri ersoy'un yöneticisi ve ana hissedarı olduğu mra turizm ve otel işletmeciliği aş’nin 5 yıldızlı otel projesine 2 milyar 350 milyon lira yatırım teşvik desteği verildi.

    sanayi ve teknoloji bakanlığı'nın temmuz ayına ilişkin teşvik belgeleri resmi gazetede yayımlandı.

    buna göre kültür ve turizm bakanı mehmet nuri ersoy'un yöneticisi ve ana hissedarı olduğu bodrum türkbükü’ndeki mra turizm ve otel işletmeciliği aş’nin 307 oda, 870 yataklı 5 yıldızlı otel projesine 2 milyar 350 milyon lira yatırım teşvik desteği verildi.

    sol haber'den kadir sev'in haberine göre bölgesel öncelikli yatırım sınıfından verilen teşvik unsurları şunlardan oluşuyor:

    7 yıl boyunca sigorta primi işveren hissesini devlet karşılayacak. projeyi gerçekleştirmek amacıyla alacağı kredilere faiz desteği verilecek. gelir vergisi; gümrük vergisi ve kdv istisnalarından yararlandırılacak.

    bakan mehmet nuri ersoy, 25 dönüm ormanlık araziyi talan edecek otel projesini, geçen mayıs ayında tartışmalı bir çed sürecinden sonra onaylamıştı. iki ay sonra teşvik listesine alındığı görülüyor.

    ersoy, aralık 2020’de bodrum hilton tükbükü oteli’in de sahibi olduğu azerbaycan merkezli ısr turizm şirketini satın almış ve adını mra turizm ve otel işletmeciliği a.ş. olarak değiştirmişti.

    7 ağustos 2022 günlü resmi gazetede yayımlanan geçen haziran ayında yatırım teşvik listesinde ersoy'un sahibi olduğu voyag turizm otelcilik aş’nin 2 milyar 150 milyon lira tutarındaki modernizasyon projesine “bölgesel öncelikli yatırım” sınıfında yer verilmişti.

    ersoy’un sahibi olduğu şirketlere yalnızca iki ayda verilen teşviklerin tutarı 4,5 milyar liraya ulaştı. "

    kaynak

    --- spoiler ---

    bu sofracık, efendiler –ki bekler yutulmayı
    huzurunuzda titriyor –şu ulusun hayatıdır
    ulusun ki acılı, ulusun ki eşiğinde ölümün!
    ama sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

    yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    efendiler pek açsınız besbelli yüzünüzden;
    yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
    şu doyumcu sofra, bakın gelişinizle övünçlü!
    hakkıdır kutsal savaşınızın, evet, o hak da elde bir…

    yiyin, efendiler yiyin; bu iç şenliği sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say:
    soy sop, şeref, gösteriş, oyun, düğün, konak, saray,
    tüm sizindir efendiler, konak, saray, gelin, alay;
    tüm sizindir, tüm sizindir, hazır hazır, kolay kolay…

    yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    büyüklüğün sindirimi biraz ağır olsa da yok zarar,
    görkemli yüceliği, öç alıcı sevinci var,
    bu sofra gönül almanızdan böyle ısınır ve ışıldar.
    sizin şu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar…

    yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını,
    varlığını, hayatını, umudunu, hayalini,
    tüm olanca rahatını, olanca gönül balını,
    hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini…

    yiyin, efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin,
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!

    bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
    yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak!
    bugün ki mideler sağlam, bugün ki çorbalar sıcak;
    atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…

    yiyin, efendiler yiyin; bu cümbüşlü sofra sizin;
    doyuncaya, tıksırıncaya, çatlayıncaya kadar yiyin!
    --- spoiler ---

    (bkz: yiyin efendiler yiyin)

  • pizza siparişimizi vermiş bekliyoruz, ofis telefonu çalıyor,

    - efendim?
    - abi iyi günler. ben x pizza'dan halit. şimdi turgut'u başka paket için gönderdik de sizin paketi yasin getirse olur mu? yoksa bekler misiniz?
    - (iç ses: ne?!) yoo önemli değil hocam yasin getirsin...
    - peki abi kusura bakmayın.
    - estağfurullah (noluyo lan?)

    ofisteki gerizekalılardan birinin mahalleden arkadaşıymış turgut, sipariş verdiğimiz yerde kuryelik yapıyormuş, bu salak da arkadaşını görmek için sipariş notuna "turgutla gönderin" yazmış. yasin gelince bozuldu bir de...

  • aldığı 10 liralık kahve yüzünden çeşitli yaftalara maruz kalan tiptir.

    yönetilenin yöneteni seçtiği bir düzende eleştiri hakkı kadar normal bir şey göremiyorum.

  • ateistlerin bu gaza gelisi, bu yeniden dogusumuz, ne yazik ki chainardin madimak olayinin failini bulmasiyla golgede kalmistir.

    evet, fail aziz nesin

    "korkup otelden cikamadigi icin, otel komple atese verildi. aziz nesin otelden çıksa idi, aziz nesin ölecekti, otel ateşe verilmeyecekti".

    yillarca hakaret ettigi muslumanlarin ne mal oldugunu bilmiyormus gibi, otele siginmasi tam bir sorumsuzluk ornegi. hangi delikanli linc kalabaligindan kacar?

    oteli atese verenlerin kendisine manevi tazminat davasi acmalari lazim. elleri mahkum yakacaklar oteli, agir tahrik var sonucta -hadi gelin durust olalim, hangimiz inancimiza hakaret sonucu agustos ayinda tatilci dolu otelleri, hic olmadi mesai sonu mecidiyekoy metrobuslerini atese vermedik ki?- ve onca masum insanin canli canli yanarken attigi cigliklar psikolojilerini etkiledi. hem katil, hem sadist aziz nesin! seni oldurmek icin illa bu kadar zahmete mi girmek lazim?

    bence chainard, benjamin netanyahunun hesabi. buraya yazmadigi zamanlar, "tek hedef bize fuze atan teroristler" diye gazzeyi dumduz ediyor kendisi. ah nerde eskinin binalara saklanmayan teroristleri, hic okul bombalamadigimiz zamanlar olmustu.

  • şirince köyünün muhtarı ben olsam yarın köyün elektirik şalterlerini ipneliğine kapatırım. ardından da vericen ses efektini ortama gel ondan sonra.

  • bir defasında eve misafir gelen 2 farklı aile vardı. bunlardan bir tanesinin kızı normal düz bir çocuk olarak en doğal hakkıdır tabi çizgi film izlemek istedi. diğer ailenin yaşça daha küçük oğlan evladı da izlemek istedi. sonra bu oğlan çocuğunun aşırı bilinçli annesi başladı diğer çocukla çoocuklar tv izlemez biz bekir tunç'a hiç tv izlettirmiyoruz vs. zavallı çocuk neye uğradığını şaşırdı.. ama kız ikna olmadı. sonra aldı kumandayı eline bizim aşırı bilinçli teyze başladı uygun çizgi film aramaya.. yok burda şunlar var yok bu argolu yok burda bağırıyorlar. tom jerry açmadı kadın ya tom jerrye tavayla vuruyormuş falan neyse kız çocuğu vallahi daha olgun davranıyordu. bunu izleyin diyorlar, izlemeye başlıyor, aşırı bilince takılan içerik çıkınca tak o da kapatılıyor. şaka gibi kız sıçarım böyle işe minvalinde bağırdı çağırdı bastı gitti sokağa. anası arkasından tabi sonra diğer aile de peşlerinden.. helal kız sana dedim içimden.. misafirliği tek başına bitirdin..

  • hafta içi işinde gücünde olan insanların ödediği vergilerin sırtından geçinen, ne kadar asalak tip varsa hepsi orada.

  • 1-dizel motor benzinliye göre daha narindir.
    +eskiden nispeten doğru bir tanımdı. çünkü eskiden benzinli motorlar istisnaların dışında atmosferikti. şimdi ise benzinli motorlar istisnaların dışında turbolu. zaten dizellerin en büyük narinliği de turbo şarj sisteminden kaynaklanmaktaydı aynı narinlik artık benzinli motorlar için de geçerli.

    2-dizel motor traktör gibi ses çıkarıyor.
    +artık çoğu dizel motorun traktör sesiyle alakası yok. hem daha sessizler hem de çıkan sesler daha düzgün. tabi ki benzinli sessizliğinde değil. benzinli kadar da güzel ses çıkaramıyor hala dizeller.

    3-dizel 5 lt yakıyorsa benzinli de 7 lt yakıyor. 16547895412365487455623 km'de anca çıkarırsın fiyat farkını bu yüzden benzinli al.
    +yalnız sevgili romalılar, gaz pedalının altında yumurta var gibi basarsanız, trafiksiz bir şehirde yaşarsanız, klima açmazsanız tamam kataloğun 1,5 katını yakabilirsiniz benzinli araçta. ancak biraz trafik, biraz seri hareketler, klima falan derken benzinli araç kafadan kataloğun 2 katı yakını yakar. hele turbolu veya superchargerlı benzinli motorlarda gazlamaya kalkarsanız kataloğun 3-4 katına hazır olun. dizelde ise hayvan gibi trafik, sonuna kadar açık klima, seri hareketler ile kataloğun 1,5 katını yakarsınız. dizel ile gazladığınızda ise kataloğun 2 katına ulaşırsınız anca. yani siz ekonomi düşünüyorsanız, benzinli aracınızla gaza basmaya korkarken bir dizel sahibi gazlaya gazlaya gider. o yüzden aynı hacimde dizel fiyat farkını yazıp, benzinlinin çok mantıklı olduğunu km hesabi ile açıklayanlar çok sakin bir şekilde kullanmak zorunda kalacaklarını da unutmamalılar.

    4-benzinlideki sürüş keyfi dizelde yoktur.
    +buna katılıyorum. dizelde tork 1400-3000 arasına sıkışıktır. daha üst devirlerde motor sağırlaşır. devir bandını esnek kullanamazsınız dizelde.

    5-acemi sürücüler için dizel manuel araç kullanmak zordur.
    +hayır tam tersi. acemi sürücüler için dizel manuel, benzinli manuele göre daha kolaydır. dizelde alt devirde yüksek tork olduğu için benzinliye göre daha az stop ettirirsiniz.

    bana göre türkiye cumhuriyeti'nde yaşayan(akaryakıt fiyatları malumunuz), tempolu sürmeyi seven kişiler üst gelir grubundan değilse dizel tercih etmeli. her dizel motor aşırı zevksizdir diye bir olay yok. yüksek devirde çok fazla sağırlaşmayan dizeller de oldukça keyiflidir. aynı hacimde en yüksek beygir ve en yüksek torka sahip bir dizel motor daha güçsüz bir motora göre keyifsiz olabilir.

    136bg 320 nm torka sahip bir dizel motor 116bg 270 nm torka sahip bir motordan daha keyifsiz olabilyor. (kasa ağırlığı, şanzuman farkını falan kast etmiyorum. direkt motorun karakterinden bahsediyorum). bir dizel almadan önce mutlaka gücün tamamı kısa bir devir bandına mı yığılı yoksa motor 4500 d/d'yi de iştahla çevirebiliyor mu diye kontrol edin.