hesabın var mı? giriş yap

  • milan kundera'nın varolmanın dayanılmaz hafifliği romanında yazdıkları bu acımasızlığa yeter cevaptır;

    "gerçek insan iyiliği, ancak karşısındaki güçsüz bir yaratıksa bütün saflığı ile, özgürce ortaya çıkabilir. insan soyunun gerçek ahlaki sınavı, temel sınavı, onun, merhametine bırakılmışlara davranışında gizlidir: hayvanlara. ve işte bu açıdan insan soyu temel bir yenilgi yaşamıştır, o kadar temel bir yenilgi ki, bütün öteki yenilgiler kaynağını bundan almaktadır."

  • "ulan peyami safanın yazdığı 100 sayfalık romanı 5tl ye aldım bizim muhtarın yazdığı tek sayfalık ikamet kağıdını 3 tl ye. demek kitap yazsa milyarlar istiyecek pezevenk"

  • 27 yaşında olup hala liseli gibi yaşadığım için beni germeyen durumdur.
    evden çıkarken annemden izin istiyorum bruh.

    edit: 30 oldum, durum hala aynı.
    edit2: 31 oldum, durum daha da beter.
    edit3: 32 oldum, korkuyorum beyler :(
    edit4: 33 oldum...
    edit5: 34 yaklaştı hala aynı, artık editlemeyeceğim beyler.

  • bizim şirkette iki temizlik işçisi var (ahmet ve murat diyelim). çok temiz, dürüst, çalışkan arkadaşlar.

    ahmet üç kuruş daha rızıklanmak için öğlen arasında yakındaki başka bir şirketi temizlemeye gidiyor. ahmet bir gün bir neden dolayı oraya gidememiş ve murat'a "sen git, ben bugün gidemeyeceğim" demiş. murat da kabul etmiş.

    şirkettekiler murat'ın yaptığı temizliği daha çok beğenmiş ve "bundan sonra ahmet gelmesin, hep sen gel" demişler. murat da ahmet'e "kardeş bana böyle böyle dediler, ben kabul etmedim. ne hata yaptıysan git düzelt, rızkından olma" demiş. ahmet ertesi gün öğlen arasında o şirkete tekrar gitmiş ama şirkettekiler "sen gelme murat gelsin" demişler. ahmet, murat'a bunu söylemiş, murat da "kardeş sadece senin rızan olursa giderim, aksi takdirde ekmediğinden olmanı istemem" demiş. ahmet de "tamam, ben razıyım" demiş.

    evleneceğiniz erkekte meslek aramadan önce ahmet ve murat'taki gibi "adamlık" arayın. böyle adamlar gerekirse sırtında taş taşır yine de akşam çorbanızı kaynatır.

    ek ve edit: dün entry'yi yazdıktan sonra murat'a bu konuyla ilgili "nasıl gidiyor?" diye sordum. laf açıldı. oradan aldığı paranın bir kısmını ahmet'e veriyormuş. helal alın teri önemli dostlar.

    ve debe editi: mutlu topluma giden yol karılarınızı ve kızlarınızı sevmekten geçer. özellikle kız çocuklarınızı çok sevin ve mutlu olmaları için her şeyinizi vermeye hazır olun. ola ki ahmet ve murat gibi adamlarla evlenirler...

  • keanu - ben seçilmişim morfius abi.

    morpheus - psikolojik bir şey varsa ne olacak? öyle zannediyorsun ama öyle değilse ne olacak? bir psikologa görün.

    keanu - bir john wick'in yüzü oluyorum, bir ben oluyorum. bir o oluyorum, bir ben oluyorum. ben olduğum zaman asker kıyafeti giymişim, havacı, asker kıyafeti, yüzbaşı.

    (bkz: keanu reeves'in mehdiliğini ilan etmesi)

  • asıl adı "zincirli testere" (chainsaw) olsa da türkçeye elektrikli testere olarak geçmiştir.

    john aitken ve james jeffray adlı iki iskoç doktor tarafından 1780li yıllarda doğumlarda kullanılmak üzere üretilmiştir. (oha dediğinizi duyar gibiyim...)

    ilk örnekleri şu şekildedir: görsel

    doğum sırasında nasıl kullanıyorlarmış bu aleti derseniz (bence dersiniz) açıklayalım:

    1597'de popüler hale gelen senfizyotomi adlı çağdışı kalmış cerrahi operasyon sırasında doğum kanalını genişletmek ve çocuğu mümkün olan en kısa sürede doğurtmak için pubik simfizini keserek (görsel'deki 5 numaray) pubisi ayırmak amacıyla kullanılırmış. önceleri bu iş bıçak ile yapılır ve çoğu zaman hatalı işlemlere sebep olur ve oldukça ağrılı geçermiş.

    bu iki doktorumuz bu işe bir standart getirmek ve acıyı azaltmak için elektrikli testerenin atası olan bu aleti icat etmişlerdir. sayelerinde o dönem için riskli olan sezaryen ve ölüm riski azalmıştır.

    ilk başlarda itip çekilen bir kıl testereyi andıran icat bernhard heine adlı ortopedist'in tekniği geliştirmesi ile çark ile dönen kesici bir zincir formunu almış ve bugünkü modern elektrikli testereler ile benzer çalışma şekline kavuşmuştur.

    görsel

    anestezi konusundaki gelişmeler sayesinde bu yöntemin kullanımı yaygın hale gelmiş ve 300 yıl kadar doğumlarda kullanılmaya ve tavsiye edilmeye başladı.

    hastanelerin hijyen sorunlarının aşılması ve genel anestezinin profesyonelleşmesi ile birlikte sezaryen doğum tercih edilmeye başladı ve senfizyotomi çağ dışı olarak tıp tarihindeki yerini aldı.

    1905'de bir san franciscolu bu aletlerin ağaç kesmekte de kullanabileceği fikriyle patent başvurusu yaptı ve sonrasında fikri geliştirenler sayesinde bugünkü elektrikli testerelere kadar ulaşıldı.

    kaynak: 1 - 2 - 3