ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk sinemasının temel sorunu
-
izleyici kalitesi: (bkz: arz-talep dengesi)
biz osmanlının değil yoksul köylülerin torunuyuz
-
tam hali şu şekilde:
biz osmanlı torunu değiliz, osmanlı'nın sömürdüğü yoksul köylülerin torunuyuz.
altına imzamı atarım.
bu milletteki saray sevdası anlaşılan genetik bir hastalık.
enstrümanı ile özdeşleşmiş müzisyenler
-
(bkz: buzuki orhan)
hababam sınıfı'ndaki tereyağı
-
(bkz: açmayın patates püresi)
işçiler neden kendi sgk'sını yatırmıyor
-
bir vatandaşın ülkenin vergi politikasıyla ilgili sorusu.***
cevabına gelirsek;
(bkz: altın yumurtlayan tavuğu kesmek)
insanlar kendi sgk primlerini kendileri yatırırsa halkın bilinci artar, ödediği vergilerin farkında olur. milyar dolarlara saraylar, yolsuzluklar, onun bunun makam arabaları, konutlar, lojmanlar yani oraya buraya göz göre göre gereksiz harcanan paralar sorgulanmaya başlar.
olmaz yani. hele bu iktidarda mümkünatı yok.
ve (bkz: ben vergisini ödeyen bir vatandaşım) cümlesi amerikan filmlerinden çıkıp hayatımızda ciddi bir yer eder.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: beyler elim ayağım titriyor şuan inanamazsnız
1.amını sikim ekmek almaya gittim bakkal amcaya. son 3 ekmek vardı aldım onları tam çıkacakken bizim mahhalleden bi kız girdi çok tatlı bi kız öğrenci ünide. o da ekmek var mı diye sordu. bakkal amca beni gösterdi son 3 taneyi aldı diye.
kız bana baktı sonra ve "yaa rica etsem birini verseniz dedi bizim evde hiç kalmadı" dedi. anında koşarak uzaklaştım eve zor attım kendimi.
ekmeği kaptıracaktım az kalsın lan elim ayağım titriyor piçler
iş hayatı
-
yıllar yılları kovalarken ve sen her gün aynı sandalyede dünyayı kurtardığını sanırken, pencerenin dışında dönen mevsimler... ilkbahar- yaz-sonbahar-kış.
egolarını tatmin ederken sen, çürüyen hayatlar... evet kölesin. ama modern!!
aslında duygularımın tercümanı yine bu adam.
kocca şiirinden bir kuble..
can yücel den geliyor:
sabah 9, akşam 18
sonra başka mecburiyetler
sıkışıp kaldık.
sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
bu kadar ağır olmamalı.
hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
ne saçma...
türk dizilerinin tutmama sebepleri
-
''2 kişi arasındaki bakışın 5 dk sürmesinden dolayı'' bu sebeplere eklenebilir.
doktor olduğunu her yerde belirtme ihtiyacı
-
tabii tüm bu tartışmaları yaparken tıp doktorunun 6 senede, 'herhangi bir bölümden doktorası olan adamın' ise minimum 10 senede doktor olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. tıp doktoru akademik doktordan daha alt bir ünvandır entelektüel emek ve seviye bakımından. ancak devam eder ve bilimsel çalışma yaparsa akademik doktor olabilir. yani bir akademik doktor kendini tıp doktoru olarak lanse etmeye çalışıyorsa (ki böyle bir dallamalık hiç duymadım) değerini aşağı çekiyordur. hatta bu yüzden tıp doktorunun tıp doktoruyum ya da hekimim ifadesini kullanması daha yerindedir. akademide doktor phd yapana denir.
türklere özgü memleket sorma takıntısı
-
finlandiya'ya gittiğimde ofiste ilk gün türkiye'nin hangi şehrinden olduğum sorulmuştu. sadece finler değil, almanlar ve amerikalılar da sormuştu. tipik insan merakını sadece türklere özgüymüş gibi düşünen ve bunun üzerinden milletini aşağılayan salaklara ne desem az. memleket nere diyen insan seni merak ediyordur. senle iyi veya kötü bir bağ kurma arayışındadır.
debe editi: duygularıma tercüman olmuşsunuz diye bir sürü arkadaş yazdı. hepsini buradan ricalarımı iletiyorum. eskiden osmanlı sarayındaki devşirme tipler türkleri aşağılarmış, senelerdir de ab ve abd'den fonlanan batı köpekleri yapıyor bunu. kendinize, emeğinize, ülkenize sahip çıkmanız dileğiyle.
özel bölge ağdacısı kadının gereksiz samimiyeti
-
(bkz: yanları kısalt üstü kalsın)
e. gündeş'e 2 milyon $'lık yüzükle evlenme teklifi
-
bir sevgilin de meşru işlerle uğraşsın kızım ya...
edit: arkadaşlar evet uche var. mesaj atmanıza gerek yok.