ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
google'dan çalışıp gelen hasta
-
internetin artik yayginlastigini bu alanda kabul edemeyen , o bilgileri sadece kendilerinin bilmesi gerektigini dusunen yuksek ego karsisina cikan hasta turudur. lan zaten teshis koyup ilac alacak olsa sende ne isi var, belki adam bakmis biraz onceden noluyor bana diye. belki su da olabilir mi diye soruyor doktora? sanki doktorlar her seferinde 100% dogru teshis koyuyor, ki hastanin kendini bilmesi bazi seylerden suphelenmesi doktorun da isini kolaylastirir.
korkun lan , yakinda teshisi de ameliyati da robotlar , ozel mekanizmalar yapacak. ben de beni alman teknolojisine emanet edin diye espri yapacam. ben yetisemezsem oglum soylesin diye vasiyet edecegim.
5 günlük askerin 15 kez müebbet alması
-
o sümüklüyle boy boy fotoğrafları olan adamlar da akşam televizyonlarda bu çocuğu konuşurlar.
zeytinleri kestiren güvenlikçilerin kovulması
-
kolin inşaat'ın beni zevkten dört köşe eden hareketi. zeytin ağaçlarının bulunduğu bölgede, kolin inşaat için çalışan ve zaman zaman köylülere saldıran 50 özel güvenlik görevlisi işten atılmış. güvenlik personeli "bize iş garantisi verip, köylülere saldırttılar. şimdi de işten attılar" diyor.
beter olun lan. darısı para için millete saldıran tüm köpeklerin başına...
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/27553732.asp
raul castro'nun obama'ya indir o eli demesi
-
beden dili konusunda eğitim alan ve yönlendirilen liderlerin yönettiği bir dünyada oldukça cesur bir hareket.
bu konuda daha fazla bilgi edinmek isteyenler, history channel'da yayınlanan şu belgeseli izleyebilir, beden dili ile ilgili çok ilginç ipuçları var:
https://youtu.be/vvw_qpewdxe?t
kolay gibi görünen ama çok zor olan şeyler
-
adam gibi ders çalışmak. insan sırf çalışmamak için türlü zırvalar icat edebiliyor. evet, nobel kazanmış icatların ders çalışmaktan kaytarmak için içine düşülen düşüncelerden çıktığını düşünüyorum.
flört edilen kızın mmf sana uyar mı diye sorması
-
geçti o mmf devirleri. artık biz mmf'ye borç veriyoruz. tabii bay kemal bunları bilmez.
nick bulmam lazim'in başlık parsellemesi
-
ilk defa bi ak trollun zeki bir hareket yaptigini goruyorum.
bu ite daha fazla para verin lan.
6 kasım 2008 benfica galatasaray maçı
-
dört italyan ile birlikte izlediğim maç olmuştur.
yaptığım bazı gözlemleri yazmak istiyorum.
öncelikle, italyanlar benim tuttuğum takımı sordular, fenerbahçe cevabımdan sonra :
- "ooo bene, bene, benfica sikilaççi de cimbome, mehehehe, zehehehe" gibi laflar ettiler.
dilim döndüğünce türklerin büyük kısmının yerel ligde rakibi olan takımları avrupa kupalarındaki maçlarda içten bir şekilde desteklediğini anlatmaya çalıştım ve :
- benfica sikilaççi cimbome? nooo noo... cimbome mokoko benfica. uefa copa de 2000? moroni!"
biraz alındı sanki italyan misafirlerimiz benim yaptığım yoruma. her neyse, maçı izlemeye başladık.
fark ettiğim net bir şey var, bu elemanların dördü de açıktan benfica'yı destekliyordu.
şimdi türk'ün türk'ten başka dostu yok edebiyatına girmek istemiyorum. ancak italyanlar can'ı gönülden benfica'nın galatasaray'ı yenmesini, hatta fark atmasını istiyordu. lecce'li italyanların ne işi olur portekiz'le, benfica'yla allasen? sırf türk takımına rakip diye destekliyorlardı benfica'yı. mamma li turchi güzelim, evet.
ilk yarı ortada geçti, fazla pozisyon yoktu ama mücadele ve galatasaray'ın oynama azmi takdire şayandı.
devre arasında elemanlara türk kahvesi ısmarladım, pek beğendiler, "içtiğimiz en güzel yunan kahvesiydi" dediler. "boğazınıza dursun, zıkkım olsun pezevenkler" dedim gülümseyerek. serde diplomatlık var sonuçta.
sanırım bir gün önce hacıoğlu'nda lahmacun yerken: "pizza, pizza diye dünyayı ele geçirdiğiniz yemeğin fikri aha işten bundan çalıntı, habarınız olsun eeey" demiş olmamın etkisi vardı yaptıkları bu talihsiz yorumda.
ikinci yarıya geçtik.
emre aşık ilk golü taktığında elemanlar biraz bozuldular "tesadüfiyaçço" gibi birşeyler dediler.
"yarramiyeoo tesadüfiyaçço" dedim ben de. gol geleceğim diyordu sonuçta.
güldük.
ben daha çok güldüm ama.
ardından, gerek hazırlanışıyla, gerek bitirilişiyle mükemmel bir gol olan ikinci galatasaray golü ümit karan'ın ayağından gelince ben hafif kontrolümü kaybedip alessandro'nun ensesine sağlam bir tane yerleştirmişim. "al sana tesadüfiyaçço dallameooo" diye de bağırmışım.
derken maç bitti. italyanlar sanki maçın öncesinde benfica alır, benfica deşer, benfica mokoko yapar diyen kendileri değilmiş gibi nasıl bir yalakalık yarışına girdiler anlatamam. övgüler, hamaset kokan ifadeler havada uçuşuyor.
ben ise gülümseyerek garsona "bize dört bardak soğuk su getir" diye seslendim. anlamadılar ama içtiler. afiyet olsun dedim. "sen niye içmiyorsun" diye sordular. güldüm. anlamadılar. anlamasınlar zaten.
kısacası, benim için oldukça keyifli bir maç oldu. 1999-2000 döneminden beri görmediğim kadar ne yaptığını bilen bir galatasaray vardı sahada. bakın buraya yazıyorum, şükrü saraçoğlu'nda uefa kupası finali çok büyük bir hayal değil. bu gece oynadığı futbolla galatasaray'ın üzemeyeceği takım yok.
olur da bu hayal gerçekleşirse ne yapıp edip mabedimize gidip galatasaray'ın başarısını alkışlamak üzere stattaki yerimi alacağım. umarım yanıma bir kaç tane italyan düşer. mehehehe.
not : bu entarinin yazılması esnasında hiçbir italyan zarar görmemiştir. alessandro'nun ensesi kalın merak etmeyin.
arka sokaklar (dizi)
-
hayatimi borclu oldugum dizi. trafik kazasindan sonra 6 aylik komadaydim. tum ailem perisan haldeydi. bir turlu uyanmiyordum. bir gun televizyonu acmislar arka sokaklar varmis. hemen kalkip kapatmisim. kendilerine tesekkur ediyorum...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
erdoğan "türkiye'de düşünce özgürlüğü var, emniyettesiniz" dedi. düşüncelerimizi söyledik şimdi emniyet'teyiz.