hesabın var mı? giriş yap

  • hangi temiz alın?
    ben sizde temiz alın göremiyorum.
    sizin günahlarınızın yanında şampanya abı hayat kalır. söyletme şimdi günahlarınızı, hapse atıyorsunuz sonra.

  • neoliberalizm, 1945-1970 donemi arasinda kar marjini ve gucunu kaybetmis elit siniflarin, amerikan hegemonyasi altindaki baskaldirisidir... tamamen politik bir baskaldiris olsa da kendisini chicago okulu'nun altinda saf ekonomik bir dille ifade eder... ozellestirme, devletin kuculmesi, az regulasyon, serbest piyasa, serbest finans pazari ister... kendisini ekonomi maskesi altinda gosterse de tamamen politik bir karsi devrimdir...

    abd keynesci yeniden dagitim projesi icinde 1945'ten 1960larin sonlarina kadar dunyadaki ekonomik pozisyonunu sarsintiya sokar... soguk savas doneminde yapilan askeri harcamalar, vietnam savasi, 1973 opec krizi vs. derken artik hegemonya pozisyonunu japonya'ya, almanya'ya ya da sovyetlere kaptirabilme korkusunu tasir... ve kendisinin kurdugu bretton-woods sistemini dagitir... bunun dagilmasi imf (hatta kismen dunya bankasi) gibi orgutlerinde gorevinin bitmesi anlamina gelecektir... ama abd'nin daha uzun bir projesi vardir cunku neoliberal hegemonya'yi kurmak istemektedir...

    1970lerde sili'de allende'nin cia tarafindan oldurulmesi (11 eylul 1973) ve yerine pinochet'in gecirilmesi ile ilk neoliberal denemeler baslar... amerika'da reagan hukumeti, ingiltere'de thatcher hukumeti neoliberal hegemonyanin gelismis ulkelerdeki kanadini temsil ederler... ve 1980lerde, turkiye'de dahil bircok devlette gelen askeri darbelerle neoliberal sistemlere gecis saglanir... turkiye'de 12 eylul ve ardindan gelen ozal rejimi bunun en guzel orneklerindendir... bazi ulkelerde bu sok terapisi seklini alir... devlet kucultulur, ozellestirmeler yapilir, finans ve ticaret pazarlari serbestlestirilir ki, abd hegemonya pozisyonunu yeniden kazansin... pekiiii bu ulkeler niye bu neoliberal rejimlere gecerler: (1) bazilarin secme ve pazarlik sansi yoktur, (2) neoliberal karsi devrim sadece abd'ye degil, bu devletlerdeki elit sinifa da yeniden guc vermektedir...

    bu rejimlere gecisle beraber dunya ekonomik sistemi tekrar degisir, asagidaki sonuclar olur:
    (1) imf ve dunya bankasi gibi kurumlarin islevi degisir, artik bunlar banka degildir... ulkelerin ekonomilerini yapisal uyum (structural adjustment) programlariyla degistirmektedirler...neoliberal rejimleri bir bir uygulamaktadirlar.
    (2) 1960lara kadar yavas yavas kapanmaya baslayan dunyadaki uluslararasi gelir acikligi tekrar acilmaya baslar... abd tekrar hegemo sifatini kazanir...
    (3) keynesci-devletci rejimlerde 1960lara dogru kapanmaya baslayan ulke ici gelir ucurumu tekrar acilmaya baslar...
    (4) dunya'da 1980lerden baslayaraktan bir suru kriz gorulur... krizler bulasicidir... dunya tarihginde bu kadar kriz ilk defa ard arda gorulmektedir... tabi herkese bok atilir, neoliberal rejimlere gecemiyorsunuz, siz ozellestirme yapamadiniz, sizin demokrasiniz yok, sizin sosyal kapitaliniz yok diye...
    (5) neoliberal donemde, en cok ekonomik buyume saglamis ulkeler neoliberalizmin kurallarindan (yani washington uzlasmasindan) en cok sapan devletlerdir... guney kore, malezya, japonya vs... ama bunlar basbas bagirsalarda biz neoliberal politikalari uygulamiyoruz diye bunlar dunyaya neoliberalizmin zaferi diye tanitilirlar...
    (6) neoliberal rejimler kuresellesme maskesi altinda pazarlanir...
    (7) 1990'larda hemen hemen tum pazarlar teker teker krize girince, ve stiglitz, krugman, easterly, kanbur gibi adamlar bu sistemi elestirince neoliberalizm daha insani bir maske takmistir yuzune... sivil toplumdur, demokratiklesmedir, yonetisimdir gibi kavramlarla kendisini pazarlamaya devam etmistir...
    (8) ne zamanki bu neoliberal sistem de abd'yi koseye sikistirsin, abd bu projeyi bir kenara koyabilmistir... son 4 senedir bush kuresellesmeden ve neoliberalizmden bashetmemektedir... bu yeni ama gecici rejimin adi neo-conservatizm'dir...

  • hala patlican yaz sebzesi diyenler var.
    biz de biliyoruz yaz sebzesi. ama bu sebze gecen kış 4-5 tl/kg olup bu kış 18 tl/kg bandinda ise bu enflasyondur, alim gucunun dusmesidir, bize sokuyor olmalaridir.

  • özel dikim takım elbise olmadan da bu konuda yaratıcı çözümler bulabilirsiniz. terzi elinden çıkmış bir takım görünümüne bir kaç püf noktaya dikkat edilerek ulaşabilirsiniz. işim gereği sürekli takım giydiğim için naçizane fikrimi sözlükle paylaşmak istedim.

    1) ceketin kol boyu gömlek manşetini 1cm açıkta bırakacak uzunlukta olmalı.

    2) omuzlar çok önemli. takım seçerken ceketin omuzlarınıza tam oturmasına dikkat edin.

    3) pantolon paça uzunluğu en sık hata yapılan stil hatası. paça uzunluğu bileği değil ayakkabıyı açıkta bırakmalı.

    4) son olarak ceket uzunluğu kalçanızı kapatacak uzunlukta olmalı. bir diğer ölçüt ise ceket uzunluğunun boyunuzun yere kadar olan mesafesinin yarısına kadar olması gerektiği.

    5) kravatınızın genişliği ceketin yaka genişliği ile aynı olmalı.

    6) renk açıklığı koyudan açığa doğru ceket, kravat, gömlek şeklinde sıralanmalıdır.

    7) herkesin bildiğini düşündüğüm kemer ile ayakkabının aynı renk olması gerektiğini de atlamadan ekleyeyim.

    bunlara dikkat ederseniz jilet gibi görünüme sahip olursunuz. dikkat etmezseniz mecbur kalmadıkça takım giymemenizi öneririm.

  • sokak köpeklerinden kaçarken kamyonun altında kalan mahra melin pınar, kaldırıldığı hastanede 23 gün yaşam mücadelesi vermiş, maalesef kurtarılamamıştı.

    babası dün yaptığı açıklamada kızının davasının kedi eros kadar konuşulmadığından dem vurmuş.

    "kedi eros davası gündem oldu, 23 gün acı çeken kızım bu kadar konuşulmadı."

    ilgili video

  • (yoğun bakımda gördüğüm ilk insan hemşireydi haliyle, ona hitaben)

    - hastalanırsan haber ver, ben de sana bakacağım.

    biri olaydi da ağzıma terlikle vuraydı