hesabın var mı? giriş yap

  • ilaç istediği bakandan dilenci muamelesi görünce 'ben dilenci değilim' diyen dilek özçelik için de aynı duyarı kassaydı keşke toplumumuz.

  • yıl 1998-1999 arası yer: istanbul

    okula yeni başlamışım. tam anlamıyla bir solak olduğumdan her işimi sol elle yapıyorum. kalem tutmak, çatal kullanmak vs.

    öğretmenim geldi kalem tutarken sağ elini kullan sol el şeytanın elidir falan dedi. ulan daha yeni okula başladım bi' sakin aq.

    bu mevzu böyle devam ederken olay sınıfta patlak verdi. adım şeytana çıktı. daha 1. sınıfım. ilk aylarım. kimse benimle takılmıyor, konuşmuyor. öğrenci velileri falan okula geliyor; bizim çocukta solak olur onun yanına oturtmayın falan diye.

    yaşadığım travmayı ben bile düşünemiyorum şu psikolog halimle.

    sonra ailem okula geldi baya bi' olay olmuştu. sınıfım falan değişti. işin güzel tarafı gittiğim sınıfın sınıf öğretmeni solaktı. beni aldı, yetiştirdi. bugün bir şeyler olduysam, başardıysam onun sayesinde. mekanın cennet olsun hocam.

  • bahcedeki cimlerle ugrasmak. basta guzel geliyor bahce cim falan ama sonra amigolara itelemek zorunda kaliyorsun. zamaninda kesmezsen ozellikle yaz aylarinda basa cikilamaz hal aliyor hemen. 1 hafta aksatirsan gecmis olsun. sehirlerin bahcedeki ot icin yukseklik limiti var. o yuksekligi gecerseniz 3000 dolara kadar cezalar var. bizzat uyari aldigim icin biliyorum.

    evi surekli bakimli tutmaniz gerekiyor. oyle aldim kiraya verdim saldim cayira kafasiyla basi bos birakirsaniz evi bok goturur. bir tanidigim kiracisina guvenip birakmis, en son konustugumda evdeki hamambocegi istilasiyla ugrasiyordu. bakimsiz evlere de cezalar var muhitine gore. mahallenin goruntusunu bozan evlere hemen denetim gelir.

    sehrine gore degisir bu: atlanta sehir sinirlari icerisindeki su faturalandirma sisteminde atik su ucreti kullandigin su ucretinin 3 katiydi. $20 su kullandiysam $60 atik su ucreti veriyordum. bu yuzden ogrenciyken atik su ucretini azaltmak icin aklima ne igrenclikler gelmisti de yapmadim ama simdi burada anlatmayayim ;)

    ha bir de, cogunlugunda banyo kuvetleri derin degil. japonyadaki gibi daha derin olsaydi cok guzel olurdu. ev alirsam ilk banyosuna girisecegim.

    ek:
    evden kastin mustakil ev oldugunu varsayip ona gore yazmistim fakat apartman dairelerini de kapsiyorsa, en nefret ettigim sey icinde camasir/kurutma makinesi olmayan dairelerdir benim de.

  • eylül-ekim gibi televizyonun bozulması. meğer okul açılınca çaktırmadan anten kablosunu çekermiş babam. biz izlersek ders çalışmayız diye. saf gibi inanırdık. biz yokken takıp izlermiş kafasına göre. yıllar sonra itiraf etti. ilk başta kızmıştım ama düşündüm de aslında büyük fedakarlıkmış. işçi adamın eve gelince tek lüksü televizyon izlemek o vakitler, bundan fedakarlık etmiş. alkışlar babam gelsin o vakit..

  • sebebi her ne olursa olsun, açık ve net söylüyorum her ne olursa olsun, size şiddet uygulayan erkekler.

    seneler evvel üniversite hazırlık yıllarımda, bir sınıf arkadaşıma sevgilisi olan erkek şiddet uygulamış, arkadaşım ağlıyor. olayı şans eseri, ders veren kadın hocamız görmüş:

    hoca: kızım arada sana vuran çocuk kimdi?
    arkadaş: erkek arkadaşım hocam.
    h: gel benimle, hakkında şikayetçi olalım.
    a: olmayalım hocam, aslında oyle biri değil. bir anlık sinirle yaptı.
    h: bu işin bir anlık siniri olmaz evladım. bir anlık sinirle annesini de dövüyor muymuş?
    a: ben biraz da üstüne çok gittim, beni çok sevdiği için böyle oldu.
    h: yavrum saçmalama. sevgiliyken sana vuran kişi, yarın evlendiğinde "bir anlık sinirle" seni öldürür de.
    a: hocam şöyle hocam böyle...

    h: bak herkesin ortasında söylüyorum, bu çocuktan ayrılmazsan yemin ederim seni geçirmeyeceğim. git istediğin yere şikayet et. burası sadece ingilizce hazırlık değil. ben kendimi sizi üniversiteye hazırlayan bir mentor olarak görüyorum. bu dediklerin üniversite havasını solumuş bir kadına asla yakışmaz. sebebi ne olursa olsun şiddetin bahanesi olamaz.

    sonraki 3 ay boyunca hocamız o kıza resmen terapi yaptı, fikirlerini değiştirdi ve sorunsuz ayrılmasını sağladı. gerçekten bir ingilizce öğretmeni oturdu bir dönem bununla uğraştı. belki de olası bir mutsuz evliliği ya da hatta kadın cinayetini engelledi.