hesabın var mı? giriş yap

  • "-risk aldığınızı söylüyorsunuz. bu sorulardan dolayı işinizi kaybetseydiniz, pişmanlık yaşar mıydınız?

    -hayır. 15 yıldır en kaba tabiriyle televizyoncuyum. 4.5 yıldır kamera önündeyim. tanımadığım insanlardan ‘sizi ve programınızı çok seviyoruz’ kelimelerini duymak bir armağan. ancak ben bundan çok kolay vazgeçerim. bu işte kimleri gördüm, ellerin üzerinde taşınan ve bir anda esamesi okunmayan. benim mesleğim metin yazarlığı ve televizyonculuk. onu da yapmazsam mutlaka bir iş bulurum kendime. ‘kelime oyunu’yla başlamadım hayatıma, onunla da bitirebileceğimi zannetmiyorum. o yüzden bir sıkıntım, pişmanlığım olmaz. şimdi kazandığımdan daha az para kazanırım çok sorun değil. çok az paralarla yaşadığım zamanlar da oldu."

    tanım: adam tam bir delikanlı çıktı rıza baba.

  • "çıkar telefonunu." diyen çizgili tişörtlü milli irade dayıları yok, türbanlı bacılarım yok, haftada 6 gün, günde 10+ saat çalışarak asgari ücret alan insanların bindiği kalabalık metrobüs yok.

    bu mu gerçekten istanbul?

  • sen hiç utanma benim güzel kardeşim!!!

    vatanımı bu hale getirenler, milletimi bilfiil aç ve açıkta bırakanlar o akan gözyaşının hesabını vermeden gidemezler bu diyardan.

    gerçekten üzüntü verici

    edit:

    1-bana mesajlar geliyor video ocak ayına ait diye. kusura bakmayın ben yeni gördüm videoyu. lakin bu tür mevzuların tekrar tekrar konuşulması ve ülke gündemine gelmesi taraftarıyım.

    2-sözde dogalgaz rezervleri, abdullah gül adaylığı veya büyük ihtiyaç ayasofya cami gibi yapay mevzulardansa bu ülkenin gerçek sorunları sürekli gundemde tutulmalı ve halk sürekli kedisini yöneteni sorgulamalı.

    3- (bkz: turkiye'nin 15 bin imama ihtiyacı var) yazık!!!!

  • bakınız yaşını başını almış, kariyer sahibi adamım. açtım izliyorum... zira şu an memlekette gördüğüm en normal şey pınarbeyli köyündeki durağanlık olsa gerek.

    ekonomisi, politikası, magazini, tacizi, tecavüzü, şiddeti derken memleket olarak lağım çukurundaymışçasına bir hayat yaşıyoruz.

    sanırım muhterem bir arkadaşımız biraz trollemek, biraz da köyündeki bu inovatif hareketi bizlerle paylaşmak adına hepimizi bir nebze gülmeye davet etmiş.
    kendisine saygı duyuyor ve iştirak ediyorum...

  • okumadiginiz seyler, bilmediginiz konular hakkinda bos bos yorumlar yapmayin.

    virgulden sonra bosluk tusunu kullanmayi ogrenin.

  • ilk izlenimlerim;

    ps4 için fps droplar mevcut. şehirde gezerken özellikle 30 fps altına düşüşler var biraz can sıkıcı. şehir trailer’da gösterildiği kadar kalabalık değil ve insan sayısı baya az oyunun atmosferi için kötü. sanırım oyunun akıcılığını etkiliyor diye downgrade yemiş çevre faktörlerini azaltarak. ama yine de optimizasyon sıkıntısı mevcut. update ile çözülür diye umuyorum.

    yapay zeka kötü, rpg-fps oyun yapıyorsun ama wolfestein’dan hallice vuruş hissiyatı ve düşmanların biblo gibi karşında durduğu oyun veriyorsun insanlara. (2.41’den sonra izlenebilir.) combat’ları şu an hoşuma gitmedi. düşmanlar ne bir cover alma zahmetine giriyor ne de seni zora sokacak şekilde abluka altına almaya çalışıyor. sik gibi karşında dikiliyorlar hatta o kadar boş dikiliyorlar ki karşılarında şarjör değiştirme olayını bile rahatlıkla yapıyorsun.

    araç sürüş hissiyatını çoğu kullanıcı sevmemiş, zamanla oynadığınız karakterin bu konuda yeteneğinin gelişeceğini düşünüyorum. gta ve rdr oyunlarında ki gibi.

    gelelim grafiklere ps4 için texture olayları kötü. grafikler next-gen’e göre tabii ki sınıfta kalacak ama bu nedir aga? bu oyunun tanıtımı yıllarca next-gen’e göre yapılmadı. bütün lansmanları ps4 ve xbox one için gösterime sunuldu. day 1 patch ile düzeliyor demiş bazıları ama ikisinin karşılaştırmasını yapmak lazım.

    şimdilik eyyorlamam bu kadar inceledikce güncellenecek entari.

  • raw olan versiyonunu 1 hafta denediğim beslenme şekli. hem 1 hafta boyunca deneyimlediğim hem de bu şekilde beslenme biçimini hayat felsefesi haline getirmiş insanlardan gördüğüm kadarı ile kendinizi çok enerjik hissediyorsunuz ve sinirim sorunu yaşamıyorsunuz.

    günümüzde hayvan çiftlikleri endüstriyele döndüğü için hayvansal ürünler sağlığımıza zararlı hale geldi ve bunun yanında hayvanlara acı çektiren bir sektöre dönüştü. sadece lokal sebze, meyve, tahıllar ve yemişlerle beslendiğinizde kesinlikle daha iyi hissediyorsunuz ama kendi adıma bu ağırlıkta beslenip, yanında az ama doğal çiftliklerde yetişen hayvansal ürünleri tüketmeyi daha dengeli ve uygulanabilir buluyorum.