hesabın var mı? giriş yap

  • reklam kokuyor diyenler sanirim haluk levent'i pek takip etmiyor..

    arabayla uzun yol giderken gectigi bir kasabadan bahsedince "abi bi ugrasaydin da cayimizi icseydin" diyen adamin yanina "iyi peki koy cayi, geliom" diye ugrayan adam bu..

    adam gibi adam.. insan gibi insan..

  • oha en sevdiğim atıştırmalığa ne dedi adam. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım, özelden gönderiyorum. tanım: benim tarafımdan bayılarak yenen cips çeşidi.

    edit: bu kadar dandik bir entry'yi benim en çok favlanan entry yaparsanız sizi öldürürüm. favlamayın artık.

    edit2: türk'e imkansız de sonra otur izle amk. tamam fıstıklı cheetos seviyoruz ama bu bilginin gizli kalması gerekiyordu. artık ekşi kızlarının gözünde cheetos yiyen asosyal bir nerd'üm. hayallerimi çaldınız...

  • rusyada kaldığım evde piyano vardı. sanki çalıyormuş gibi yapar mal mal oynardım. bi gün apartman sakinlerinden bi rus, sanırım üst kat olması lazım, "uygun fiyatlı kurslar var istersen git"demişti. bi daha çalmadım :-/

  • mahal yurt odası. seneyi sorma ama en baba öğrencide bile laptop yok, bi milenyum öncesi anlıycan. cd yazmak falan uu lüks ötesi.

    bilgisayar formatlanmış, film izlemek dışında sadece çok gerekli programlar yüklenecek diye karar alınmış ama nedense hiç bir yerden office cdsi bulunamamış. ödev yapmaya gelenler kafa ütüler şimdi..

    ertesi gün eleman büyük bir heyecanla elinde disket olduğu halde odaya dalar.
    "abi tak şunu".

    kesin ödev yetiştirecek, başka da bilgisayar yok ama "office yok kardeş".
    "abi sen tak".

    notepad dosyası falan herhalde diye taktım.. disket sürücü şöyle bir kasıldı. içeriğe baktım..

    hatırladıkça hala utanıyorum lan :/

    4 tane şortkat! word, excel, access, power point..

    "abi tıkla!"

    ben kitlendim, öldürsen tek kelime edemem ama eleman dürtüyor bi taraftan "abi hadi tıklasana!!" diye bağırıyor vecd ile. "wörde tıkla. bi de şu agzesi öğretsene bana".

    iyilik yapmış haspam. hafta sonu abisindeyken masaüstünde gördüğü office kısayollarını diskete kopyalamış getirmiş ve hala tıkla diyor. tıkladım ama neden çalışmadığına inanamadı. anlattım, anlamadı. ağzının üstüne vurdum, idrak yolları açılır gibi oldu ama kafasını ranzanın kenarına bir kaç kez çarptığımda gözlerinde ışığı gördüm diye hatırlıyorum. ben hava almak için dışarıya kaçarken dönüp baktım, monitörü yalıyordu en son..

    la hep mi beni buldunuz?
    (bkz: #15983755)

  • bu google ve facebook başta olmak üzere akla gelen bütün teknoloji şirketlerinin verilerinin toplamından fazla. üstelik bu veriyi 700 bin yıldan uzun tutabiliyor (dvd’ler 100 yılı bile göremiyor mesela). saklama süresi en az 2 bin yıl olarak hesaplanmış. *

    şimdi bunu yaratan tanrı, aynı zamanda 'muhammed'in evine yemeğe çağrılmadan girmeyin' der mi?

    büdüt: ateist değilim, deistim, tanrı'yı din vs göndermeyecek bir mühendis olarak hayal ediyorum.

    debe: normalde debe editi girmem lakin bugün günlerden beşiktaş, başarılar beşiktaşım.

    edit3: teşekkürler beşiktaş'ım, çok güzel bir gün. .

  • birkaç kitap yazmış bir abinizden gelen tavsiyelerdir.

    1) kurgu, roman, hikaye, öykü alanında bir kitabı yazmak için başlangıca değil finale ihtiyacınız var. yani "ben derin bir aşk romanı yazacağım" diyerek başladığınız eser yürümez. iskeleti finali belirleyip geriye doğru oluşturmanız işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.

    2) ilk kitabınızda kendi hayatınızdan bahsetmeyin. karakterleri tanıdığınız belirli kişilerle bağdaştırmayın, bu o karakterin ancak sizin bakış açınızdan şekillenmesine sebep olur.

    3) önemli uzunlukta kısımlar bitirdiğinizde bir süre ara verin. o sürede yazdığınız şeyi okumayın. oluşan körlük geçecek, hataları görecek ve ona göre değişiklikler yapacaksınız.

    4) eser son cümlesinin noktasına kadar bitmeden hiçbir yere yollamayın. bölümleri parça parça kimseye okutmayın. her zaman ilk amacınız kitabı hedeflediğiniz sürede ve sayfa sayısında bitirmenizdir.

    5) bazı insanlar karakterleri, bazıları atmosferi, bazıları hisleri, bazıları çevreyi betimlemeyi sever. bazıları ise bunların hiçbirini yapmadan cümleleri manipüle eder. tercihinizi kendi okuma tarzınıza göre yapın.

    6) kitabı uzun tutmak için gereksiz kelime kalabalığı yapmayın, mükerrer kelimelerden kaçının.

    7) yazmaya oturduğunuzda aklınıza gelen her şeyi mümkün olduğu kadar hızlı şekilde imlaya takılmadan yazıya dökün. her zaman not alma alışkanlığınız olsun, bir anda aklınıza gelen şeyi mutlaka çiziktirin. aksi halde hatırlayamazsınız.

    8) ana karakterleri dikkatli oluşturun. kitap ilerledikçe kişilik özelliklerinde isteğiniz dışında belirgin değişiklikler göze çarpmasın. sakin bir adam hep sakin, coşkulu bir kadın her olaya coşkulu ama hepsinden önemlisi herkes mümkün mertebe normal olmalıdır.

    9) ağdalı dillerden, anlaşılmaz cümlelerden ve eski türkçe'den uzak durun. bunları kullanmak için çok daha deneyimli olmanız gerektiğini unutmayın.

    10) ilk kitabınızı bitirdikten sonra bir tenekenin içine koyup cayır cayır yakın. artık bir kitap yazmayı düşünebilirsiniz.