hesabın var mı? giriş yap

  • şu an çalışmakta olduğum firmanın bekleme salonunda bir aday 1 saatten fazla süredir bekletiliyor.
    bu bekletmenin arka planı şu şekilde: görüşmeyi yapacak olan prenses tam 1 saattir kafeteryada. bekletilen kadını zaten işe almayacaklar, pozisyon doldu. bir diğer prenses sadece ilanı kapatmaya üşendiği için her gün en az 2 kişi aynı muameleyi görüyor. sonra bu iki prenses terasta birlikte çay sigara ve bomboş muhabbet.
    herkes işini insan gibi yapsa ihya olacağız bence, her zaman en kolayı sisteme sallamak.

  • yer, şanlıurfa akçakale
    savaşa dair bir inceleme için bir haftalığına bölgedeyiz. öğrencilerin etkilenme düzeylerini incelerken sınıf uygulamaları yapıyoruz. biz ona mehmet diyelim. 6. sınıf öğrencisi. uygulama esnasında fırsat bulup yanıma geliyor:

    - öğretmenim burada hayat çok tuhaftır.
    + hayrola mehmet?
    - mesela ben. bu sınıfta hem halam hem de yeğenimle okuyorum. benim için neyse de yeğenim büyük halasıyla sıra arkadaşı. nerden baksan nenesi sayılır.

  • valla ligin haline bakıyorum da, perez'in örnek göstermesi küçümsemek değil, olsa olsa iltifat olur gibime geliyor. ben olsam tamamen görmezden gelir, yok gibi davranırdım.

  • turistik olarak gitmeyi düşünüyorsanız tamı tamına 2 günde bitirebileceğiniz küçük ve keyifli bir şehir.

    gezilecek yerler sıralı tam listesini ve faydalı bilgileri aşağıda veriyorum, not alalım lütfen.

    1. havalimanından şehre ulaşmak oldukça kolay. tren ve hızlı tren seçenekleri mevcut. flytoget yazan trenler hızlı tren ve tabii ki daha pahalı. nsb trenleri ise 100 kron(50tl) ve yaklaşık 25 dakikada şehir merkezine varıyorsunuz.

    2. para birimi kron ve hesaplama yapmak için gördüğünüz kron değerini 2'ye bölerseniz yaklaşık olarak tl değerini bulabilirsiniz.

    3. şehir içinde tramvay ve metrolar ile her yere ulaşabilirsiniz. 1 day pass'ler eğer gün içerisinde 3ten daha fazla ulaşım kullanacaksanız mantıklı. trenlerde kontrol yapıyorlar, bilet almamazlık etmeyin.

    4. şehrin ana caddesi karl johans gate. burası trafiğe kapalı bir cadde. bir ucunda kraliyet sarayı diğer ucunda ise oslo ana tren istasyonu var. alışveriş vs için bu cadde tercih edilebilir.

    5. oslo ana tren istasyonunun hemen arka tarafında avrupa'nın en güzel dizayn edilmiş opera binalarından biri mevcut. aşağıdaki linkten hazır oslo'ya gitmişken bir opera ya da klasik müzik konserine katılmayı tercih edebilirsiniz.

    https://operaen.no/en/

    6. şehrin en turistik sokaklarından biri ise damstreet. instagram'da oslo ile ilgili hikaye ve foto paylaşacaksak bu sokağı buluyoruz ve küçük renkli ahşap evlerin fotolarını çekip görevimizi yerine getiriyoruz.

    7. straden caddesi/aker brygge ise şehrin modern tarafı. marina olarak da adlandırılan bu bölge şık restoran ve alışveriş merkezlerinin olduğu ve hemen başlangıcına doğru nobel barış merkezinin de bulunduğu bir yer.

    8. hepsi aynı sanatçı tarafından yapılmış yaklaşık 200den fazla heykele ev sahipliği yapan ve yemyeşil bir park olan vigeland ise en turistik yerlerden biri. buradan da instagrama oldukça fazla ekmek çıkıyor. üstelik ücretsiz, mutlaka gidilmeli görülmeli.

    9. biraz da sanatsal aktivite istiyorsak national gallery tercih edilmeli. koleksiyonunda (bkz: edward munch)'e ait ünlü (bkz: the scream) isimli tabloyu da bulunduran müze mutlaka listeye eklenmeli.

    10. hemen hemen her avrupa şehrinde olan food marketlerden elbette oslo'da da var. eğer yerel halkın arasına karışayım ve aynı anda birden fazla lezzet tadayım isterseniz mathallen oslo'daki tercih noktanız olmalı. içerisinde birçok farklı mutfağa ait lezzetler mevcut ve fiyat olarak da oslo geneline göre daha uygun fiyatlara doymak mümkün.

    11. son olarak da grünerlokka bölgesi var. şehrin daha genç, canlı ve trendi bölgesi. bir sürü mekan, restoran, kafelerle dolu canlı bir bölge. dünyanın en iyi baristalarından olan tim wendelboe'ya ait bir mekan da bu bölgedeymiş ancak deneyimleyemedik, aklınızda bulunsun derim.

    yazıyı bitirirken, oslo pahalı bir şehir mi sorusuna evet demek istiyorum. özellikle nedenini anlayamadığım bir şekilde içme suyu deli pahalı. (0,5 litre su 14 tl) atıştırmalık değil de bir restoran da ortalama bir yemek yiyeyim derseniz kişi başı yaklaşık 150-200 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor. yok burger king, mc falan yaparım derseniz onlarda da menüler ortalama 60tl civarında. ancak yazının en başında da dediğim gibi oslo tam 2 günlük bir şehir ve bu 2 günde daha az harcayarak oldukça güzel bir gezi planlamak mümkün.

  • ülkemizde normal olan durum . servet düşmanı değilim ama şu yaşıma geldim ama hala bu adaletsizliği kabullenmeyi öğrenemedim. 800 bin tl lik arabası bir insanın olsun parası varsa daha iyisini alsın ama haftada 6 gün 45 saat ağır işlerde çalışan işçisine de 700 tl yi reva görmesini eleştirmeden duramıyor bu bünye.

    edit: format ve 6 gün 45 saat olacaktı pillibebek uyarı için teşekkürler.

    (bkz: adaletin bu mu dünya)

  • son laik bükücü adıyla twitter'da bulunan tarihin en büyük aktroll lideri. yargılanacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum.

  • belediyenin yapamadığı işi, dayak yemeyi göze alarak yapan vatandaşımızın isyan cümlesi.

    benim yerel seçimlerde istanbul büyükşehir belediye başkanı adayım, bu vatandaştır.

  • manasız bir açıkoturum seyrederken aniden anırarak gülmeye başlayıp kardeşimle bana dönüp:"biz babanla imam nikahı kıymadık piçsiniz siz piç " diye katılmaya devam etmek