hesabın var mı? giriş yap

  • deri altina ilac enjekte edilerek yaglarin erimesini ve vucuttan atilmasini saglayan bolgesel incelme yontemi. kadinlarin guzelle$mek ugruna cektigi anlamsiz ve gereksiz acilara alternatif sunan, uygulama sonrasi morarma ve cokmelere yol acan yeni nesil cin i$kencesi. mazoterapi hatta.

  • müthiş tespittir.

    islamın ilk ve en büyük 4 halifesinin 3'ünü yine müslümanlar öldürmüştür.

    yani düşün, başka ülke ile savaş falan değil. islam devletinin en bilinen, en büyük ilk 4 halifesinden 3 tanesini yine kendileri öldürmüşler.

    ama bugün kalkmışlar, laikliğe laf atıyorlar.

    keşke laiklik falan olmasa da, haçlılar yeniden toplanıp, ortalığın anasını avradını sikse. rakka'ya atom bombasını gömerler. vallahi o zaman laiklik bile sizi kurtaramaz mercedes cemaatinin altın varaklı sayın kuklası.

    debe editi1: (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)

    debe editi2: (bkz: #50012306)

  • şu anda onun şehrinden kendi şehrime giden bir otobüsün 21 numaralı koltuğunda yazıyorum bunu. onu başka bir şehirde bırakıp tekrar beni kimsenin beklemediği o eve gidiyorum...virusten dolayı 3 aydır onu göremedim... geçen cuma biraz umut ve koskoca bir korku ile yanına geldim. acaba beni unutmuşmudur diye korktum... çok korktum... bu dünyadan yok olup gitmeye razıyım... yeter ki beni unutmasın... mutfakta yerde oturmuş bebeklerin o mutfak eşyaları ile oynama rituelini gerçekleştiriyordu... kızım dedim... bana baktı bir an... elindeki eşyaları düzenli ve sakin bir şekilde bıraktı elinden. ayağa kalkıp bana yürüdü ellerini uzattı. kucağıma aldım. başını omzuma koyup defalarca baba dedi... sonra bana evdeki insanları tanıtmaya başladı. anne anne, dede , teyze.... diye.. sanki ben onları tanımıyorum gibi... sonra bana odasını gösterdi oyuncaklarını. sonra otur dedi oyuncak oynayalım... bir odada 6 7 kisi otururken ben ayağa kalkınca baba otur diyor. giderim yine diye... otur... maalesef 4 gün sonra otur dese dahi oturmadan yola çıkmak zorunda kaldım... dün gece onu ben uyuttum annesinin 4 aylıkken uyuturken dinlettiği ninniyi açtım... gülümseyerek uyudu... 25. mayıs tarihinde vefat etmişti annesi.. üzerinden 1 25 mayıs daha geçti...

  • bahçeli de bu da deliriyor millet niye ayaklanmıyor diye ahahah. oradan da bi 5 yıl ekmek çıkarma hayalleri denize düştü. bu gezi'nin ekmeğini yediler bitti çünkü. ama kimsenin şeyinde değiller. ağzında dişi olmayan taban varoşların hakkını savunacak kadar kimse aptal değil artık. açlık hepsini terbiye edecek.

    benim aklıma kendi adamlarını sokaklara chpli bayraklarla çıkarıp, sonra bunları bir güzel dövüp gazlayıp, haberlerde de suni gezi 2 haberleri yapacak kadar delirecekleri geliyor. yokluk bunlara her şey yaptırır, gülmeyin :)

  • yanılmıyorsam bir ara sabri sarıoğlu * ile adı anılmıştır. bir maç sonrası sabri'ye mikrofonu uzatan muhabir, mikrofonu uzatmadan önce " sinem kobal ile birlikteliğiniz varmış ne diyorsunuz?" tarzında bir soru sormuş ve de karşılığında sabri'den şu cevabı almıştır;

    - ben o bacıyı tanımıyorum.

    tanıma zaten allah'ın sabri'si...

  • + tuvalet?
    - kumun ustunde efendim...
    + oyun?
    - bir yumak verin kafi...
    + capkinlik?
    - gecen sene kisir edildim...
    + referanslar?
    - buyrun, uc adet; her evde en sevilen varliktim...
    + en son isinden ayrilma sebebi?
    - en cok beni seviyordu ev sahipleri, digerlerine haksizlik oldugunu hissettim; bir evin tek hayvani olmak istedim...
    + tamam, bugun baslayabilirsin...
    - ben size uc gun sonra donsem... baska yerlerden de teklif var da, o bakimdan...

  • soğuk su kullanılarak kahve demleme yöntemlerinden biridir. diğeri ise (bkz: cold drip/@ridefort)dir. ikisi demleme methodu olarak tamamen farklıdır. konuyu anlatmaya, cold drip başlığına yazmış olduğum entryimden bir alıntı yaparak başlamak isterim;

    öncelikle şu sorunun cevabı aranmalı. neden soğuk su ile kahve demliyoruz? çünkü sıcak su, öğütülmüş kahve çekirdeğinin içindeki asitleri ve yağları çözüp ortaya çıkartırken, soğuk su asitlerin ve yağların çıkışına izin vermez. yani demleme sonucunda elde edilecek kahve düşük asiditeli bir kahve olur. karşımıza bir soru daha çıktı. neden düşük asiditeli kahve gerekiyor? çünkü yüksek asidite kahvenin tadını bozan bir şeydir. zaten belirli asiditeye sahip kahve soğudukça asiditesi artar ve tadı içilmez hale gelir. eğer 1-2 saat bekleyip oda sıcaklığına gelmiş bir kahve içildiyse, o yüksek asiditenin kahveye ne kadar kötü bir tat verdiği oldukça rahat anlaşılır. bu kötü tat oluşmadan kahveyi soğuk bir şekilde tüketilebilmesi için soğuk demleme yöntemleri geliştirilmiş. çok da güzel olmuş. bu ön bilgiden sonra artık bu demleme nedir, nasıl yapılır kısmına geçilebilir.

    cold brew mantık olarak french press ile demlemeye benzer. yani kullanılan method sadece steepingdir. uzun süre soğuk suyun içerisinde, kahve çekirdeklerinin demlenmesi sağlanır.

    cold brew yapmaya olanak sağlayan birçok alet vardır. toddy, filtron, oxo, bod gibi. görünümlerinden başka hiçbir farkları yok. birbirlerinin tıpa tıp aynıları. tek özellikleri işi biraz daha kolaylaştırmaları. elbette bu kolay demleme işlemi custom bir şekilde evde de yapılabilir. bu, yazının sonlarına doğru değinilecektir.

    bu basit ama etkili demleme yönteminin detaylarına bakıldığında 4 unsur sonuçta çıkacak kahveyi etkiler.

    ilki öğütme kalınlığı. kullanılması gereken kalınlık extra coarsedur. benzetmek gerekirse aşağı yukarı karabiber tanesi iriliğinde bir kalınlıktır. bu öğütme kalınlığı bir de (bkz: cowboy coffee/@ridefort) yapılırken kullanılır. sık karşılaşılan bir kalınlık olmamakla beraber çoğu öğütücü de bu kadar kalın öğütemez. bu yüzden imkanlar coarse öğütmeye el veriyorsa, demleme süresi kısaltılarak dengelenmeye çalışılmalıdır. fakat çok sağlıklı bir sonuç vermeyeceğini söylemem gerekir*.

    ikincisi kahve/su oranı. 1:8 veya 1:9 oranları en idealleri. fazla kahve tadı çok fazla bitter, azı çok fazla seyrek hale getirebiliyor.

    üçüncüsü suyun sıcaklığı. bu demleme yönteminde direkt olarak buz kullanımı çok doğru bir hareket olmayacaktır. oda sıcaklığında su kullanılıp oda içerisinde demleme işlemi gerçekleştirilebileceği gibi buz dolabına da konulabilir. buz dolabı içerisine koymanın daha iyi sonuç verdiği düşüncesindeyim.

    son olarak demleme süresi. çok farklı düşünceler olsa da* 12-24 saatin en uygun olduğunu düşünüyorum. burada karar verilmesi gereken şey sonuçta çıkacak kahvenin ne kadar konsantre olması istendiğidir.

    eğer uygun bir öğütücü var ise evde yapması çok keyifli olacaktır. işin en sıkıcı kısmı kahveyi süzme işlemi. piyasada satılan aletlerin de tek görevi süzme işlemini basitleştirmesi. french press bu konuda fazlasıyla işe yarıyor fakat onların da boyutları oldukça yetersiz. bu yüzden büyük kavanozlar kullanılması daha mantıklı. kavanozda demlenen kahveyi içime hazır hale getirmek için 2-3 aşamada süzme işlemi gerçekleştirmek gerekiyor. öncelikle bir elekten iri kahve taneleri süzülmelidir. bunun ardından bir kağıt filtre kullanılması gerekiyor. aksi takdirde içeride kalan ince taneler bekledikçe kahvenin tadını bozacaktır. kalın oluşundan kaynaklı en uygun kağıt filtre chemex filtresidir. genelde bir kere süzmek yeterli geliyor. v60 filtresi kullanılırsa 2 kere süzülmesi daha iyi sonuç verecektir.

    tat olarak cold dripten belirgin bir farkı vardır. cold brew ile çok daha konsantre ve keskin bir kahve elde ediliyor. bunun yanında oldukça da kolay içimlidir. ayrıca 2 haftaya kadar buzdolabında saklanabilir. her türlü içecekte kullanılabilir. hatta şanti sifonu yardımı ile (bkz: nitro coffee/@ridefort) bile yapılabilir. son yıllarda iyice popülerleşen cold brew, benim için yazların vazgeçilmez içeceği haline gelmiştir.

    afiyet olsun!

  • yine atatürk'ün sebep olduğu bir başka facia. mezar taşlarını okuyamaz hale geldik, yarım metrelik boyumuzla dedelerimizin mezarlarına yetişemedik on yıllar boyu!

    sonra uzun adam geldi, o uzun olunca biz de uzun sayıldık ve ayrıca adam çok müslüman dolayısıyla dünya lideri ve oyları hak ederken hırsızlık yapmasına göz yummalıyız çünkü o müslüman ve uzun ve dünyanın en lider lideri.

    tanım: orijinali yinyangyo'ya ait olan espri. ben sadece başlığı doldurdum.

  • binlerce yıldır kimsenin söylemedigi gerçek. ama ben bu oyunu bozdum tabi. neticede insan ömrü taş çatlasa 120 yıl filan. artık birileri bunu anlamali. çok basit.