ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
müşteri memnuniyetinin sıfır olduğu şirketler
-
tek geçerim (bkz: teknosa) kim bilir kaç türk vatandaşı sayelerinde tüketici hakem heyeti diye bir şeyin varlığından haberdar oldu.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"google 14 yaşında imiş..
türkiye'de olsa kesin tecavüze uğrardı..
davada da "zaten motordu, aranıyordu" indirimi sözkonusu olabilirdi..."
esnafların batmaya başlaması
-
kardeşim krizler her zaman olur. bugün bir esnaf batar, yarın bir başkası onun yerini alır. sistem bu şekilde işliyor.
ayrıca pek çok esnaf kazandığı parayla milyonluk evlerde oturup, 500 binlik arabalara biniyor. krizden çıkmak istiyorlarsa rahatlarından ödün verip gerekirse evi arabayı satacaklar. nasıl olsa işten kazanmışlardı, tekrar işe yatıracaklar. yarın kazanınca yine alırlar.
bizde olsa biz verelim ama sadece bize yetimlik var. esnafa versek biz aç kalırız.
ekleme: benim babam da esnaftı. geniş aile içinde de esnaflık yapanlar var. içlerinde batanlar var, çıkanlar var. zaten ilk paragrafta ne demişim; "bugün bir esnaf batar, yarın yerini başkası alır" garanti iş arayan memurluk kovalasın. biz ne yapalım?
devletin para dağıtmasından sıkıldık arkadaş. devlet para dağıtacaksa önce mal varlığına baksın. aynı yerde oturan aile içinde üzerine bir şey olan varsa, onlara ipotek koyup kredi versin. devlet para dağıtacak diye, her şeye sürekli zam gelmesinden, sürekli vergi konulmasından sıkıldım arkadaş. buna köprü, yol, ıvır zıvır garanti paraları da dahil.
ek: entry daha 1.5 yıllık ama sanki 10 yıllık gibi duruyor. fiyatlar öylesine değişti. milyonluk evler 5 milyondan başlıyor artık. 500 binlik araç dediğimiz fiyata artık teneke satıyorlar. eli yüzü düzgün binilecek araç 1 milyondan başlıyor. buradaki 500 binin muadili 1.5 milyondan başlıyor. kredi alabilen esnaf ihya oldu. enflasyon %170, kredi faizi maksimum %40 çünkü. aradaki farkı maliyete yansıtıp cebe attılar. kredi alamayanlar içinde durumu kötü olan olabilir. kredi alıp da durumu kötü olanların çoğu ise zaten bir gün batacakmış. çok azı iyiyken, kötü duruma düşmüştür.
yaran fıkralar
-
devlet bir gün geniş ve boş araziye geceleri göz kulak olacak, 1500 tl maaşla bir bekçi almaya karar verir.
“talimatlar olmadan bekçi nasıl iş yapacak?” bir planlama birimi kurulur ve 2000 tl maaşla iki kişi işe alınır. işleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz diye düşünülerek 2500 tl maaşla da 2 denetmen işe alınır. bir süre sonra bunların maaşları nasıl hesaplanıp ödenecek diye tartışılır. 3000 tl maaşla bir mali müşavir, bir katip bir de istatistikçi işe alınır.
bir süre sonra bunlardan kim sorumlu olacak diye düşünülür 7000 tl maaşla bir müdür 4500 tl maaşla iki müdür yardımcısı işe alınır.
çok geçmeden ülkede ekonomik kriz çıkar. masrafları kısmak için bekçi kovulur.
yoğun kar yağışında pizza isteyen insanlar
-
memlekette son zamanlarda bu olay türedi. oğlum illa günlük güneşlik günlerde mi millet sipariş verecek. sen karlı , yağmurlu vs günlerde ona göre çalışanlarına tedbirini aldır. aldıramıyorsan hizmet verme bunun hizmet alanla ne alakası var. kimse internete girip restorantlar kapalı olunca çılgınlar gibi pizza söylemeliyim diye ortalıkta tepinmiyor.
melis sezen'in ayağı
-
ayak diye açtığım fakat fırıncı küreği ile karşılaşmamı sağlayan görsel içeren başlık.
ömür gedik'in kaliko için ağlaması
-
kedimin/köpeğimin başına en ufak bir şey gelse bile yarım oluyorum o yüzden acısını anlıyorum ama kendini ağlarken çekip instagrama koymak neden?
debe editi: http://oyveotesi.org/
emlakçı jargonu
-
kot farkından dolayı: önden çatı katı diye kakalamaya çalıştığım bu daire arkadan -2. kat ediyor. müteahhit laz.
5 yılda 270 makale yazan akademisyen
-
felixis'in biraz daha kurcalamasi halinde bir kac saate kalmaz ilkokul diplomasini yirtar kendisi. güleyim mi aglayayim mi sasirdim valla.