hesabın var mı? giriş yap

  • popüler müziği sevmiyormuş rock ve alternatif müzik daha iyi diyor popçular iki cıstak açıyor meşhur oluyor cidden yetenekli müzisyenler hakettiğini alamıyor diyen kişi.. tamam iyi demişsin güzel de kızım bunlar alişanın programında mı denir lan.

  • yargıtay üyeleri çocukken kaldıkları yurtlarda/evlerde büyükleri tarafından demekki çok ellenmiş, böyle bir karar verdiklerine göre...

  • kemal kılıçdaroğlu'nun şu yaptığı sorumsuz ve dangalakça hatayı sırf akp'ye kıl olduğu için savunan, abuk subuk nedenlerle rasyonelize etmek isteyen insanlara bir sorum olacak:

    aynı şeyi -mesela- recep tayyip erdoğan'ın, herhangi bir durumda, herhangi bir koşul altında yapabileceğine inanıyor musun? şu pozisyona sence düşer miydi? bunun ihtimali var mı?

    ben söyleyeyim: yok.

    adama türkiye'yi güdüyor diye kızıyorsun, ama senin çobanın dağda yolunu kaybediyor. daha ne konuşuyorsun allahaşkına?

  • a noktasından b noktasına yürüyerek gitmek mi istiyorsun. gidemezsin kardeşim bu lanet olası şehrin her sokağında köpek çıkıyor karşına. bazen 2-3 tane bazen 10-15 tane. bilmen mümkün değil saldırgan mı değil mi.

    spor olsun diye koşmak mı istiyorsun kardeşim, yakında bir yerde parka mı gideceksin koşmak için. gidemezsin kardeşim. parklar da artık köpeklerin elinde. hepsinde bir sürüsü hayatını geçiriyor. koşsan peşinden gelecek mi ne yapacak bilemezsin.

    insanların hayatlarını kısıtlayan köpeklere artık bir çözüm bulunması gerekir.

    not: istanbul

  • pekmezli simide alışmak demektir. hatta 2 simide bir ayranı yetiştirmek. hele baharsa mevsimlerden, kızılday'dan bulvara vurup kendini soluğu meclis parkında almak. hiçbir şeyin olmadığı o parkta gelip geçeni izlemek.

    hayat boyu kullanmadığın sokak isimlerine alışmak demek ankara'da öğrenci olmak.

    + sevgilim burası neresiydi?
    - karanfil
    + peki burası?
    - burası da yüksel
    + şurayı biliyorum konurdu değil mi?
    - evet orası konur. peki dostun olduğu sokak neydi?
    + hangi dost? şaşırtmalı soru bu : )

    ezberlemeye çalışırsınız sokakların adlarını. buluşma yerleriniz kısıtlanır ankara'da. ya karanfil sokakta dost'un önünde buluşursunuz arkadaşlarınızla ya da ziya gökalp'te gima'nın önünde. her seferinde gima'nın hangi tarafı çelişkisini yaşarsınız. hoş gima falan da kalmadı ya artık.

    paranın geldiği gün sokaklara atarsınız kendinizi. kızılay'dan tunalı'ya kadar yürür, kıtır'da oturup bir kumpir yer, üstüne 2 de bira içersiniz. bazen kuğulu parkta kuğulara simit atarsınız. banklarda kuşlar üzerime pisleyecek diye korkup oturamaz, sonra oradan esat'a, oradan da kurtuluş'a eve kadar yürürsünüz.

    limon'a gidip manga, gölge'ye gidip raindog* dinlersiniz. ssk'da dolanıp çıkışta midye dolma yemek şarttır. sonra belki bir taksiyle esat. soluğu aspava'da alıp 1 dürüm döner, soslu olsun! dersiniz. yemeği yerken ayılıp, sonraki gün girilecek vizeyi hatırlar, boşver deyip kahkahalarla gülmeye devam edersiniz.

    odtü'lü değilseniz odtü şenliklerine özenirsiniz. giriş yasak diye yolun ortasında inip dolmuştan, tanımadığınız arabalara otostop çekersiniz. beytepe'de rektör kar küreme makinası almış geyiği yapar, gülersiniz. olgunlardan kitap alır, güven park'ta otobüs ararsınız. dolmuşların tek fiyat uyguladığını öğrenir ve alışmaya çalışırsınız.

    kış geldiğinde atkı kullanmaya alışırsınız ankara'da. soğuktan ciğerleriniz yanar, hatta sürekli tekrarlayacak bir hastalık kaparsınız. ellerdeki çatlaklara alışırsınız bir süre sonra. birbirini ısıtmayı öğrenir insanlar ankara'da. tek çift eldiveni paylaşır ve saçları kısa olan bereyi takar.

    ankara'da öğrenci olmak hayatta hiç unutamayacağın bir deneyim yaşamak demek. ve ne kadar geçerse geçsin, bahsi her geçtiğinde gözlerinin dolması demek...

  • ulan aynı şey istanbul'da benim başıma geldi.

    hava yağmurlu. trafikten kaçmak için ara sokaklara girdim. millet de bu biliyordur peşime takıldı, abi resmen millet arkamda kuyruk oldu. sokaklar git gide daralıyor, arkamdakilerin sorumluluğu var üzerimde ve ben kesinlikle nereye gittiğimi falan bilmiyorum. balat'ın arka tarafları.

    en sonunda yol bitti. evet, yol bitti, çıkmaz sokak. ben ne yaptım?

    arabayı park ettim. oradaki apartman benim evimmiş gibi giriş yaptım, arabalara da "la burası benim evim yanlış yaptınız siz dayı" şeklinde el işareti yaptım. isterseniz yukarı gelin çay içelim mk?

    hepsi geri geri gittiler. ben de apartmanın içinde saklandım bir 10 dakika. sonra da gerçek evime gittim.

    bu da böyle bir anımdır.

  • ilgilenenler icin calismanin makalesine suradan ulasilabilir.

    makalenin ozetinin kaba ozetini yapacak olursak;

    dunya'da yasamin ne zaman ve nerede basladigi bilinmiyor olsa da en erken yasanabilir ortamlarin bazilari denizdibindeki hidrotermal yanardag agizlari olabilir. bunlar da, en az 3770 milyon (3,370 milyar), muhtemelen 4280 milyon (4,280 milyar) yasinda, demir iceren tortul kayalarda fosillestigi varsayilan mikroorganizmalari tanimliyorlar. kayalari da kanada-quebec'teki nuvvuagittuq kemeri'ndeki deniztabani hidrotermal yanardag agzi cokeltileri olarak yorumluyorlar.
    bu yapilar mikro olcekte tupler ve iplikler halinde olusuyor. gunumuzde bulunan hidrotermal yanardag agzi cokeltilerindeki ve genc kayalardaki mikrofosillerle benzer morfolojik ozellikler ve mineral icerigi tasiyor. nuvvuagittuq kayalari karbonat ve karbonlu materyallerinde izotopik hafif karbon tasiyor. nihayetinde tum gozlemler oksitlenmis bir canli kutlesine ve bulundugu ortamda 3.770 milyar yildan daha once biyolojik aktivitenin var olduguna isaret ediyor.

    onemli not: ozet kabaca cevrilmistir. ayrintili ve en dogru bilgi icin makaleye bakiniz.

    edit: ayrintili turkce haberi icin bakiniz.

  • askerde ege ordu denetlemesinde avluda bekleşen 10.000 askerin içinde beni bulup tekmil soran tuğgenerale avazı çıktığı kadar bağırarak tekmil vermek ve sonrasında bölük komutanı tarafından tebrik edilmek.
    26 yaşında adımı soyadımı söylebildiğim için tebrik alacağım hiç aklıma gelmemişti.