ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gömleğin en üst düğmesini iliklemek
-
insanlar üzerinde hipster mı, imam hatip öğrencisi mi çelişkisi yaratan giyim tarzı.
paris'i paris diye telaffuz eden tip
-
(bkz: paris'yi yazacağına paris'i yazan tipler)
debe editi: uzun uzun yazdığım zaman değil de hep bkz. ile debeye sokuyorsunuz ya teşekkür mü edeyim teessüf mü bilemiyorum.
wi-fi kelimesini vayfay diye okuyan tip
-
http://youglish.com/search/wi-fi
yukarıdaki linkten yabancıların nasıl okuduğunu görebilirsiniz. üstelik amerikan, ingiliz ve avustralyalı aksanlarına da bakabilirsiniz. anadili olarak ingilizce kullananlardan daha iyi kaynak olmaz sanırım.
başka böyle aklınıza takılan kelime varsa da aratın buradan olsun bitsin.
8 yaşındaki çocuğun asker kurşunuyla ölmesi
-
(bkz: kaynak pkk)
konkordato
-
-alacakların belirli bir yüzdesinden vazgeçmek şartıyla gerçekleşebilir.
-konkordatoya giden şirket, borçlularına borcun tamamını değil belirli kısmını ödemeyi teklif eder.
tabi belirli oylamalar, öncesinde iyi niyet ve dürüstlük şarttır. rüzgar iyi yönde eserse, iflas ertelemesine gidilebilir. yalnız olağanüstü hallerde yasal değildir.
uzman sözlük kadrosu
-
futbol, siyaset ve din'i katmamak gereken konulardır. bu konularda uzman olmayan, sonsuz bilgiye sahip olmayan bir türk'e rastlamadım henüz.
avrupalı çocuk ve türk çocuğu arasındaki farklar
-
6-7 yaşlarinda 1 türk 1 avrupali cocukla dixit denen oyunu oynuyoruz geçen ay tatil yöresinin birinde.
turk cocuk surekli hile yapiyor, bizi kandirmak icin blöf bile yapiyor, acayip numaralar çekiyor. tamam bizde de öküzlük var çok gülüyoruz vs
avrupali cocuk bi turlu anlayamiyor hile yapilmasini. biz her turda belki o da blöf yapmiştir diye oyunu ona göre oynuyoruz ama yok. cocuk her seferide dürüstçe oynuyor oyunu ve hep düşük puan aliyor tabi.
cocuk bi turlu hileye neden gerek duyuldugunu, neden hile yapmasi gerektigini anlayamadi la. hilenin mantigi anliyor ama neden bunu yaptigimizi anlamiyor.
adam 7 yaşinda alayimizdan ahlakli ve kaliteli bi insan cikti.
mariana çukuru'nda görüntülenen balıklar
-
milletin gözlerinin olmasına takıldığı balıklar.
arkadaş insan gözünün gördüğü ışığın spectrumda ne kadar bir yer kapladığından haberiniz yok belli ki. şu görseli bi inceleyin ufkunuz genişlesin. balıkların gözü var diye sadece bizim gördüğümüz ışığı görmesini beklemek saçma. orası karanlık da sana bana karanlık. balık için orası apaydınlık bir dünya olabilir. diğer balıklardan, su altı bitkilerinden, topraktan, mikroorganizmalardan ışıyan bi dolu ışık olabilir. onun da göze ihtiyacı var sonuçta.
güne bir görgü kuralı bırak
-
çocuklarının milleti rahatsız etmesini önlemek.
dünyanın en tuhaf mahluku
-
nazim hikmet'in kimi insanlari cok iyi anlattigi bir siiri... (bkz: onlar kendilerini bilirler)
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
1947