hesabın var mı? giriş yap

  • izlediğim en güzel ve en absürd görüntülere sahip animasyon film, animasyon derken bile düşünüyorum cünkü bu tür filmlerin doğasına tamamen ters,yani karakterlerde ne alıştığımız amerikalı disney karakterlerinin sevimliliği ne de japon anime karakterlerinin hareketliliği var, diyaloglar nerdeyse yok denecek kadar az, romantik filmler neyse de bir çizgi filmde iki kişi nasil bakışarak anlaşir, bir çizgi karakterin gözlerinden nasil mutsuzluk fışkırır görmediyseniz, bu filmde görmeniz mümkün.

    konusu da enteresan, yetim torunu ve köpeği ile birlikte yaşayan yaşli madam suozonun tek isteği torununun bisiklet yarışında şampiyon olmasıdır, ama malesef torun yarışta kötü insanlarca, obezlerle dolu büyük bir şehre kaçırılır, olaylar gelişir.

    filmin en güzel yanı da her şey bir ritm üzerine kurulmuş gibi, bu yüzden diyalogun eksikliğini hissetmiyorsunuz, yani madam suozo nun sakat ayağindaki garip ayakkabısı ile her adım atışı, brunonun havlayışı, melankolik torunun pedal çevirişi bile bir ritm içersinde, buna bir de kurbağalari bile bir ritm duygusuyla yiyen belleville üçlüsünün müziği, new york göndermesi olan şehrin gürültüsü ve kötü adamların silah sesleri eklenince ortaya mükemmel bir senfoni çıkıyor. defalarca izlenebilir.

  • taze taze yazalım.

    iş yerindeki çaycı göreve yeni başlamış, 50'li yaşlarda, kafası hafif kırık, ilgili, işini iyi yapmaya çalışan bir abimiz. izin alan arkadaşımızı ertesi gün "aradınız mı? sağ salim varmış mı?" diyecek kadar hatırşinas...bu devirde böylesi biraz fazla geliyor, her sözünde dumur oluyoruz.

    fakat hiç birisi az önce, yıllardır kullanılan lavaboyu, "bu çok kirlenmiş, zor temizlenir, leke çıkmaz, değiştirelim" deyip, bile isteye kırıp yeni lavabo getirtip, eskisini de "ya allaaaaah!" nidalarıyla balkondan aşağıya atması kadar dumur edici değildi. neyse ki yanıbaşımızdaki şantiyenin bu tarafında herhangi birisi yokmuş. adam bakmadan fırlattı lavaboyu yahu!

    bütün bunların hepsini 5 dakika içinde ve müthiş sakin bir şekilde yaptı. şimdi yeni lavaboyu yerine takıyor.

    ed: biz 4. kattayız, lavabo hâlâ aşağıda eflatun film logosu gibi durmakta. çaycı abi devam ediyor, yeni lavabo gıcır...

  • tarsus'ta ikamet eden bir yazarın olay yerine gidip bilgi alması, olmadı gizli gizli içeri girmesi, vurulursa da hayatının son saniyelerinde telefondan entry girerek bizi bilgilendirmesi gerekiyor.

    bu gerçekleşirse kendisi ayrıca ilk ekşi sözlük şehidi olarak anılacaktır. birkaç yüzyıl sonra ekşi dininde aziz olarak bile kabul edilebilir. önemli bir mertebe. hatırlatmak isterim.

  • -> beşiktaş işi şansa bırakmadı..

    zaytung.

    edit: "süleyman seba sezonu beşiktaş'ı şampiyon yepacağlaaarr" diyen tayfa ne yapıyor şu an? selamlar hepsine.

    bu kadar şaibeli bir lig görmedim ben daha hayatımda, beşiktaş'a yapılan pislikleri de unutmayacağım.

  • japonlar herkese saygılıdır.
    bir afgan'a da bir mozambikli'ye de aynı hayranlık ve hürmet ile yaklaşırlar.

    zamanında bize de aynı insani duygular ile yaklaşmışlar ve bizim abartılı mehmet scholl milliyetçiliğimizin kurbanı olmuş söylemdir.

  • rehberde kayıtlı olmayan bir numaraya tek seferlik (dekont, dosya, konum dahil) mesaj göndermek isteyip de telefon rehberini numara çöplüğüne çevirmek istemeyenler için şöyle bir pratik çözüm var:

    telefondan chrome, opera gibi web tarayıcılarından herhangi birini açıp adres çubuğuna "wa.me/" yazıyoruz ve ardından sohbet etmek istediğimiz numarayı başında + olmadan ülke koduyla* birlikte yazıp git diyoruz.

    örnek: wa.me/905001234567

    yazdığımız link; tarayıcıdan, whatsapp'a yönlendirmek için izin isteyebilir. onayı verdikten birkaç saniye sonra sohbet ekranı açılacak ve bu şekilde ilgili numarayı rehbere kaydetmeden sohbet edebilirsiniz. ayrıca wa.me yerine https://api.whatsapp.com/send/?phone=905001234567 formatını da kullanmak mümkün.

    sadece metin olarak bir mesaj gönderecekseniz işi biraz daha komplike ve eğlenceli hale getirmek mümkün. yine aynı şekilde bağlantımızı oluşturuyoruz; ama bu sefer numaranın sonuna "?text="* kodunu ekliyoruz. devamında da numaraya göndereceğimiz mesajı yazıyoruz.

    örnek: wa.me/905001234567?text=merhaba, nasılsın?

    bu bağlantı, sohbet ekranındaki metin kutusunda "merhaba, nasılsın?" yazılı olacak şekilde whatsapp'a yönlendirecektir. gönder butonuna basarak mesajı gönderebilirsiniz. bu ne kadar pratiktir tartışılır. belki birçok kişiye böyle mesaj atılacaksa bağlantı üzerinden mesaj içeriğini oluşturmak daha kolay olabilir.

    masaüstü tarafında da whatsapp'ın uygulaması yüklüyse edge, chrome gibi tarayıcılar uygulamaya yönlendiriyor; ama whatsapp web, tarayıcıda açıksa bu yöntemler maalesef şu an için orada geçerli değil. ek olarak; profil fotoğrafı, son görülme gibi gizlilik ayarlarınız herkese açık değilse mesajı gönderdiğiniz kişi rehberinizde kayıtlı olmadığı için bunları göremeyecektir.

  • olay baştan sona saçmalıklar silsilesi olduğu için efes’e sövmenin bir anlamı olmadığını düşündüğüm olay.
    birinci saçmalık, putin ukrayna’ya girdi diye basket takımının suçu ne amk , hadi milli takım olsa anlarım .
    ikinci saçmalık, hadi rus takımlarını elemeye karar verdin , oynanan maçları iptal mi edelim yoksa alınan puanlar sayılsın mı gibi kritik bir kararı takımlara oylatmak nasıl bir mantık? doğal olarak her takım hesap kitap yapıp hangi karar daha çok işine gelecekse o yönde oy verir .
    üçüncü saçmalık madem rus takımlarını elediniz cska’nın oylamada ne işi var ?
    bu euroleague yönetimi tam bir fiyasko , ciddiyetsizlik akıyor .