hesabın var mı? giriş yap

  • şile'deyiz 5 arkadaş... öğrencilik yılları. kış vakti, açık mekan yok... olanlar da bizi sarmıyor. eski alışkanlık, arabada içelim diyoruz. kimse bilmiyor şile'yi. özellikle kızlar, bulduğumuz yerleri "buranın manzarası yok ki" diyerek beğenmiyor. ortalıkta, "abi bu civarda nerede içilir arabada" diye sorabileceğimiz kimse de yok. polis karakolunun önünden geçerken sağa çekiyorum arabayı... sıkılmışım ring atmaktan. nöbetçi polis ve yanında bir başka polis sohbet etmekteler. camı açıp selam veriyorum polislere.

    - memur bey iyi akşamlar.
    - iyi akşamlar.
    - ya biz yabancıyız da, bu civarda arabayı çekip içebileceğimiz bi yer var mı?
    - tabii tabii, hemen şu yokuşu çıkın. solda bir alan var. deniz manzaralı içersiniz.
    - çok teşekkürler.

    söz konusu yokuşu çıkarken arabadakiler...

    - olm manyak mısın, polise içilecek yer mi sorulur?
    - bir saattir araba kullanıyorum. ne var işte, mis gibi yardım etti adamlar.

    neyse, mekana çekilir araba... müziktir, yıldızlardır falan. geyik yapılır, biralar içilir... biraz zaman sonra ekip arabası gelir. yanımıza gelen, nöbetçi polisin yanındaki diğer polis ve arkadaşlarıdır.

    - iyi akşamlar gençler.
    - iyi akşamlar memur bey.
    - burada içmek yasak.
    - abi sen yolladın ya bizi buraya...
    - olsun, yasak.

    türk polisi eliyle koymuş gibi yakalar diye bir laf var ya... doğrudur o laf.

  • abicim bu nedir ya? her sabah kalkıp annemi ayrı babamı ayrı arıyorum dışarıya çıkmamaları için. tam ikna ediyorum birden ama'lı bir cümleyle çabalarımı boşa çıkarıyolar. camiler kahveler kapanmasa 90 yaşındaki dedem eve girmeyecek. ananeme alışverişe çıkma biz alırız, misafirliğe gitme diyorum haftaya akraba günüm var zaten yakında köye gidicem iptal edemem diyor. yemin ederim 3 yaşındaki yeğenim daha uslu bi çocuk. hiç değilse ısrar edince ses yükseltince anlıyo, lafımı ikiletmiyo. ben başkalarına bulaştırırım endişesiyle peçeteyle tuttuğum kolonyayla başka bir kolonyayı silip, ikinci kolonyayla el dezenfektanımı silip, el dezenfektanımla ellerimi temizleyip alkol zinciri oluşturup virüslere geçit vermiyorum, yaşlılar sokağa çıkıp hastalık peşinde koşuyo. korkutmak için izletmediğim video, söylemediğim yalan kalmadı. yarın ne yalan söylesem acaba diye düşünmekten yıldım. buradan yaşlılara sesleniyorum. silkinin kendinize gelin kardeşim.

  • sahibinden.com'da satılan nokia 3310'dur. adam anasından babasından, varsa evladından utanmamış, nokia 3310 için 30 bin lira fiyat çekmiş. antika diyor, koleksiyon diyor 11-12 senelik telefon için.

    (ilan yayından kaldırılmış. ekran görüntüsünü almıştım.)

    http://tinypic.com/r/30vkgsg/8

    (http://www.sahibinden.com/…s-efsane-187733558/detay)

    bu maalesef bize has durumlardan biri. "nasıl olsa satacak enayi bulurum" mantığı...

    üşenmedim, ebay'de araştırdım. orada satılan en pahalı nokia 3310 şu: http://www.ebay.com/…ell_phones&hash=item3a8670ed50

    şimdi al fiyatı 121 dolar. bizimkiyse "bunca yıl elimde tuttum. illa ki birini çarparım" diyor.

    daha dün show haber'de gördüm. çocuk 129 liraya iphone 5s söylemiş, oyuncak telefonla armut gelmiş. baba da mağdur mağdur konuşuyor "insanı meyve sebze gönderip rencide ediyorlar bir de. en çok ona bozuldum" diyor. kardeşim armutla rencide olana kadar, bin beş yüz liralık telefonu 129 liraya alabileceğini düşünerek sen zaten kendini rencide etmişsin.

    yine dün adamın biri iphone üzerinden sömürü hesabı çıkarmış, sadece fabrikada çalışan işçi üzerinden iphone üzerinden edilen karı hesaplamıştı.

    nokia 3310'a 30 bin lira isteyen adam da, 129 liraya 1500 liralık aleti alacağını sanan adam da hep aynı zihniyetin ürünü kardeşim. emeğin, ederin, değerin bir anlamı yok. çarpan çarpana. halen neyi koparırsan yanına kar kalır mantığında hayatta kalmaya çalışıyor insanlar.

    iki ay önce bir taksiye binmiştim. her zaman 29 lira tutan yol 37 lira tuttu. "kardeş bu ne?" dedim. "ney ne?" dedi. elimle de taksimetreyi gösteriyorum, sanki lavuğa atom çarpıştırıcısı uzattım da soruyorum bu ne diye.

    - fazla yazmış bu.
    - ne demek fazla yazmış. ne yazıyorsa o?
    - kardeşim, her gün geldiğim yol. her gün 29 lira yazıyor da bugün nasıl 37 lira yazdı.
    - haa. abi bu arabanın tekerlekleri büyük biliyorsun cip ya (dacia'dan bahsediyor cip diye logan mıdır ne boktur) o yüzden fazla atıyor.
    - birader teker büyük olunca daha az devir yapar, tekerin küçük olması lazım daha fazla atması için.
    - ya ben seni mi dolandırıyorum abi?
    - ne yapıyorsan yapıyorsun, fazlasını vermiyorum. başına iş alma beni inada bindirip.
    - ya tamam tamam.

    bu qnet mi ne vardı bir ara? milleti fahiş fiyatlara piramit sistemine alıyorlardı, ondan sonra da göstermelik dandik bir saat veriyorlardı yok antika, yok bilmemne diye. millet baktı ki 7 ayda milyoner olamadı, o işler öyle kolay değil, başladılar sağda solda saatleri antika diye satmaya. kendilerine söylenen yalanları millete söyleyip paralarını çıkarmaya çalıştılar. örgütlenip, hak arama da yok, nasıl çarptılarsa, öyle çarpıp, kendi belini doğrultmaya çalışıyorsun.

    aah ah.

  • http://haber.sol.org.tr/…emir-guler/iki-park-149500

    aydemir güler'in ankara'daki ikinci saldırıyı da tak'ın üstlenmesinden sonra yazdığı "iki park" başlıklı köşe yazısındaki haklı cümledir. hatırlarsınız ki bir önceki saldırıyı da tak üstlendikten sonra kck saldırıyı siyasal olarak sahiplenmiş ve ardından hdp sus pus olmuştu.

    "pkk'ye katılan sol yapılar bitmiştir. aynı şey, ikide bir dönüp “bizim dışımızda solculuk yapacak bir alan yok, sol biziz” diye tekrarlayan hdp için de geçerlidir. “hdp solu” güven park önünde bitmiştir. o gözyaşı damlalarının altından kalkamazsınız. bazı yanlışlar solun yapabileceği yanlışlar değildir. giderseniz, geri gelemezsiniz."

  • pandeminin başında 5 tane maskeyi dağıtamadınız.

    sonbaharda grip aşısını yapamadınız, insanların önüne saçma sapan prosedürler ve kriterler koydunuz.

    akşam 9'dan sabah 5'e ve hafta sonu sokağa çıkma yasakları ile salgını kontrol edebileceğinizi düşünüyorsunuz.

    kapattığınız iş yerlerine hiçbir yardım yapmıyorsunuz.

    vakaları yalan yanlış açıkladınız ve açıklamaya da devam ediyorsunuz.

    ama yaza kadar 50 milyon vatandaşımızı aşılamak istiyorsunuz.

    peki.