ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
spotify
-
dünya çapında en çok dinlenen şarkısı lean on iken, ülkemizde take me to church olarak ülkemizin dine bağlılığını bir kez daha kanıtlamış olan servis.
izmit'e pişmaniye şeklinde stadyum inşa etmek
-
mantıklı.
misal ingilizlerin de futbolu meşhur olduğu için stadyuma benzeyen stadlar yapıyorlar
1975 yılında konya stadyumu'nda çekilen fotoğraf
-
dünya'da batıya gittikçe eğitim, öğretim, görgü, medeniyet çoğalır, türkiye'de 1925'lere gittikçe.
atatürk türkiye'nin batısıdır.
hangi siyasetçiyi sevgili olarak seçerdiniz
-
neyse, koalisyon diyen çıkmadı en azından*
fake hesap açarak sevgilisini sınayan kadın
-
sırf sevgilim beni deniyor sanıp kaç tane kadını sert bir şekilde geri çevirmişliğim var. çok sonra anladım aslında hepsinin gerçek kadınlar olduğunu..
eski sevgilinin durduk yere araması
-
"neden ?"
aklımda sadece bu sorunun dönüp dolaşmasını sağlayan bir işkencedir bu...
"neden ?"
hala içimde bir yerlerde dağınık bir şekilde duran tüm o özlem, sevgi, aşk kırıntılarını kalbime gelişi güzel tekrar saçan bu telefon neden ?
işte yine o ses...tüm "hayır"’ların "evet" gibi geldiği, telefonun bir yanından girip öteki yanından çıkarak sımsıkı, ama sımsıkı sarılma isteği uyandıran o ses.
nedendir bu aramak ? herşeyi mahveden sen.. aldatan ve çekip giden sen...bir türlü sana yetemeyen “beni” tekrar aramayı düşünmen neden ?
yıllar sonra, bir kez daha, herşeye rağmen tekrar deneyelim dediğim zaman arkanı dönüp de “bu eleman kenarda dursun...şööle bi etrafa bakalım..daha iyisi var mı acaba ? ” diye başkalarıyla denemeyi isteyen sen; herşeyi ikinci kez elinin tersi ile ittikten sonra bu ağlamaklı ses neden ?
yine denedin ve yine mi olmadı ?
kimseler sevmedi mi seni ya da sen umduğun gibi sevemedin mi ?
seni sadece “sen” olduğun için seven,
gözlerinin en içine “ben” gibi bakan biri daha çıkmadı mı ?
umutsuz musun ?
ya da ;
mutsuz musun ?
artık hiçbirşey eskisi gibi olamayacak karamsarlığı içinde yorgun musun ?
eğer öyleyse ,
“ben” gibi olmuşsun.
ne üzücü ki neler hissettiğimi anlar olmuşsun.
“ne olurdu sanki yok etmeseydin herşeyi, ve ben en çok sevdiğim kadınla mutlu olsaydım” diyen ben gibi zamana mağlup olmuşsun.
gördün mü bak ne kadar zor geçen zamanı geri döndürmek..
ve o zamanla gidenleri tekrar yerine getirmek..
ne kadar zor tekrar güvenmek..
ve aslında ne kadar acı ilk fırsatta yine çekip gideceğini bilmek..
ama daha kötüsü..
belki de en kötüsü..
ne kadar yazık seni bu kadar çok sevmiş olmak ve ilk görüşte seni seçmek.
bir daha kimseyi bu kadar sevemeyeceğimi bilerek..
japonya'nın başkenti neresi
-
hepsinin ortak özelliği cevap verdikten sonra aehıhıhı!! diye gülmeleri. peki bu gülüş neyi ifade ediyor; ben malım gülüşü bu. bildiğimiz mal beyanının sloganı hatta.
fifty shades of grey
-
türk kadınları hücum etmiş sinema salonlarına. 13:45 açılış günü seansına girelim dedik, resmen kadınlar matinesi amk. tek eksiğimiz kısır..
mete gazoz'un tesla model y satın alması
-
hayır o fırsatları her çocuğa verseniz aynı başarıyı sergilemezdi. hayır abartılmıyor. hayır herkesin yapabileceği bir şey değil. mete gazoz’un bir videosunu izledim ve kendisine “hiç tatil günleriniz olmadı mı? her gün çalıştınız mı?” diye sorulduğunda “evet tatil yaptığım oldu o günlerde de çok çalışamadım 8 saat antrenman yaptım” dedi. çocuk tatil günlerinde 8 saat antrenman yapıyorsa siz bu çocuğun emeğini hafife alıp fırsatı olan herkes yapardı diyemezsiniz kimse kusura bakmasın. bütün antrenmanlarını tokyo saatine göre ayarlayıp tokyonun güne başladığı saatte uyanıp antrenmana başlayan birine abartılıyor ya diyemezsiniz. çünkü çok küçük yaşlardaki çocuğu disipline etmek çok zor ve bu arkadaş kendi kendini disipline edip çok büyük çaba sarf etmiştir. mete yolun açık olsun! her şeyin en güzelini hak ediyorsun, başarın daim olsun!