hesabın var mı? giriş yap

  • devletin en üst düzeydeki güvenlik toplantısı dinlenmiş, ses kayıtları youtube'a düşmüş, istihbarat teşkilatı ve dışişleri'nin başbakanın bilgisi dahilinde kendi toprağına, kendi askerlerine saldırı düzenleyerek komşularından biriyle savaş çıkarmak için gerekçe yaratmaya çalıştığı ortaya çıkmış, ağzımız açık bunu algılamaya çalışıyorken, yarım saat sonrasında başbakanın helyum çekmiş gibi bir sesle düzenlediği mitingi izleyip katıla katıla gülmeye başlamamız sonucunda ortaya çıkan durum. son 3,5 ayda yaşadıklarımızla iyi bile dayandık aslında. fazla hunisi olan var mıydı?

  • böylesine yolculukta kılınan namazın adı 'şov namazı'dır. farz bile denilmez.
    çok istiyorsa, oturduğu yerden kılsın da, diğer yolcuların hakkına girmesin.

    edit: biz de biliyoruz lan farz olduğunu. tee bilmem nerden van'a giderken hem öğle hem akşam namazımı kılayım demek tamamen bencilliktir.
    3 dk molaymış pehh. mescite git-gel zaten 5-6 dk tutar. bir de üstüne en az 2 rekat namaz kılacaksın. minimum 12-13 dk falan.
    ee ben de budistim, kenarda 10 dk durdurup meditasyon yapacam. var mı iznin? eminim, kafir, zındık diye basbas bağırırsın.

  • "hiçbir erkek birlikte olmak istemeyeceği bir kızla yakın arkadaş olmak istemez." tespitiyle freud amcamızın yıllar önce cevapladığı sorudur.

    aksini iddaa eden hatun kişilere de sorular hazırladım.

    "çok yakın bir arkadaşınız olan soner'le film izliyorsunuz? soner bir anlık hatayla dudaklarınıza yapıştı ve sizi öpmeye başladı. tepkiniz ne olurdu?

    cevabı biliyorum.

    - evet tokat atardınız.
    - ağzına sıçardınız.
    - doğduğuna pişman ederdiniz dimi? *

    pekii. '' bir anlık hatayla soner'in dudağına yapışan siz olursanız? soner tokatı nereye atar? ''

    konu kapanmıştır.

  • doganin insana sundugu yasam seceneklerinden biri.

    6 ay dogal tarim ile gecen surenin ardindan gelen kis mevsimi ile beraber gezginlige devam ettigim yasam seklim.

    kasim ayinin baslarinda yagmur sezonun gelmesi ile beraber tarlama binlerce agac tohumunu tohum toplari yaparak sactim. bahar aylarinda tarlama dondugumde yemeyi ve satmayi dusundugum bezelye ve bakla tohumlarini da direkt tarlama attim. boylece nisan, mayis aylarinda tarlama dondugumde doganin yardimi ile hem yiyecegim hazir olacak hem de meyve sezonu baslayana kadar satabilecegim urun elde etmis olacagim. dogal tarimin en temel ilkesi olan hicbir sey yapma tarimi ile ne su ne gubre ne de herhangi bir kimyasal vs vermeme gerek yok. hatta benim orda olmama dahi gerek yok.

    ınsanin tek yapmasi gereken topraga sacabildigi kadar tohum sacip gerisini dogaya birakmak. ardindan mutlu, huzurlu ve keyifli bir hayatin tadini cikarmaktir.

    geride biraktigimiz sezonu iyi bir gelirle kapattigimi dusunuyorum.
    ( bu konu hakkindaki yazilara ve haberlere burdan ulasabilirsiniz.
    https://seyler.eksisozluk.com/…azarindan-tavsiyeler

    (bkz: butun kariyeri bir kenara birakip koye yerlesmek)

    (bkz: ayda 140 dolar ile dunyayi gezmek))
    bu kis mevsimisini avrupanin cesitli koylerinde ve komunitelerinde gecirecegim. ınsanlara dogal tarimi ogretmem ve beraber calismamiz karsiliginda yatacak yer ve yemek ihtiyacimi karsilayacaklar. keza karavanim ile seyahet ediyor olacagim icin yatacak yer ve ulasim buyuk bir sorun teskil etmeyecek.

    gunden gune zorlasan hayat sartlari, sistem dayatmasi ve sabah 8 aksam 5 calismayi gerektirecek bir hayattan cok daha farkli ve icinde yuzlerce hatta binlerce hayatla kesisme imkani sunan bu yasam sekli beraberinde getirdigi manevi tatmin ve doganin mucizeleri karsisinda sadece arkaniza yaslanip kendinizi akip giden dogaya birakacaginiz bir gerceklik.
    bir cok insana gore hala utopya olarak degerlendirilen ve gerceklesmesine ihtimal dahi verilmeyen bu hayat cennette yasamak icin olmeyi beklemenize gerek olmadigini gosteriyor aslinda.

    kafanizi kaldirip soyle bir etrafiniza bakacak olursaniz goreceginiz sey. aci ceken, hayat boyunca mucadele etmesi gerektigini dusunen ve ordan oraya savrulan mutsuz insanlarla dolu. kisiligi dahi ait oldugu meslek gruplari ile sekillenen bir insan olmaya calismaktansa insanin ait oldugu yerde, dogada insanin kendini tanimasi icin yeterince zamani ve dogru kosullari fazlasiyla mevcut.

    hayat bir ruyadir. sadece uyuyanlar onu gercek sanir.