ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dükkana selamın aleyküm ile girmek
-
işlettiği kırtasiyeye 'selam' diye giren gence 'aleyk' diye karşılık veren rahmetli dedemi hatırlatır.
___________________i
araplaşmanın etkilemediği türkler
-
çok sevmem, tutarsız bulurum, mantıksız bulurum, hatalı bulurum, ancak konu eğer buysa, nursultan nazarbayev'dir.
"biz islamı resmi din olarak kabul ediyoruz ve bundan gurur duyuyoruz. fakat müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz. diğer müslüman devletlere ve islami yaşama biçimlerine saygımız sonsuz, fakat biz arap değiliz. biz göçebe ve türki bir halkız, araplar gibi kızlarımızı, dini, kültürel ve toplumsal baskılarla kapatıp, bunu müslüman devlet imajı olarak kullanamayız. onları çarşaflara bürüyerek eve hapsetmek bizim yolumuz değildir. tekrarlıyorum, herkese saygımız sonsuz fakat giyim kuşam insanların kendi özelindedir. biz kazağız, halkımız göçebe hayatı süresince, at üzerinde bu günlere kadar kadın-erkek ayrımı yapmadan geldi. kadınlarımız, erlerinin yanında veya ardında değil, aksine önünde yürürdü.
islam öncesi dönemlerde, kadınlarımız nasıl isterlerse öyle giyinirlerdi, ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı. bu gün ise bir sorun olması, bizim halkımız için mümkün değil. müslüman ve sünni bir halk olmamız, insanların hayatlarına karışmamız için sebep değildir."
http://www.youtube.com/watch?v=utxsupzuyjq
yaran facebook durum güncellemeleri
-
bi kere eski sevgilimin dugun fotografinin altina "kiz allah canini almasin o belindeki kirmizi kusak ne :d" yazmistim
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık : az önce minibüsteydim
arkadan bi kadın "şu parayı alırmısınız" dedi. aldım parayı cebime koydum, ne kadar iyi insanlar var bu dünyada
gülben ergen
-
ömer'i de suzan'ın elinden almıştı bu kadın zamanında. çocuk aklıyla melek'in tarafını tutardık meğer neler dönmüş.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık:
yıl 1453 ve inci sözlük başlıkları
gemiler karadan yürüyor beyler
1. çok ilginç amk
2. salak onların altında yağlı kütük var, gemiler onların üzerinde kayıyor
3. @2 ibn-i sina
4. @2 ibn-i sina nın kayıp dölü
5. @2 aynştayn
6. @5 aynştayn kim amk
ahahahahahah bu ne amk?
mortifera
-
"su kıtlığı olabileceği 1,5 yıl önceden belliydi ama allah nasip etmedi, yağmur yağmadı. biz nasıl olsa yağmur yağar diye su getirme projelerine önceden başlamadık. şanssızlık, kısmetsizlik oldu. bu yüzden kesintilere başlamak zorundayız" diyerek ankara'nin susuzluk sorunun sucunu allah'a havale eden ve bu bahaneyle kendisini temize cikaran(!) bir belediye baskanina oy vereceklere mal demis yazar.
ne terslik var ben anlamadim sahsen.
9 nisan 2019 istanbul seçimlerinin iptali talebi
-
1 zarfın içine atılan 3 pusula dan 2 tanesinin sonucunu kabul ediyorlar ama 1 tanesinin sonucunu kabul etmiyorlar. ee bu nasıl sandığa darbe?
24 kasım 2023 zara mağazası olayları
-
sonra aldıklarını giyinip en hanımefendi, en karizma benim hareketleri ile ortalıkta hava atacaklar.
insanların gerçek yüzleri rezillik.
sinem kobalt
-
arda turanyum ile tepkimeye girince çok pis şeyler olur.
mirror stage
-
bebeğin kendisini bir özne olarak tanıması için gerçek bir ayna ile karşılaşmasından mı bahsediliyor, yoksa ayna burada bir metafor olarak mı kullanılıyor bilmiyorum. eğer ki gerçek bir aynadan bahsediliyor ise, bu yaklaşımda bazı şeylerin gözden kaçırılıyor olması muhtemel. zira bir bebek, karşısında aynalaşan insanlar içinde büyüyor.
şimdi bebek bakımı sürecinde kendi hareketlerimizi gözlemliyorum da, hakikaten bir garip... bebek hapşırınca ben de refleksen "hapşu!" diyor, hıçkırınca ben de hıçkırma sesleri çıkarıyor, "evüeee" diye bağırırsa ben de kesinlikle "evüeee" diye bağırıyorum. annesi ve babası olarak, bebeğin tüm seslerini taklit ederken buluyoruz kendimizi. bir deli biz değiliz tabi, bütün ebeveynleri böyle komik şeyler yaparken görebilirsiniz. bir başka anne örneğin, kendisine uzatılan kaşığa ağzını açmayan bebeği mama yemeye ikna etmek için kendi ağzını sonuna kadar açıyor. yetişkinler bebeğin karşısında neden böyle bir taklitçilik davranışına giriyorlar? sahiden, hani bebeğin anne babayı taklit ettiği söylenir ya, bu evreden önce durum tam tersi değil mi?
bebeğin kendisini dış dünyadan ayrıştırıp fiziki sınırları belirli bir varlık olarak algılaması için gerçek bir ayna ile yüzleşmesinden evvel, ebeveynler bebeğin hareketlerini taklit ederek esasında bebeği daha soyut bir ayna ile tanıştırıyor ve kendisine onun da bir özne olduğunu hissettirmeye çalışıyorlar. bebeğin seslerini taklit ederek ses aynası kuruyor, mama yedirirken kendi ağızlarını da açarak bebeği kendisine aynalıyorlar. kaba ve çarpık olsalar da, her daim bu insan-aynalar içinde yaşayan bebek, davranışlarının etkilerini görerek zamanla gitgide daha belirli bir özne haline geliyor.
insan olmak ne garip şey anne.