hesabın var mı? giriş yap

  • dizinin her sezon arasında kendimi başka çizgi dizilerin kollarında bula bula rick and morty’yi bu kadar eşsiz kılan şeyleri farketmeye başladım.

    hani büyük aşkınız biter de yeni insanlarla görüşmeye başlayınca eski sevgiliyi bir tanesinin 3 biradan sonra çakır keyif halinde, bir tanesinin sabah mahmurluğunda, bir tanesinin hastalığında görürsünüz ya. heh ben bu aşağıdaki dizilerde rick and morty’nin bazı parçalarını görebildim.

    beklemekten sıkıldıysanız bir şans verin bence.

    archer
    imdb rating - 8,7
    dünyanın en süper ve salak özel ajanının garip garip maceraları.

    rick and morty ile ortak özellik:
    alkol
    uyuşturucu
    anlamsızlık
    kaos
    garip karakterler
    bol bol aksiyon

    futurama
    imdb rating - 8,5
    gelecekte kendini bulan bir pizza dağıtıcısının ve arkadaşlarının garip garip maceraları

    rick and morty ile ortak özellik:
    ilginç bilim kurgu öğeler
    garip karakterler
    ince gören espriler
    zaman zaman acımasız ölümler

    gravity falls
    imdb rating - 8,9
    yazın amcalarının yanına garip bir kasabaya giden ikiz kardeşlerin ve dükkan çalışanlarının garip garip maceraları

    rick and morty ile ortak özellik:
    rick’den ziyade pek çok morty’nin maceraları gibi.
    rick benzeri kötü karakterli (ama dahi olmayan) amca
    paranormal olaylar var
    yan karakterler sempatik ve akılda kalıcı.

    bojack horseman
    ımdb rating - 8,5
    eski bir sit-com ünlüsü at’ın (evet at) artık ünü geçmiş iken hayatıyla ve kendisiyle ne yapacağını çözemezken, hollywoo (evet hollywood değil çünkü ilk bölüm) ünlüleri ile garip garip maceraları

    rick and morty ile ortak özellik:
    varoluş sancısı
    hiçlik
    anlamsızlık
    alkol
    uyuşturucu
    hiçbir şeyin göründüğü gibi olmaması

  • erkeğin özüdür. olgundur. ağır başlıdır. liseli değildir.

    hayatını paylaşma, göz önünde olma ve beğenilme kaygılarından uzakta yaşar. anı yaşar. anı telefonu, kamerasıyla değil, gözleriyle doya doya zihnine kaydeder.

  • adamlar sonunda evdeki saatleri bile ayrıştırdı amk.

    ak party nin son icraatıdır.

  • var böyle bir şey. tüyler ürpertici. tekrar kavga başlatıcı.

    mesela bugün tanık olduğum bir olaydan yola çıkayım;

    banka kuyruğunda bekleyenler var diyelim ya da hastanede doktorun odasının önünde bekleyen kalabalık da olabilir. sıra oluşundan mütevellit ortam zaten azıcık gergindir. aniden bi itiş kakış; ''sıra bendeydi'' gerginliği çıkıyor. atışma başlıyor taraflar arasında. ''arkadaşım bi müsaade et'', ''önce ben geldim lan'' lafları tansiyonu yükseltiyor yavaştan. sonra taraflardan biri yumuşuyor, ''can sıkacak bi durum yok, güzel abim gel sen geç benim sırama'' diyor.. ortam yatışıyor hafiften, tam mırıl mırıl eden kalabalık susacakken tartışmanın taraflarından diğeri, asabi olan patlatıyor bombayı

    - hah işte böyle susarsın, adam ol. !!
    ya da
    - illa uyaralım mı yola gelmen için !!11
    ya da
    - ha şöyle aferim!

    ulan napıyorsun yaa :((( niye kışkırtıyosun adamı? sonra kesin büyük bir kavga çıkıyor, daha bugün gördüm. sus işte adam hazır alttan almış.
    o son anda edilen laf var ya laf! kanın beyne sıçradığı andır. arada susmak lazımdır.

  • olayın travmatik olduğu ortada ve kimse böyle bir olay yaşamak istemez. ancak haberden anladığımız kadarıyla doktor bebeğin ters geldiğini görüp erken doğumun risklerini hesaba katıp sezaryen ameliyat önermiş, aile kabul etmeyip normal doğum istemiş. normal doğum sırasında da bebek ölü doğduğu için gerekli manevralar yapılarak bebeğin kafası kesilip içeride bırakılmış ve sonra ameliyatla alınmış. çünkü bebeğin ölü olduğu anlaşıldığı anda öncelik tamamen annenin sağlığını korumaya yöneltilir.

    annenin o sırada bebeği çırpınıyor görmesi anlaşılabilir bir yanılgı olabilir. böyle riskler bütün doğumlarda malesef vardır ve bu durum otomatikman birilerini suçlu yapmaz.
    burada gördüğüm tek suçlu üç beş tık fazla almak için soruşturmalardan aklanmış olmalarına rağmen doktoru ve hastaneyi karalayan habercilerdir. öyle bir anlatmışlar ki okuyanlar lego parçası gibi kafanın löp diye yanlışlıkla kopuverdiğini düşünecek.

    bu gibi haberlerde "habercilerin" yapması gereken iki tarafı da dinleyip objektif bir şekilde bilgileri sunmaktır. etik olan yaklaşım budur.

  • servet ve esnaf düşmanıyım ne kadar zevklendim ne kaddaaarr zevklendim anlatamam size...
    edit: ne kadar çok avm tapar varmış mesaj kutum patladı...
    edit1: ironiden anlamayan nesle aşina değiliz ( bkz: bi üstteki entry )
    edit2: o avmlerin çoğunun arazisi aslında sizin depremde toplanma alanlarınız idi ( istanbul'da 15 yıl yaşadım )
    edit3: hala mesaj kutumdan küfredenler var ... ağır söverim geri bilginiz olsun ...
    edit4: sanırsın ki sözlük değil avm patronları derneğinde konuşmuşum bunları.. adamın parkı gitmiş yerine ucube bina dikilmiş; gelmiş oksijen ziyanları giden parkını toplanma alanlarını savunacağına bana küfrediyor...

  • dolar'ın 7.2 tl olmasıyla herkesin merak ettiği yöntemlerdir.

    dün twitter'da bazı hesaplar bu konuda yönlendirmeler paylaştı.

    1) çağrı hoca'nın 7 site ve 10 kişiyi anlattığı bilgisel.

    2) başar kaya'nın paylaştığı ücretsiz yazılım okulu.

    3) univerlist kurucusu murat ödemiş'in paylaştığı "dolarla nasıl para kazanırım" yazısı.

    4) levent aşkan'ın paylaştığı ihracat bülteni.

    5) alper tunga'nın paylaştığı wordpress teması satma.

    herkes gördüklerini eklerse veya bu yöntemlerle ilgili tecrübelerini paylaşırsa en azından bireysel olarak kendimizi kurtarabiliriz. malum, devletten fayda yok.

  • bunlardan bir tanesi, hayatım boyunca en unutamadığım sözler kategorisinde ilk üçe giren bir sözdür.. yaptıktan sonra pişman olduğum çok az şeyden bir tanesinin sonucudur..

    lisede aldatılmışsındır, girdiğin depresyon sonucu, bu kötü durumdan kurtulmak için senden hoşlanan random bi kızla, ona karşı hiçbir şey hissetmediğin halde birlikte olursun. sonra da tam bi şerefsiz gibi kızcağızı ortada bırakırsın.. aradan birkaç sene geçer, üniversitede hoşlandığın, hatta aşık olduğun kız, sana umut verip seninle zaman geçirir. sonra seni tek başına bırakır ve gider.. derken bir gün o lisedeki, acı çektirdiğin kızla karşılaşırsın.. "nasılsın" dersin, "çok mutluyum" der.. 1 senelik bi ilişkisi vardır, onu anlatır.. "sen nasılsın?" der; "çok kötüyüm" dersin.. seni bırakıp giden kızı ve hissettiklerini anlatırsın.. dünya üstüme üstüme geliyo dersin, çok sevmiştim.. dersin.. kız hafifçe başını sallar, acı bi tebessüm eder, cevap olarak tek bi kelime söyler ve gider;

    geçer...