ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran tatlı hayat diyalogları
-
seyahat ederken gördüğü enteresan bir hayvanı tarif eden irfan: efendim, bu öyle bir mahlukat ki, maymun desen maymun değiil, maymun değil desen maymun!
irlandalı turistin esnafı dövmesi
-
göndermeyin lan o turisti. içimizdeki irlandalı o. memleketi hizaya sokacak bir kurtarıcı adeta.
derya büyükuncu vs michael phelps
-
biri ryan lochte ile mücadele etti, diğeri nihat doğan'la.
kısıra bakmasınlar mercimek köftesini yedirmeyiz
-
yaptığı kötü kısırdan dolayı aldığı olumsuz yorumları iddialı olduğu mercimek köftesinde de duymak istemeyen ve mercimek köfteme laf yok demeye getiren bir ev hanımının beyanı.
mesajlaşmada de da ekinin ayrı yazımı
-
yazışırken değilse konuşurken mi ayıralım?
tanım; olması gerekendir.
james rodriguez'in kolundaki dev yaratık
-
iki maçtır sıçrayan brezilya'ya sıradaki maçta almanya'nın koyacağını müjdeleyen çekirgedir
ramazan ayında yemekli içmekli entry girilemesin
-
(bkz: sen oruç tutma lan ayı)
bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi
-
hollandalıları bugün oldukları millet yapan birçok etmen var. bunlardan en önemlisi de 17.yy'da avrupa çapında tanınmaya başlanan güvenilir finans sistemleridir.
kurdukları "voc", "wic" gibi şirketlerin hisselerini satmış, büyük finansörlerden krediler çekmiş, elde ettikleri gelirlerle gemiler inşa etmiş, bunlarla da güneydoğu asya'ya, kuzey amerika'ya seyahatler gerçekleştirmişlerdir. buralarda yer yer ticaret, yer yer de sömürgeci faaliyetlerde bulunmuşlar, yeni ticaret yolları geliştirmiş veya var olanları perçinlemişlerdir. bu sebeptendir ki rotterdam hala daha dünya'nın en önemli limanlarından ve aktarma merkezlerinden biridir. (hatta hollandalıların bu "aktarma merkezi olma" sıfat ve tecrübeleri, havacılık devrimleri gerçekleşip de havayolu yolcu taşımacılığı ortaya çıktığında kendilerini bu alanda da güvenilir kılmış, bugün schiphol havalimanı'nı dünya'nın en büyük aktarma merkezlerinden biri yapmıştır. yani çok büyük havalimanları yapmadan önce bu havalimanlarının neden yapıldığının altını uluslararası arenada iyi doldurmak gerekir. neyse efendim, konuya dönelim.)
bu şirketlerden biri olan wic (dutch west indies company) atlantik'te yağmaladığı birçok yerden biri olan hudson nehri'ndeki ticaretini kolaylaştırmak için bir ada satın aldı ve buraya "new amsterdam" adında bir koloni kurdu. fakat bu bölgeden çıkar sağlamak isteyen ingilizler ve yerini yurdunu koruma telaşındaki kızılderililerle mücadele etmek zorunda kaldı. "wic" bu mücadeleler sırasında koloninin güvenliğini sağlamak için ingilizler ve kızılderililerle aralarına bir "duvar" inşa etti. eskiden o duvarın bulunduğu yerden, bugün dünyanın en ünlü caddelerinden biri geçer: wall street.*
takvimler 1664'ü gösterdiğinde ise bölgedeki ingiliz ve flemenk delegeler, bugünün manhattan'ına tekabül eden new amsterdam'ı ingilizlerin alması; karşılığında da ingilizlerin bugünkü surinam'ı ve değerli spice adaları üstünde büyük bir kontrol kabiliyeti kazandıracak run adaları'nı hollandalılara terk etmeleri konusunda anlaştılar*. daha sonra ingilizler bu bölgenin adını new york olarak değiştirdi.
anlattığımız şeyleri işe yarar bir kıvama sokalım; hollandalılar bundan sonra ne yaptılar?
güneydoğu asya'dan, atlantik kıyılarından birçok bölgeyi sömürdüler; kurdukları şirketler silahlı kuruluşlardı, bunlarla birçok ölüme neden oldular; gittikleri yerlerde köprüler, demiryolu ağları, tren garları, limanlar, hastaneler, okullar inşa ettiler. en nihayetinde "kazandıkları" zenginliklerle ülkelerine dönüp hisse sahiplerine söz verdikleri ödemelerini yaptılar, kredi aldıkları kuruluşlara borçlarını zamanında ve eksiksiz ödediler. ayrıca bağımsız hukuk sistemleri, şahsi mülkiyeti güvence altına aldı, alacağını tahsil edemeyen yatırımcılar için hukuk organlarını devreye soktu. bu adımların her biri hollandalıların finansal sistemini güvenilir kıldı. bir hollandalıya borç veren bir avrupalı, parasının yanmayacağından emin olabildi, bu da her defasında parasını hollanda'ya yatırmasını sağladı. yatırımlar "bireyi ve bireysel mülkiyeti korumayı garantilemeyen diktatörlüklerden uzaklaşırken, hukukun üstünlüğünü el üstünde tutan topraklara kayıyordu."
finansal sistemlere güven, bugün de bundan çok farklı değildir. bugün de parası olan bir insan parasını hukuk sistemine güvendiği ülkelere yatırır. hukuk sistemlerine güvenin tesisi ve rekabeti eşit kılan kurumlar, sağlam bir ekonominin yapıtaşlarıdır.
kaynakça ve ileri okuma
1 - harari, yuval noah, "hayvanlardan tanrılara: sapiens", kolektif kitap, 51. baskı, sf: 317-320
2 - wikipedia.com.en/new-amsterdam
edit: gallifreyfallsnomore'un katkılarıyla 2. madde eklendi.
ekşi sözlük yazarlarının ırkları
-
baba tarafından semender göçmeniyim. annemgil de soğangillerden baharatlı bir bitkidir.
reaksiyon
-
iki üç kez farklı bölümlerine denk geldim, beş dakikalığına izledim, bana mı hep denk geldi bilmiyorum ama, diyaloglar şunlardan ibaretti:
-devlet söz konusuysa, abisini bile tanımaz.
-o zaman bizi de tanımaz?
-devlet söz konusuysa, tanımasın zaten.
-devletin menfaatleri uyarınca...
-devlet.
-devlet?
-devlet tabi ya.
-devletimisss.
-devlet demiş miydim?