hesabın var mı? giriş yap

  • bu başlığı yıllar önce açan fanatik dune sevdalısı arkadaşımın, sözlük yöneticisinin nişanlısının kaprisini protesto etmesi nedeni ile uçurulmuş olması ne üzücü!

  • pahalı diye bu marketleri boykot edip daha pahalı olan bakkallardan alışveriş yapalim diyorlar.
    güzel kafaymış, güle güle kullansınlar.

  • bakkaldan raid alınır. eve dönerken farkedilir ki tarihi geçmiş. yarı yolda dönülür;
    - mevlüt abi tarihi geçik bunun yav!
    + (önce alır bakar, 3-5 milisaniye düşünüp) tamam işte daha da zehirli şimdi. hepsi takla atcek ipnelerin.

  • lisedeyken, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen, okul hatıralarında her daim adı geçen, kankam diye seslendiğim, öğretmenden bile beraber tokat yediğimiz, sıra arkadaşım, can yoldaşım, dost bildiğim, sinan isminde bir arkadaşım vardı. liseden mezun olduğumuz yıl trafik kazasında kaybettik kendisini. çok acı bir ölüm yaşadık. cenaze evinde annesinin ve babasının bana, kendi oğullarıymışım gibi sarılışını asla unutamam.

    sinan bir ara hırka almıştı kendisine. üst kısmı açık gri, alt kısmı ise koyu gri olan, bu iki gri geçişin arasında ise üç tane beyaz çizgi vardı. çakma adidas hırkalı diye dalga geçerdim hep.

    bugün sinanın babası dükkanın önünden geçti. 20 yıl sonra ilk kez gördüm. tanımadı beni. ağzı hareket halindeydi. sanırım dua ediyordu içinden. ve üzeride sol kolunun bir kısmı delinmiş olan rahmetli sinan’ın hırkası. kahroldum. babasının hala acı çektiğini düşündükçe ve kendi oğlum aklıma geldikçe iyice kahroldum.

    limited edition : debe listesine 50.sıradan girmişiz. ilginiz için teşekkürler.

  • eski dizilerle alakalı olarak "pandemi döneminde neler yaparlardı?" geyiklerinde aklıma direkt george costanza geliyor. muhtemelen aşı yaptırıp yaptırmakta kararsız kalır fakat ücretsiz olduğunu duyunca ertesi gün aşı olmaya giderdi. yolda bir dergi veya gazete haberi görür, bir barda aşı olanlara ücretsiz bir bira verildiğini okur ve oraya gitmeye karar verirdi. kramer ile karşılaşınca ''bir bira veren varsa başka şeyler veren de vardır onları da araştır'' cümlesiyle birlikte gözleri açılır ve ''sen bir dahisin'' diyerek ülke genelindeki diğer fırsatları araştırmaya başlardı. seinfeld'in evine aşı olanlara bir şeyler veren mekanların işaretlenmiş haritası, beş valiz, iki sırt çantası, bir bel çantası, üç kutu maske ve yirmi litre dezenfektan ile birlikte girip ''enayiliğin alemi yok jerry, bu fırsatları değerlendirmemiz gerekir'' diye açıklama yapar ve yolculuğa ikna ederdi. bu arada bazı mekanlar iki doz olanlara ikram yaptıklarını söyleyince aşı merkezine gidip hemen ikinci dozu olmak istediğini söyleyip kavga çıkarma ihtimali de çok yüksekti.

    jerry ve elaine'i kestirebiliyorum ama kramer konusunda olasılıklar sonsuzluğa doğru süzülüyor. kimyager bir arkadaşı tarafından ev ortamında üretilmiş ve koruma oranı %1800 olan bir aşıyı olma ihtimali de vardı, yanlışlıkla 28 doz aşı olma ihtimali de.

  • bendenizdir. sürpriz biçimde o gün buluştuk, 12,5 sene önceydi cebimde çok az para olduğunu aklıma getiremeyecek kadar heyecanlanmıştım. hesabı buluştuğum o kıza ödettim. üstelik 20. yaş günümdü. yaş bir durumdu. 20 ekimde, 20. yaş günümde aşık olduğum kızla ilk defa buluştuğumda hesabı ona ödettim.
    fena mı oldu? evlendik, hesabımız ayrı gitmedi. bir hafta sonra da bir çocuk katılacak bize. iyi ki ona ödetmişim o hesabı.
    sonra nasıl ikinci randevu için bu defa benden diye bahane yaratırdım...

  • yaklaşık 7-8 yıldır hayatımın bir parçası olan, kendi kendime ara sıra tedavi etmeye çalıştığım problem. efendim ben elime tsıradan bir tırnak makasını alıp makas dışında işlev gören aparatlarından birini alıp tırnağın etin içindeki batık olduğu bölgeye doğru kazı çalışması yapıp içerdeki tırnağı genellikle yarım saat kadar süren çalışmalar sonucunda içerden çıkarığ kesiyorum. tabi bunu yapmadan önce iltihaptan şişmiş olan bölümü iyice sıkarak iltihabın dışarı çıkmasını sağlıyorum.

    bu yöntem aşağı yukarı 1 ay idare ediyor parmağı. sonra yine aynı tarife. yine de rezil bir durum. merdiven çıkarken falan ayağınızı çarptığınızda "yandım anam" nidalarıyla yere atarken buluyorsunuz.

    (bkz: kahrolsun tırnak batması)

  • alacakaranlık serisi bunun en belirgin örneklerinden biridir.

    filmlerin tamamı vakit ve para kaybı ancak seri için öyle isimler öyle şarkılar yaptı ki, en alakası olmayanlar bile dinleyecek parçalar bulabilir. seriyi unutun, sosyal medyada gördüğünüz caps'leri unutun. filmlerden bağımsız olarak sadece müziğe bakın. şu bir gerçek: twilight serinin tek iyi yanı müzikleriydi.

    ilk filmin soundtrack'i orijinal ve derleme şarkılardan oluşuyor. sonraki filmlerde ise birkaç istisna dışında tamamen orijinal şarkılardan oluşan sountrack'ler yapıldı. muse'un i belong to you gibi orijinal olmayan şarkılar için de özel remix'ler istendi. toplamda beş soundtrack albümü için hem piyasanın en büyük isimleriyle hem adı duyulmamış küçük indie gruplarıyla çalışarak çok değişik albümler ortaya koydular.

    tüm soundtrack ve score'ların bana göre en iyi 20 şarkısı:

    1) christina perri - a thousand years

    dördüncü film the twilight saga breaking dawn part 1 için yazılan bu şarkı hem 2010'lu yıllarda yapılan en iyi şarkılardan biri hem birçok kişinin düğününün ilk dans parçası.

    2) muse - neutron star collision (love is forever)

    ilk iki film için muse şarkıları kullanan ekip üçüncü film eclipse'e sıra gelince zaten yayınlanmış bir şarkıyı kullanmak yerine muse'dan şarkı istedi. matthew bellamy de oturup bu şarkıyı yazdı ki film için yapılan en iyi şarkılardan biridir, ayrıca kişisel favorim.

    3) the dead weather - rolling in on a burning tire

    bir başka eclipse soundtrack harikası olan bu şarkı jack white imzası taşıyor. sonrasında daha alternative versiyonu yayınlansa da orijinal havayı veremedi.

    4) bruno mars - it will rain

    bir soundtrack şarkısı olmaktan öte çok büyük bir hite dönüşen it will rain, özünde bruno mars'ın the twilight saga breaking dawn part 1 için yaptığı bir şarkı. farkında olmadan sadece kariyerinin değil, 2010'lu yılların da en iyi şarkılarından birini yayınladı.

    5) the black ghosts - full moon

    ilk film twilight'ın soundtrack'indeki bu şarkı o güne kadar adı duyulmamış bir grubu tüm dünya çapında tanınmasını sağladı. ilk filmin en sağlam şarkılarından biridir.

    6) perry farrell - go all the way (into the twilight)

    ilk filmin soundtrack'in yer alan bir şarkıydı ama filmde göze çarpmadığı için arka planda kaldı. oysa seri için yapılmış en çarpıcı şarkılardan biri.

    7) carter burwell - bella's lullaby

    iyi şarkılar sadece filmlerin soundtrack albümlerinden çıkmadı, score'larında da çok iyi enstrümantal parçalar vardı. ilk filmden sonra popüler olan bu şarkı burwell'ın en meşhur çalışmalarından biridir.

    8) alexandre desplat - new moon (the meadow)

    seri boyunca sadece ünlü şarkıcılarla değil, çok büyük bestecilerle de çalıştılar. ilk filmde carter burwell çok iyi iş çıkarırken ikinci filmde alexander desplat harikalar yarattı. üçüncü filme ise howard shore ağırlığını koydu. ikinci film için yapılan bu şarkı desplat'ın seri için yaptığı en iyi şarkı olabilir.

    9) thom yorke - hearing damage

    ikinci film için yapılan ve altyapısıyla öne çıkan şarkı soundtrack albümün en iyi parçalarında biri muhtemelen.

    10) unkle - with you in my head (feat. the black angels)

    eclipse için yapılan onca iyi şarkı varken bu parça arka planda kaldı. filmde de öne çıkmamasının pek faydası olmadı ama seri için yapılan en özgün işlerden biri.

    11) bon iver & st. vincent - rosyln

    alternative müziğin iki güçlü ismini buluşturan rosyln, new moon'da çok öne çıkmadı ama filmi anlatan en iyi şarkıydı.

    12) green day - the forgotten

    muse'dan sonra green day'e de orijinal şarkı yaptırmayı başardılar. son film the twilight saga part 2 için kullanılan şarkı soundtrack'ten yayınlanan ilk single'dır aynı zamanda.

    13) anya marina - satellite heart

    ilk filmde olduğu gibi ikinci filmde de tanınmamış isimlerden şarkı almaya devam ettiler. tuhaf bir şekilde filmi en iyi anlatan şarkılar bu isimlerden çıktı ki satellite heart bunlardan biridir.

    14) blue foundation - eyes on fire

    ilk filmi izleyen birçok kişi bu şarkının girişini hatırlar ama muhtemelen tamamını dinlememiştir. oysa bir bütün olarak güzel bir parça.

    15) howard shore - jacob's theme

    üçüncü filmin score albümünden enstrümantal bir parça olan bu şarkı ilk ikisi gibi albümün en iyilerinden.

    16) paramore - decode

    ilk film için yapılan bu şarkı seri için yayınlanan ilk single olma özelliğine sahip. ilginçtir, single olarak bu şarkıyı seçtiler ama geri kalan albümde çok daha güçlü şarkılar vardı.

    17) sleeping at last - turning page

    dördüncü filmin soundrack'inin çok arka planında kalmış bu şarkı serinin genel olarak izlediği alternative rock/indie pop çizgisinden de farklı bir sound sunuyor.

    18) christina perri ft. steve kazee - a thousand years part 2

    şarkının orijinal versiyonu benimsendiği için christina perri'nin son filme yaptığı bu düet pek öne çıkmadı ama bu versiyonu da iyi.

    19) st. vincent - the antidote

    alacakaranlık serisi için iki şarkı veren st. vincent, ilk parçasında ne kadar sakin ve durgun ise burada da o kadar hareketli ve inişli çıkışlı. son film the twilight saga part 2 soundtrack'in öne çıkan parçalarından biri.

    20) death cab for cutie - meet me on the equinox

    yeniay'ın soundtrack'inden yayınlanan ilk şarkı olmasına rağmen ilk filmin şarkıları yanında sönük kaldığı için çok ilgi görmedi bu şarkı ama yeniay soundtrack'indeki iyi şarkılardan biri.

    bonus: aqualung & lucy schwartz - cold

    dördüncü film için yapılmış bu şarkı normalde daha yüksek sıralarda olabilirdi ama dördüncü filmin soundtrak'i o kadar iyi ki ilk beşe girmiyor.

    bonus: robert pattinson - never think

    pattinson'ın yazıp söylediği bu şarkı serinin ilk filminin soundtrack'inde yer alıyor. çıktığı dönem fanlar tarafından sıkça gündeme getirilmesine rağmen zaman içinde unutuldu ancak pattinson soraki projelerinde soundtrack'lerde yer almaya devam etti. twilight için yaptığı diğer şarkı let me sign için.

    bonus: i belong to you (new moon remix)

    esasen muse'un the resistance albümünde yer alan ama film için remix'i yapılan ve ikinci film için kullanılan bu şarkı özünde oldukça iyi ama orijinal olarak filme ait olmadığı için listeye dahil etmedim. buna rağmen remix versiyonu albüm versiyonundan daha iyi olduğu için de bahsetmeden geçmek istemedim. bilindiği üzere muse'un bu seri için kullanılan bir diğer şarkısı supermassive black hole.

    albümler parça parça olarak spotify'da yer alsa da küçük indie gruplarından ötürü tamamı bulunmuyor ancak youtube üzerinden dinlemek mümkün. bunlar benim dikkatimi çeken şarkılar. eminim gözümden kaçanlar da vardır.

    twilight soundtrack

    new moon soundtrack

    eclipse soundtrack

    breaking dawn part 1 soundtrack

    breaking dawn part 2 soundtrack

  • içinde sıcacık, ısınmış ve aynı zamanda coolluk kasan evlatlar barındıran dönemdir.
    şahsen bu kombinle lisede fırtına gibi estiğim dönemleri hatırlıyorum. açık mavi okul gömleğinin içine giyilen lacivert boğazlı badi, gri etek, lacivert çorap. gömleğin kolları özenle kıvrılıp, badinin kolları açığa çıkartılırdı. bu kombine rağmen öğrenciye benzerdik biz. şimdikiler gibi apaçi kılıklı durmazdık. (bkz: yaşlanma belirtileri) .