hesabın var mı? giriş yap

  • yurdum garip memleketinde övülüp övülüp bitirilemeyen etçi.

    arjantin'de deniz kenarında açık büfe restorantta 30 tl'ye evet yanlış değil 30 tl'ye buradaki etlerin daha lezzzetlilerini açık büfe yani sınırsız yiyebilirsiniz.

    uçak biletini 6 ay önceden al buenos aires'e. 1 hafta kal. her gün sıçana kadar et ye.

    1 hafta hergün nusrette et yemekten 4 kat ucuza gelir.
    üstüne buenos aires gezisi ve tango gecesi.

    düşünün bunu. vize de yok hem.

    edit: http://www.eksiduyuru.com/…k-isteyenlerin-dikkatine

  • eskiden arabistan'da yururlukte olan allah bir kari dort olayi kizlarin cok tuhafina gitmistir..

    - siz muslumanlarin simdi 4 tane mi karisi oluyo?
    - evet.. ne guzel di mi..
    - olur mu oyle sey ya.. nasil yani simdi sen benimle evleniyosun, sonra bir baskasiyla.. sonra bi daha.. sonra bi daha
    - yok uc alana bir bedava veriyolar.. ucuza geliyo..
    - ay siz kadinlari satiyo musunuz bi de?
    - valla mesela sen en az uc inek edersin..
    - aa.. sacmalama ya.. oyle sey mi olur.. ne kadar sacmalik, bidi bidi vidi vidi..
    - yok vazgectim, en fazla iki inek edersin..
    - o niye?
    - cok konusuyosun..

  • bir yemek öğünü değil de daha çok "espresso içmeden önce bir şeyler atıştıralım" modundadır. italya' daki ilk sabahınızda önünüzdeki reçel ve kruvasanları görüp de hassiktir (kahvaltıda şekerli şeyler sevmeyenlerdenim) dedikten sonra, birlikte geldiğiniz ekipteki abinin yanında getirdiği poşetten peynir, zeytin ve bursa domatesi çıkardığı an, aslında ne kadar dandik bir kahvaltı olduğunu daha iyi anlarsınız.

  • hep diyorum, dünyada tek bir hakiki ayrım varsa o da vicdan sahipleri ve vicdan sahibi olmayanlar şeklinde olanıdır. diğer tüm şunlar bunlar, şu -izmciler bu bilmemneyciler, kadınlar erkekler, fakirler zenginler.. hepsi kocaman illüzyonlar kanımca. zamandan ve mekandan bağımsız, tek ayrım vicdan ile alakalı olan.

    bakın aşağıdaki bağlantıda, artık takım tutar gibi particilik, adamcılık yapmamaya karar vermiş biriyle bir sokak röportajı var. keşke elden ele dolaşıp viral olsa, hayat belki bayram olmaz hemen ama ne bileyim, bir şeylerin tohumları ekilir de filiz verirse diye ümit etmek de mi yasak?

    buyrun:

    https://twitter.com/…tatus/1661316448562585602?s=48

  • biz gazeteci yaşlı bir köylüye sormuş;

    -65 yıl nasıl bir yastığa baş koydunuz?

    köylü teyze cevap vermiş.

    “bizler yırtık elbiselerin yamandığı, söküklerin dikildiği, kırıkların tamir edildiği bir zamanda doğduk, kullanılıp atıldığı ve yerine yenisinin alındığı bir zamanda değil...”

    bokunu yiyim ben o köylünün.

  • (bkz: müsameretname)

    tek geçerim bu kategoride. tam bir inception, hikaye içinde hikaye. soğuk bir kış gecesi evde toplanarak eğlenme çabasında olan bir grup gencin birbirlerine anlattığı 7 hikaye ve bu hikayelerin her birinin hem kendi içerisinde bağ oluşturması hem de temel bir çerçeve etrafında birleşmesinden müteşekkil emin nihat bey eseri. hikayecilik alanında batılı tarzda yazılan ikinci eserimiz. 19. asrın son çeyreğinde yayımlandığını göz önünde bulundurursak oldukça da başarılı.