hesabın var mı? giriş yap

  • 1990'larda adını duyurmaya başlayan mafyöz bi insandı kendileri. kendisi, yeraltı kariyerine, hazine arazilerini parselleyip satmadan, çek senet tahsilatına, adam yaralama, kaçırma tehdit, hatta hatta ulusrarası civaoksit kaçakçılığı gibi 'pek çok ayrı uzmanlık dalı'nı sığdırmayı başarmıştı. 80'lerde body guardlık yada o yılların değimiyle bar fedailiği yaparak başlayan, idris özbir davaları devam ederken 2002 yılında akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybetti. bir dönem müzik piyasasına da girip başarılı olamayan özbir'in ibrahim tatlısesi himayesine aldığı ve yeraltı dünyasıyla tanıştırdığı söylenir. 'babanın ölümü'nün ardından oğulları 'baba mirasını taşıyamadıkları' gerekçesiyle birbirlerine girdiler.

  • tebligatlar 14/1 den gitmiş. bu maddeye göre tehdit veya hakaret olması lazım. hükümet istifa demenin hangi kısmı hakaret, hangi kısmı tehdit. adeta demokrasinin çöküşü. her şekilde iç hukukta veya yetmezse aihmde kalkar bu yasaklar ancak sanırım amaç bu süreçler geçene kadar başkalarının protesto etmesini önlemek olsa gerek.

  • sosyal medya sağolsun, baya nazi bakışı hakim oldu artık insanlığa. 40 yaşını geçtin mi, öl; çirkin misin, öl; yeterince havalı değil misin, öl. ortalıklarda dolanıp göz zevkimizi bozma. yaş almak suç gibi görülür oldu, baya mobbinge uğruyor yaş alanlar. iş ortamlarında bile. tüm dünyada böyle de, bizde bi tık daha fazla sanki. herşeyi görsellikten ibaret sanan sığ ortadoğululuktan sanırım.

  • güneşle temas edince hapşırmak. bu hem güneşin tepende olduğuna işaret, hem de yaşadığına. çok yaşa!

  • evrim teorisinden tiksindiğim tek yer ekşi sözlüktür. işte bunlar hep oksimoron. cahile fikrini söyleme özgürlüğü verilince 5061 entry boyunca sıçar. sana da o boku koklaması kalır. lütfen evrimleşip göğsünüze inen bakterilerle savaşmak için yeni bir antibiyotik içmeyip ölün. kalıtımsal hastalıklarınıza çare aramayın, genetik biliminden yardım almayın. lütfen sadece otla çamurla, dövülmüş sarımsakla falan tedavi olun. sözünüzün eri olun. allah ne verdiyse yaşayıp ölün lütfen çok rica edicem. tıbba topyekün düşman olun, reddedin... tıp, allaha şirk koşmaktır. cehennemliktir. allahın verdiği ecele müdehale etmek haddinize mi, lütfen ölün.

  • trt de staj yaptıgım yıllarda kendisine çekim öncesi mikrofon takmaya calışmıştım. vucuduna dokunmamak için özen gösterirken bocaladım kablolar dolandı vs sonra aldı mikrofonun yakaya takılacak kısmını alttan sokup tshirt ünün içinden geçirip yakasına taktı "aha bukadar iki elinle bişeyi dogrultamadın amk çaylagı" der gibi yüzüme bakmıştı.
    bir de şunu eklemek isterim, kendisiyle o gün 3 ayri mekanda çekim yapmiştik. gün boyunca nereye gitsek minübüsün en arkasında stajerlerle oturmustu. sanki okul arkadasimiz gibi muhabbet etmiştik. gördügüm kadariyla egolarindan arinmis ve çok alcak gönüllü bir insan o yüzden bu alemden elini etegini çekmeye karar vermis olabilir.

  • kediler için ticari formda hazırlanmış kuru mamalar bulunduğu kedi sahibi olan herkese malumdur. kedimizi bunlarla beslemenin sağlıklı olup olmadığı konusunda bir münazara yıllardır sürüp gitmektedir. şahsi kanaatim her iki yönde öne sürülen görüşlerde de doğruluk payı bulunabildiğidir. kısaca özetlemek gerekirse:
    kuru mamalar:
    - bozulma bayatlama riski en az olan besinler olduğundan hızlı tempolu bir hayat yaşayanlar için kedilerine aynı dozda ve dengede besin sağlamak için en iyi kaynaktırlar.
    - kedisine evde mama hazırlayabilecek kadar zaman ayırabilecek durumda olanların bile bizzat hazırladıkları mamaların aynı oranlarda dengeli bir reçeteyi sürekli tutturabileceklerine dair kuşkuları varsa (ki ben böyleyim) yine kuru mama vermekte fayda söz konusudur. işte tam bu noktada yapılacak birkeç saptama mevcut:
    1) kedime asla süpermarket rafından alınacak mamaları vermiyorum. burada besin değerleri konusunda kuşkularım olduğu kadar besinin kaynağı konusunda da kuşkularım var. bir çok ucuz kuru mama örneğin "chicken byproducts" gibi aldatıcı tabirlerle kaynağı tavuk olsa da tavuğun eti ve hatta derisi dışında kalan kısımlarından üretiliyor.
    2) bunun yerine her zaman veteriner tavsiyesine uyarak mama veriyorum.
    3) yine de her kedi sahibine, kedisine verdiği mamaların paketlerini dikkatle okumasını, anlamını tam bulamadığı muğlak tabirler içeren mamalara rağbet etmemesini tavsiye etmek gerekiyor.
    4) kedime asla konserve mama vermiyorum. (özel hazırlanmış tıbbi amaçlı ıslak mamalar zorunlu olmadıkça). bunun yerine ödül vermek istediğimde kendim hazırladığım bir tabağı tercih ediyorum.
    5) kuru mama derken kediye özel mamalardan bahsediyoruz. köpek maması kedi için çok yetersiz bir besin kaynağı oluşturur. evcil köpek, bir etobur olan kedinin aksine bir omnivordur (hepobur) bu nedenle kedinizin protein gereksinimi bir köpeğinkinin kat be kat üzerindedir. bunun sebebi her iki canlının karaciğerlerinde proteinlerin parçalanma hızındaki farklılıktandır. aynı sebeple vejetaryen olan bazı kedi sahiplerinin vejetaryen kedi diyeti
    uygulama çabaları bence bir tür çılgınlık. kediler 22 çeşit amino aside gereksinim duyarlar ve bunların yarısı kendi bünyelerinde sentezlenebilir. arginine, histidine, isoleucine, leucine, lysine, methionine, phenylalanine, threonine, tryptophan, valine, taurine gibi çok gerekli olan amino asitleri kedinin ancak besin yoluyla elde etmesi mümkün olur.
    6) özellikle evde beslenen kediler için obezite bir sorun teşkil edebilir. bu nedenle verilen besinin miktarı da dikkatle kontrol edilmelidir. ister ödül mahiyetinde zaman zaman, ister sürekli olsun kedi için mama hazırlaken dikkat edilmesi gereken hususlar da şöyle sıralanabilir:
    1) öncelikle kedimizi onun tercih önceliklerine bakarak beslemek doğru bir karar değildir. aynı biz insanlar gibi kediler de lezzet duyguları ile sağlıklı besin seçenekleri arasında birebir korelasyon bulunmayan canlılar olduklarından koku ve tad önceliği ile seçilmiş bir menüyle beslendiklerinde sağlıklarına ciddi bir tehdit ortaya çıkacaktır.
    2) mamaya koymayı düşündüğümüz her türlü maddeyi kedi bünyesine zararlı olabilme kıstasıyla değerlendirmekte fayda var. çikolata, alkol, soğan öncelikle kaçınılması gereken kediler için zararlı olabilecek gıdalar. ancak şimdi sayacaklarım birçokları için kedi besini olarak rağbet gören gıdalardan:
    a) süt. evet özellikle inek sütü içerdiği yoğun laktoz ve yağ oranıyla tek başına (ya da ekmek doğrayarak) asla kedi mamasına dönüştürülemeyecek bir gıdadır. kedi mamasına az miktarda süt katılabilirse de hiç olmaması bence daha iyi.
    b) çiğ balık: thiaminase adı verilen ve tüm balıklarda bulunan ve pişirildiğinde kaybolan bir enzim, vitamin b-1 (thiamin)'i bağlayıcı etki yaparak kedinin beyin fonksiyonlarına zarar verecek etkiler doğurabilir. elbette arada sırada bir iki sardalyanın kimseye zararı olmaz. ama uzman görüşü evcil kedinin (felis silvestris catus) hiç bir vahşi akrabasının sürekli balıkla beslenmediğine işaret ederek ne kadar istekli olursa olsun balığın kedi için sürekli bir menü oluşturmasının doğal ve sağlıklı olamayacağını vurguluyor.

    benzer biçimde ton balığı konservesi de kedi için ne kadar sevse de sürekli besin kaynağı olamaz. ton balığı genellikle doymuş yağ asitleri içeren bitkisel yağların içinde satılır. bunların sonucu olarak kedinin yağ dengesi e vitamini aleyhine bozulabilir. sonuç yellow cat disease veya steatitis denen yağ dokusu hastalığıdır. yanı sıra sürekli ton balığı ile beslenen kedilerde kalsiyum eksikliğine dayalı iskelet dokusu problemleri olasıdır.

    c) ciğ yumurta benzer şekilde avidin adlı enzimi barındırır, bu kedinin vücudunda biotin (b vitamini) bağlayıcı bir etki yapar ve deri ve tüy problemlerine yol açabilir.
    d) çiğ et: bir görüş vahşi kedinin avını çiğ yediğinin ve kedi doğasında pişmiş besin bulunmadığının altını çizse de vahşi doğada bir çok kedinin çiğ besinlerden kaynaklanan sindirim problemlerinden veya çiğ besinlerden geçen parazitlerden dolayı ölmekte olduğuna ilişkin bir önseziyle kedimize pişmiş gıdalar vermekte fayda bulunduğuna inananlardanım. ancak besin değerlerini en minimal ölçüde bozacak bir pişirme biçiminin tercih edilmesi gerekmektedir
    e) sürekli ciğerle kedi beslemek de öncelikle zehirli doza ulaşabilecek a vitamini demek olduğundan kedi için zararlıdır.

    şimdi olması gerekenlere göz atalım:
    1) evde hazırlanacak bir mamada öncelikle hayvansal gıda ön planda olmalıdır. et, tavuk ve diğer kümes hayvanları, pişmiş yumurta,sakatatlar, pişirilmiş balık (özellikle somon) iyi birer protein kaynağıdır. verilen fazla protein atılamaz ise vücutta yağa dolayısıyla enerji kaynağına dönüşecektir. elbette bunun da zararları vardır ancak kedinizi fazla miktarda proteinle beslemenin karaciğer veya böbrek sorunları yaratabileceği sadece bir söylenceden ibarettir. bunun tek istisnası kedinizde protein sentezini etkileyecek bir hastalığı veya böbrek yetmezliği bulunmasıdır. böyle bir durum yoksa verilen besinin proteince zengin olmasından korkmayın. yanı sıra hayvansal yağlar, tavuk derisi de enerji kaynağı olarak sağlıklıdır. hazırlanacak mamaya öncelikle az miktarda havuç , brokoli gibi bitkisel besinlerin katılması bazı gerekli vitamin ve minerallerin sağlanması ve az miktarda lif ihtiyacını karşılaması için iyi olabilir. yemeğe peynir rendelemek de mümkündür.uzmanlar son zamanlarda kelp extrelerinin de köpek ve kedilerde olumlu sonuçlar verdiğini not ediyorlar.

    son olarak bütün bunların sonucunda sağlıklı bir kedi sahibi olmanın temel prensibi onunla sıkı ilişkide olmaktan geçiyor. kedinizi besleyin ve izleyin. olası her türlü olumlu ya da olumsuz gelişmeyi not edin ve bunları veterinerinizle paylaşın.

    http://www.felinefuture.com/nutrition/fish.php
    http://cats.about.com/…catfood/a/reading_labels.htm
    http://cats.about.com/…ndnutrition/f/byproducts.htm
    http://www.xmission.com/~emailbox/cat_treats.htm
    http://www.drsfostersmith.com/…1&acatid=297&aid=547

  • illumınati.org'daki inanılmaz mantık hatası

    1. ülkeler arası saat farkı var. türkiye'de saat 00:00'a geldiğinde 7 aralık oluyor ama, amerika'da olmuyor. bunun açıklamasını borçlusunuz piçler.
    (dokunmatik portakal ?, 06.12.2011 23:27)

    2. @3 sana bırakıyorum
    (amuhaaa ?, 06.12.2011 23:28)

    3. @4 geç babam
    (orda bir dede var uzakta ?, 06.12.2011 23:28)

    4. onu biz ayarladık sen takma kafana
    (illuminati genel sekreteri ?, 06.12.2011 23:29)

    entry-nick kombosuna bak arkadaş*