hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.

  • küçülmüş porsiyonlar, kalitesi düşmüş ürünler ve fahiş fiyatlı yemeklere boykot !!

    20-21 nisan'da cafe ve restoranlara gitmiyoruz !!

    #fahişyemeğeboykot

  • fransız devrimi, rönesans ve aydınlanma dönemlerine az kaldığını bize gösteren demeçtir. teşekkürler erdoğan. bu ülke sana çok şey borçlu(!) türkiye tarihinin ortaçağı da böylece tarih sahnesinden kapanmış oluyor. sırada pozitivizm ile birlikte din ve bilimin ayrılması var.

    edit: bakalım altın vuruşu yapacak türk descartes'ımız ne zaman çıkacak*

  • --- spoiler ---

    "ne mal bıraksın, ne mülk bıraksın, hepsini değeri varken, hepsini satsın gitsin"

    --- spoiler ---

    kime satalım hocam? ölmesini istediğimiz birisine mi?

  • bilinçli bir halde "tamam bitti" denilen bir an değildir. yavaş yavaş gerçeklerin görülmesiyle oluşur. an değil, süreçtir.

    yıllar sonra edit: ne kadar zaman geçerse geçsin bitiyor emin olun. süreç bazen uzasa da sonu var, inanın.

  • öncelikle kendisini tanımıyorum. videoyu izlemedim. kendisi hakkındaki bilgim son dönemde debeye giren girdilerden ibaret. fazla da bilgim olmasını istemiyorum.

    yakınının ölme sebebinin doktor hatası olduğu sadece kendi iddiası, kanıtlanamayacak bir durum. ama kendisinin katil olduğu kanıtlanmış ve kendisi tarafından da itiraf edilmiş bir gerçek.

    böyleyken kendisi ile nasıl empati yapılabilir? empati yapmamız neden bekleniyor?

    ne kendisi ne de başka bir katil ile empati yapmayı düşünüyorum. hayatta herkes kadar acı çekiyor, herkes kadar sinirleniyor, herkes kadar öfke nöbeti geçiriyorum. babamın hastalığı sebebi ile ömrümün yarısını cerrahpaşa’da geçirmiş durumdayım. gırtlak kanseri başlığı benim girdilerimle dolu. yaşadığım hiçbir şey karşımdaki insanı öldürmem gerektiğini düşündürtmedi.

    ben ölmüş olan doktor ve ailesi ile empati yapabilirim ancak. çocuğum bir psikopat tarafından öldürülse, çocuğumun katilinin cezası okuduğu yıl kadar bile olmasa, çocuğumun katili yıllar sonra bir programa çıkarılsa ve olayı anlatıp kahkaha atsa, kahrolurum.

    son sözüm armağan çağlayan‘a; buraya geldiğinizde sadece merak ettiğiniz kişilerle röportaj yaptığınızı ve yapacağınızı söylemiştiniz. bir katili merak etmenizi anlamıyorum orası başka da. “ben bu kahkahayı atarken öldürülmüş insanın ailesi ne düşünür?” diye de merak ettiniz mi hiç? ben ettim. ve size olan tüm saygımı yitirdim.

    edit: gelen mesajlar için teşekkür ederim. babam hayatta ve iyi durumda. bu konuda çoğunuzla aynı fikirde olmamıza sevindim, sevgiler.

  • yarıldığım bir sabah gazetesi haberi. hiç bu kadar aşağılanmamıştım.

    not: antakyalıyım.

    edit: "karımın, tabii lan manyak mısın şeklinde yorum yaptığı haber. bunu da yazıver elin değmişken" dedi.

    yakalandık.

  • kendini dışardan izlemek. ozellikle öz yıkıcı davranışlarda kendini yakalayıp dısardan izlemeye gecmek, sanki baska birini izler gibi kendini izlemek. sonrasinda hissettiklerini dusunmek, kendinden kaçmamak, inkar etmemek. daha once korkup kactigin olaylardan ya da davranislardan kacmamak ve bu olaylar gerceklesirken kendine odaklanip hislerini derinlemesine yasamak, olmasina izin vermek ve o anı tum benliginle yasmak. tabi ki kendini yargilamamak ve oldugun gibi kabullenmek.

    seylerin olmasına izin vermek...

    ınsan oldugu gibi kabullenildiginde değişirmiş.

  • efsane filmin en akılda kalıcı sahnelerinden biri de şüphesiz forrest'ın beyaz saray önündeki kalabalığa konuşma yaptığı an.

    hippiler, vietnam savaşından gazi olarak dönen forrest'tan savaş hakkındaki hislerini açıklamasını isterler. ne de olsa savaş kötüdür. savaşta hayatı tehlikeye girmiş bir adamın söyleyeceği birkaç söz de bu anlamda etkili olacaktır.

    forrest, her zaman yaptığı gibi hislerini dolandırmadan aktaracaktır.

    sahneye çıktığında, o aheste konuşma tarzıyla aklına gelenleri söylemeye başlar.

    fakat savaş, son derece iyi ve naif bir adam olan forrest'ın dürüst sözleri için fazla karanlık ve kirlidir. bir ordu mensubu gizlice yaklaşır ve kabloları sökerek konuşmayı sabote eder.

    bağlantıyı tekrar kurmaya çalışsalar da, forrest sesinin duyulmadığının farkına varmadan konuşmasını sürdürür

    bağlantı tekrar sağlandığında ise konuşması bitmiştir. gerçekten forrest hariç kimse (izleyiciler dahil) onun ne söylediğini bilmez. film de bu gizemle sona erer.

    iyi ama ne forrest ne söylemiştir? her izleyici bunu merak etse de, bir muamma olarak kalmıştır bir defa.

    neyse ki, kritik soru yıllar sonra tom hanks'e yöneltilmiş. "ne söyledin o sahnede be tom abi?"

    o da söylemiş sağolsun. ne de olsa satırlarını ezberlemiş vaktinde. tam olarak şunları söylemiş:

    "bazen insanlar vietnam'a gittiğinde, annelerine bacakları olmadan dönerler. bazen hiç dönemezler bile. bu kötü bir şey. bu konuda söyleyeceklerim bu kadar."

  • sıkıntıdan yaptığım haftasonu projesi. 2017 yılında yazılmış 300 bin başlık ve 3 milyon entry içerisinde kullanılan kelimelerin istatistikleridir.

    başlığa ya da yazara göre arama yapılıp detaylı istatistikler görüntülenebilir.

    http://eksiwords.surge.sh/

    teknik kısımla ilgili bişey sormak isteyen olursa yeşillendirebilir.